İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) 62’nci Genel Kurul Toplantısı Gerçekleştirildi

  • Etkinlikler
ikv-genel-kurulu-01

İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) 62’nci genel kurulu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) İstanbul’da bulunan merkezinde gerçekleştirildi. İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ev sahipliğinde gerçekleşen Genel Kurul’da T.C. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay online bağlantıyla katıldı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda İMEAK Deniz Ticaret Odası (İMEAK DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın katıldığı genel kurulda ayrıca, İKV Genel Kurul Delegeleri, Mütevelli ve Kurucu Kurum Temsilcileri, vakıf destekçileri ile davetliler de yer aldı. Genel kurulda 2023 yılı Yönetim Kurulu Faaliyet ve Mali Raporları ile Denetim Raporları okunarak, kabul edildi. Ayrıca 2024 yılı Çalışma Programı ve bütçe teklifi de kabul edildi.

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul’un Divan Başkanı ve İSO Meclis Üyesi M. Nuri Görenoğlu’nun Divan Başkan Yardımcısı ve İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas’ın da Katip Üye olarak seçildiği 62’nci İKV Genel Kurul’unda online bağlantıyla konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, şunları söyledi: 


Dışişleri Bakan Yardımcısı ve
AB Başkanı Büyükelçi
Mehmet Kemal Bozay

“Sistemin kendini yeniden tanımlamaya çalıştığı zorlayıcı bir süreçler geçiyoruz. Değişik tanımlar ortaya çıkıyor. Bu tanımlarda bloklaşmalar oluyor, çözülemeyen bloklar oluyor, düzensiz bir sistemin yarattığı sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Tarihte benzeri olan ama aynı olmayan korumacı veya bir değişik bir yaklaşımla herkesin alanları karşılıklı daraltmaya çalıştığı bir dönemdeyiz. Bu dünya genelinde artan belirsizlikler, jeopolitik rekabet, ekonomik durgunluk ve korumacılık mevcut güvenlik mimarisi, küresel bölüşümü yeniden şekillendiriyor. İşte burada İKV'ye aslında eskisinden çok daha ihtiyacımız olan bir dönemdeyiz. Çünkü bu yapılırken, bizler de dış işleri olarak perspektifleri, geleceğe dönük yaklaşımları çok iyi okumamız gerekiyor.

İKV'nin en büyük özelliği, iş dünyası, akademi ve kamu organ kuruluşlarıyla bir arada ortak akıl rolü üstelenerek ülkemizin geleceği açısından AB'nin yeni ortaya koyduğu politikaları da gözlemleyerek, bunlara bizim nasıl uyum sağlayacağımızı, bunların bize yaratacağı fırsatları, zorlukları, meydan okumaları önümüze sermesidir. Bu çalışmalar artık önümüzdeki dönem daha da önemli olacak. Çünkü Avrupa Parlamentosu’nda yeni bir hükümet kuruluyor. Bu oluşan Avrupa Parlamentosu’ndaki yeni düzende ortaya çıkan seçimin kazananları genelde merkez sağda aşırı sağ partiler. Liberaller ve yeşiller biraz kenarda kalabilecekleri bir döneme girdiler. Burada AB'nin kendi içinde daha eleştirisel bir yaklaşım içerisinde olduğunu ortaya çıkıyor. Yani uluslararası bir AB'den ziyade hükümetler arası bir AB'ye doğru mu yönelim olacak? Bunları hep beraber göreceğiz ve eminim ki İKV yine bize öncü çalışmaları yaparak, öncü çalışmaları getirerek hepimizin bu konuda neler yapılabileceği, üzerimize düşen görevleri veya ne yöne gitmemiz gerektiğini de en uygun biçimde ortaya koyacaktır. Bu yeni ittifakların oluştuğu, dengelerin değişebileceği dönemde biz de yine İKV'nin çalışmalarından yararlanacağız.” 

Genel Kurul’da konuşan İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, şunları söyledi: 


İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu

“AB'nin ikiz öncelikleri kapsamında yeni düzenlemeler yapılmış ve iç pazarının iyileşmesi farklılaştırılmıştır. Bu yeni düzenlemeler arasında sınırda karbon düzenleme mekanizması, yeni yapay zeka kanunu, dijital hizmetler yasası, net sıfır sanayi planı, kritik maddeler yasası, çip yasası gibi AB ekonomisini şekillendirecek çok önemli düzenlemeler bulunmaktadır. Vaktimiz bu gibi süreçleri yakından izleyerek analizler yapıp yayın ve görüş oluşturma ve bilgilendirme faaliyetlerine devam etmiştir. AB'de olanlar hem AB'nin küresel ekonomideki öncü rolü hem de Türkiye'nin bir aday ve gümrük birliği ortağı olarak konumu itibariyle ülkemizi ve iş dünyasını yakından ilgilendirmektedir. İş dünyamız AB ile ilişkilerinde birinci planda paydaşlar arasında ön sırada gelmektedir.

Özellikle gümrük birliği ilişkisi iş dünyası ve sanayimizin AB tedarik zincirlerindeki konumunu öne çıkartmaktadır. Yatırım iyileştirmesiyle AB kaynaklı yatırımların üretim ve istihdam açısından artarak devamının sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bunun yanında AB adayı olarak üstlenmemiz gereken değişimlerin önemli bir kısmında iş dünyasını yakından ilgilendirmektedir. Tüketici korumadan gıda güvenliğine, vergi korumadan sanayi politikasına kadar birçok politika ve strateji iş dünyasının geleceğini belirlemektedir. Bu açılardan AB ile olan ilişkimizi sadece kültürel bir tercih yerine Türkiye'nin refahı ve kalkınma süreci açısından önemli bir olgu olarak görmeliyiz. Türkiye'nin kalkınma politikası ve büyüme stratejilerini sürdürülebilir kalkınma ve yeşil büyüme kavramları çerçevesinden de yeniden tasarlanması gerektiğini biliyoruz. Hızlı değişimlere ayak uydurması ve doğal kaynakları verimli kullanarak rekabet gücünü devam ettirmesi açısından da bizim açımızdan çok önemlidir.” 

İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı da genel kurulda yaptığı konuşmada şu hususlara değindi: 


İSO Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı İrfan Özhamaratlı

“2008’den bu yana birçok krize sahne olan Avrupa hem ekonomik hem de politik düzlemde yeni tehditlerle karşı karşıyadır. Son olarak Avrupa Parlamentosu seçimleri, Avrupa’nın geleceğine ilişkin tartışmaları gündeme getirdi. Bu tartışmalar aşırılıklara duyulan ilginin özellikle de kurucu ülkelerde yükseldiği bir ortamda, merkez siyasetinin sorgulandığı ve ekonomi politikalarına yönelik itirazın şiddetlendiği bir muhtevaya sahip. Türkiye’nin tahıl koridorunda üstlendiği rol ve Orta Doğu’daki barışın tesisi için coğrafyamızdaki varlığı, ülkemizin jeostratejik önemini her geçen gün daha da fazla önemli kılıyor. İşte bu noktada, güvenlik kaygısı artan Avrupa ile dört bir yanında bölgesel gerilim olan Türkiye’nin yeniden tanımlanacak ve karşılıklı güven üzerine inşa edilecek iş birliği, her iki taraf için de büyük fırsatlar barındırıyor.

Bu nedenle bütün bu belirsizliklere karşı krizlerin meydana getirdiği sorunlar değil, krizi fırsata çevirecek çözümler üzerine odaklanmayı önemsiyor, geleceğimizi Avrupa Birliği ile derinleştireceğimiz ilişkilerde görüyoruz. İyisiyle kötüsüyle geride bıraktığımız on yılların sonunda Avrupa Birliği, ülkemizin vazgeçilmez bir ortağı olmakla birlikte ticaret hacmimizin ilk sırasında yer alıyor. Gümrük Birliği’nin katkısıyla, AB ile dış ticaret hacmimiz 210 milyar doları bulmuş durumda. Aynı zamanda 104 milyar dolarla ihracatımızın yüzde 41’ini AB ülkelerine yapıyoruz. Buna rağmen ikili ticaretimizin nihai potansiyeline ulaşamadığına; AB ile sürdürülebilir, takvimi ve kesin sonuçları olan samimi bir ilişkiyi yeniden tarif edip belirsizlikleri ortadan kaldırmaya ciddi oranda ihtiyaç duyduğumuza dikkat çekiyorum.” 

TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tamer Kıran da genel kurulda yaptığı konuşmada şunları söyledi: 


TOBB Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Tamer Kıran

“İKV Genel Kurulu vesilesiyle Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri konusundaki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin görüşlerini de kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. İş dünyası esensen Türkiye-Avrupa Birliği bütünleşme sürecinin lokomotifidir. Türkiye-Avrupa Birliği bütünleşme sürecinin en ileriyle kurumsallaşmış hali iktisadi alandadır. İş dünyasının Türkiye'nin Avrupa Birliği bütünleşmesine desteği, Türkiye'de ve Avrupa Birliği'nde toplumun diğer kesimlerinin önündedir. Belki Türkiye-AB katılım süreci fiilen durdu. Ancak var olan Gümrük Birliği sayesinde iktisadi ilişkiler hız kesmedi. 2023 yılı itibariyle Türkiye, Avrupa Birliği'nin beşinci büyük ticaret ortağı haline geldi. Ülkemiz sanayi üretim yapısı, Avrupa Birliği değer zincirleriyle başarılı bir entegrasyon süreci geçirmekte. 2023 yılında Türkiye-Avrupa Birliği mal ticareti açımı 206 milyar euro olarak gerçekleşti.

Bu rakam Avrupa Birliği'nin toplam ticaretinin %4.1'ine denk gelirken bir önceki yıl %3.3'tü. 2022 yılında hizmet ticaretimiz 35 milyar euro olarak gerçekleşti. Avrupa Birliği Türkiye'nin en önemli yabancı sermaye yatırım kaynağı haline geldi. Dolayısıyla Gümrük Birliği özellikle mal ticareti için Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki en güçlü bağ olmaya devam ediyor. Gümrük Birliği'nin kapsamını genişletme ve işleyişinde iyileşme ihtiyacını da biraz önce konuşmacılarımızda belirttiler, hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla, geçtiğimiz pazartesi günü, Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovkis Başkanlığı'nda Brüksel'de gerçekleşen Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu toplantılarından memnuniyet duyduk. Bu sürecin, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ile sonlanmasını umuyoruz. İş insanları için vize temininde yaşanan güçlükler, ticaret hacmimizin büyümesini olumsuz yönden etkiliyor. Sorunun acilen çözülmesi gerekiyor.” 

Açılış konuşmalarının ardından genel kurul, Yönetim Kurulu’nun 2023 faaliyetlerinin ve Denetim Kurulu’nun 2023 yılı faaliyetlerinin ibra edilmesiyle devam etti. 2023 yılı Çalışma Programı’nın ve bütçe teklifinin de oy birliğiyle kabul edildiği genel kurul, hazirunun görüş ve önerilerini iletmelerinin ardından sona erdi.