İSO, Migros ile Sanayici-Tedarikçi Buluşması Etkinliği Düzenledi

  • Etkinlikler
tedarikci-bulusmasi-01_2

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından, Türkiye’de modern perakende sektörünün önde gelen firmalarından olan Migros'un üst düzey yetkilileri ile iş dünyası temsilcilerini bir araya getirmek amacı ile Migros ile Tedarikçi Buluşması etkinliği düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde video konferans olarak yapılan etkinliğe Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort ile Migros yetkilileri katıldı. Etkinlikte Migros'un Satınalma politikaları ile ilgili bilgiler paylaşıldı ve Migros yetkilileri tedarikçiler ve tedarikçi olmak isteyen firmaların sorularını cevapladı. 

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, açılışta yaptığı konuşmada pandemi sürecinde sanayinin üretimine özveriyle, ara vermeden devam ettiğini söyledi. Türkiye’de hiçbir ürünün eksikliğinin yaşanmadığını belirten Bahçıvan, perakende sektörünün de bu süreci çok iyi yöneterek, yeni iş modelleri ile ürünlerin nihai tüketiciye eksiksiz ve zamanında ulaştırılmasını sağladığını kaydetti. 

Pandemi döneminde ağırlığı artan konulardan birinin de hiç şüphesiz elektronik ortamda yapılan alış-verişler yani e-ticaret olduğuna değinen Bahçıvan, dünya genelinde 2020 yılını yüzde 18’lik büyüme ile kapatan ve 4,3 trilyon dolarlık hacme ulaşan e-ticaretin ülkemizdeki büyüme oranının ise yüzde 66 olarak gerçekleştiğini ve hacmin 136 milyar TL’den 226 milyar TL’ye çıktığını anlattı.

E-ticaret sektöründeki en çarpıcı büyümenin ise gıda/süpermarket kategorisinde gerçekleştiğini aktaran Bahçıvan, Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, gıda/süpermarket kategorisinin e-ticaretteki payının 2020 yılında yaklaşık yüzde 300 büyüdüğünü ve 1.4 milyar TL’den 5.3 milyar TL’ye çıktığını anlattı. 

Elektronik ticaretin sunduğu imkanların firmaların ihracatlarının artmasına da katkı sağladığına değinen Bahçıvan, “Bu konuda Ticaret Bakanlığımızın birkaç verisini paylaşacak olursam, 2020 yılının ikinci yarısında ihracatımızın yüzde 1,3’ü e-ihracat olarak gerçekleşmiş durumda. Ülkemizde 2020 yılında kaydedilen toplam e-ticaret tutarının yüzde 4,2’si ise diğer ülkelerin Türkiye’deki e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamalardan oluşuyor. Dolayısıyla elektronik ticaret, başta imkanları sınırlı olan KOBİ’lerimiz olmak üzere tüm işletmelere ihracatta önemli fırsatlar sunuyor” dedi. 

Bahçıvan şöyle devam etti:

“Yine Ticaret Bakanlığımızın verilerine göre, e-ticaret yapan şirketlerimizin kendi sitelerinin yanı sıra ağırlıklı olarak elektronik pazaryerlerini kullandıkları görülüyor. Bu da perakende sektöründe faaliyet gösteren ve bu tür pazaryeri altyapısı sunan şirketlerin, özellikle KOBİ’lerin e-ticaret ve e-ihracat yetkinliklerinin artmasında ne denli önemli bir rol oynadıklarını gösteriyor. Burada yaşanan en büyük sorunlardan biri, elektronik pazaryerlerini kullanan firmalardan alınan komisyon ve yazılım giderlerinin yüksek olması olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda firmalarımıza finansal destek sağlanmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.” 

E-ticaretin gelişmesi ile birlikte tedarikçi ve tedarik zinciri yönetimi konularının daha fazla önem kazandığının altını çizen Bahçıvan, tedarikçileri ile birlikte hızlı hareket edebilen, yeni gereksinimler doğrultusunda hızlı çözümler üretebilen perakende sektörü temsilcilerinin daha başarılı olduklarını ifade etti. Bahçıvan, özellikle yerel ve kısa tedarik zincirlerinin oluşturulması ve çoklu tedarikçilerle çalışma stratejilerinin, perakende sektörü tarafından bu dönemde sıklıkla uygulandığını dile getirdi. 

Tedarik stratejilerindeki bu yeniliklerin imalatçı firmalarda da gerek üretim gerekse lojistik bakımdan yeniden yapılanmayı zorunlu kıldığını vurgulayan Bahçıvan, pandemi sürecinde perakende sektörünün gösterdiği başarıda, geliştirdikleri yeni iş modellerinin yanı sıra hiç kuşkusuz tedarikçilerinin güçlü performansının da çok önemli rol oynadığını kaydetti. Bahçıvan, “Bu nedenle, perakende sektörü ile tedarikçileri arasındaki iş ortaklıklarının kazan-kazan temelinde oluşturulması büyük önem taşıyor. Üretici firmaların başta finansman olmak üzere tedarik sürecinde yaşadıkları tüm sorunlara birlikte çözümler üretmek, elde edilen başarının sağlıklı ve sürdürülebilir olmasında önemli rol oynayacaktır” şeklinde konuştu. 

Bahçıvan şöyle devam etti: 

“Bugün sanayi sektörümüz, gerek ürün ve marka bazında, gerekse pazarlama başarılarıyla dünyanın birçok ülkesine ihracat yapmakta, bu pazarlarda başarıyla temsil edilmektedir. Bununla birlikte içerde de dünyanın önde gelen ithal markalarıyla yine başarılı bir rekabet içindedir. Hem içerde ve hem de ihracat pazarlarında birçok şirketimizin, markamızın yakalamış olduğu bu performansın artık perakende sektörü temsilcilerimiz tarafından, tedarik noktasında daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu vesile ile yerli sanayimizi desteklemek adına bunun olmazsa olmaz olduğunu vurgulamak istiyorum.”

Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort
Migros Ticaret A.Ş. İcra
Kurulu Başkanı Özgür Tort

Sonrasında ise Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort, Migros’un 1954, İSO’nun ise 1952 yılında kurulduğunu hatırlatarak iki kurumun Türkiye’ye uzun zamandır hizmet ettiğini söyledi. Migros’un kurucuları arasında İBB, Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ile Et ve Balık Kurumu olduğunu belirten Tort, tedarikçi ilişkilerinde sanayici partnerlerle ilerlediklerini hep hatırladıklarını anlattı. Tort, aynı tarihin Türkiye sevdasının unsurları olduklarını vurguladı.

Pandemi döneminde işini yapar gibi değil bir görev icra eder gibi çalıştıklarını aktaran Tort, sağlık sektöründen sonra en çok fedakarlık ederek çalışan kesimin sanayiciler ve perakendeciler olduğunu dile getirdi. Önemli bir tecrübe yaşadıklarını anlatan Tort, raflarının hep dolu olduğunu ve ne mal boyutunda ne marka zenginliği boyutunda tüketicileri zor durumda bırakmadıklarını kaydetti.

Trendlerin ve akımların her dönem değişime uğradığını ancak Migros’un en önemli markalar arasında yer aldığını belirten Tort, fiziki mağazacılığın çok önemli olduğunu ama eve teslimat modellerinin de önem kazandığı yeni bir dönemi yaşadıklarını söyledi. Tort, mağaza açmaya devam edeceklerini ama e-ticarette de iddialı bir oyuncu olacaklarını vurguladı.

Tort şöyle devam etti:

“Marka ve hizmet anlamında en olumlu takdiri toplayan şirketler arasında yer aldık. Dünyanın ciddi zorlandığı eve teslimat modellerinde halkımıza hizmet etmeye devam ediyoruz. Müşterinin istediği formatta hizmet etmek zorundayız. Ayağımıza kadar gelen mağazalarımızı ziyaret eden müşterilerimiz başımızın tacıyken evine teslimat almak isteyen müşterilere de en iyi hizmeti verme çabası içindeyiz. Türkiye’de bir bakkal tarihi vardır. Müşterisinin evine teslimat yaparak aslında mucizevi bir şey yapmıyoruz ama en iyi şekilde yapmak zorundayız.”

Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur
Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama
İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur

Ardından Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur, Migros'un Satın Alma Politikaları başlıklı bir sunum yaptı. Ekosistemi üç sacayağı üzerine kurduklarını belirten Baydur, bunları müşteriler ve aileleri, tedarikçiler ve aileleri ile çalışanlar ve aileleri olarak sıraladı. Günde 2.8 milyon müşteriye 25 bin ürün, 4 binin üzerinde marka, bin 500’ün üzerinde tedarikçi ve 45 binin üzerinde çalışan ile hizmet verdiklerini anlatan Baydur, sadece Migros demediklerini, sürdürülebilir ve sürekli gelişen bir ekosistem yaratmak istediklerini söyledi. Bir malı satın alırken beş şeye dikkat ettiklerini kaydeden Baydur, bunları rekabetçi, karlı, müşteri memnuniyetini sağlayan, ciro artışı yaratan ile kolay uygulanabilir ve çoklanabilir olarak sıraladı.

Konuşmalardan sonra Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort ve Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama İcra Kurulu Üyesi Ekmel Baydur, dinleyicilerden gelen sorulara yanıt verdi.