Etkinlikler
İSO, Sanayi Bakanı Özlü ve Sanayicilerin Katılımı ile “Otomotiv Çalıştayı” Düzenledi
- 23.03.2018
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Türkiye ekonomisinin temel sorunlarından cari açığın düşürülmesi ve katma değerin artırılmasına katkı sağlamak noktasında nelerin yapılabileceğini konuşmak ve tartışmak için bir “Otomotiv Çalıştayı” düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem’in katılımı ile gerçekleşen çalıştayda Türkiye ihracatının lider sektörü otomotivde yerli ara malı üretiminin geliştirilmesi ve bu yönde yatırımların artırılması konuları görüşüldü.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü çalıştayda yaptığı konuşmada yerli otomobille ilgili yer, yatırım miktarı ve yaratılacak istihdamın bir buçuk yıl içerisinde netleşeceğini söyledi. Bakan Özlü, çalıştaya katılan otomotiv sanayicilerini Filyos Endüstri Bölgesi’nde yatırım yapmaya çağırdı ve “Otomotiv stratejik bir sektördür. İSO’nun çalıştay davet mektubunda belirttiği gibi ihracatın lokomotifi olan otomotivde ara malların önemli bölümü ithalat yoluyla karşılanıyor. Üretilen araçlarda yerlilik oranı yüzde 40 ile 60 arasında seyrediyor. Özellikle yan sanayide yerlilik oranını artırmamız gerekiyor” dedi.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan da “Ne yazık ki ara malı ithalatında da otomotiv sektörü, önde gelen sektörlerden biri. Cari açığı azaltmak istiyorsak, sanayide daha fazla katma değer üretmeyi hedefliyorsak, ara malı ithalatının azaltılmasına öncülük etmek zorundayız. Bu konuda en büyük görev otomotiv sanayicilerine düşüyor. Daha fazla Ar-Ge çalışması yapmalıyız. Kaliteli istihdam için eğitime daha fazla kaynak ayırmalıyız” diye konuştu.
Bahçıvan günümüzde üretim performansı yüksek ve gıptayla bakılan başarı hikayeleri sergileyen otomotiv sektörünün bu noktaya zorluklar karşısında yılmayan kararlı çabalarla ulaştığını söyledi. 1960’lı yıllarda bu sektörün temellerinin yüzde yüz iç piyasa odaklı olarak atıldığını hatırlatan Bahçıvan, otomotiv sanayisinin yine o yıllarda neredeyse yüzde yüz ithalata dayalı bir sektör olduğunu belirtti.
Sektörün bugün Türkiye ihracatının yüzde 12’den fazlasını yapan lokomotif bir sektör konumuna gelmiş olmasının Türk sanayicisinin hangi koşullarda neler yapabileceğinin en açık göstergesi olduğunu vurgulayan Bahçıvan, başarı hikayelerinin tek başına yazılmadığını ve bunun için başta hükümet ve bürokrasi olmak üzere tüm paydaşlarla iyi bir diyalog gerektiğini kaydetti. Bahçıvan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün bu konuda ne kadar özenli olduğunu, göreve geldiği günden beri samimi yaklaşımlarından izlediklerini ifade etti.
Bahçıvan, bahsettiği diyalog ve samimi yaklaşımın kısa bir süre önce bir hayalin gerçekleşmesine imkan verdiğini ve yerli otomobilin üretim sürecinin başladığını dile getirdi. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katkıları olmak üzere kolektif bir çabayla bu noktaya geldiklerini ifade etti.
1960’lı yıllardan itibaren önemli ölçüde montaj teknolojisi ile oluşmaya başlayan ve giderek gelişen otomotiv sektörünün 1990’lı yıllarda ihracata yönelik rekabetçi bir nitelik kazandığına işaret eden Bahçıvan, 1990’lı yıllarda otomotiv sektörünün elde ettiği rekabetçi gücün dünya otomotiv devlerinin de dikkatini çektiğini söyledi. Bahçıvan, dünyanın önde gelen otomotiv firmalarının yerli sermaye ile ortak tesisler kurmaya başladığını ve bu tesislerle bu coğrafyada önemli bir konum elde ettiklerini vurguladı. Bahçıvan, Türkiye’yi bazı modellerde dünyadaki tek üretim ve ihracat üssü olarak belirleyen otomotiv devlerinin Türkiye’nin geleceğine yönelik güvenlerinin eksilmeden sürdüğünün altını çizdi.
Bugün ara malı ithalatında otomotiv sektörünün ne yazık ki en önde gelen sektörlerden biri olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, eğer cari açığı azaltmak ve eğer sanayide daha fazla katma değer üretme hedefini gerçekleştirmek istiyorlarsa, ara malı ithalatını azaltmayı da öncelikli hedefleri arasına almaları gerektiğini kaydetti. Bu konuda da en büyük görevin otomotiv sanayicilerine düştüğünü belirten Bahçıvan, bunun da yolunun daha fazla AR-GE harcamalarından ve kaliteli istihdam için eğitime daha fazla kaynak ayırmaktan geçtiğini vurguladı.
İSO olarak rekabetin hızlı bir şekilde arttığı otomotiv sektöründe firmalara rekabet avantajı kazandıracak olan AR-GE, kalite yönetimi, ana ve yan sanayi arasında işbirliği, nitelikli iş gücü istihdamı ve dijitalleşme gibi konularda destekleyici çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerine değinen Bahçıvan, bu konudaki çalışmalar hakkında şunları söyledi:
“Dijital dünya bizler için büyük önem taşıyor. Şirketlerin üretkenlik, ciro, kalite, enerji verimliliğinde artış, maliyetlerinde azalma ve süreçlerde yalınlaşmasını hedefleyen dijitalleşme konusunda dönüşüm sağlayacak önemli bir girişime imza attık. 18 bini aşkın üyemizin dijital dönüşümüne ışık tutmak amacıyla dünyanın önde gelen dijital dönüşüm hizmet sağlayıcısı GE Dijital ve Accenture Digital ile işbirliği için yola çıkıyoruz. Yapılan işbirliği; dijitalleşme yolundaki İSO üyesi sanayi firmalarına yeni bir ufuk çizecek, önlerini daha iyi görmelerini sağlayacak. Şirketler özellikle dijitalleşme yatırımı yaparken ihtiyacı olan adımları zamanında ve kanıtlanmış tecrübelere dayalı olarak atabilecek.
Öte yandan, girişimcileri, şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getiren yeni bir işbirliğine imza atarak İTÜ Çekirdek ekosisteminin bir paydaşı olduk. İSO Geleceğin Sanayicisi Büyük Ödülü’nü verdik. İTÜ ile yaptığımız stratejik işbirliği kapsamında ödülün yanı sıra girişimcilere İSO Koza hızlandırma programı kapsamında mentorluk, sanayici antrenör, eğitim ve danışmanlık destekleri sağladık.
Sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknolojiye dayalı üretimini geliştirmek, üniversitelerde ve teknoparklarda üretilen yeni teknolojilerin sanayide katma değere dönüşmesine yönelik faaliyetleri desteklemek amacıyla teknoloji geliştirme bölgeleri derneği ile birlikte ‘İSO Sanayi-Teknopark Ortak Çalışma Komisyonu’nu kurduk. Sanayi-üniversite işbirliği konusunda etkin, nitelikli, gerçekçi ve sonuca ulaşabilen işbirliklerinin oluşturulması hedefiyle İstanbul’un önemli üniversiteleri ile ‘İSO-Sanayi Platformu’nu oluşturduk.“
Bahçıvan, tüm bu faaliyetleri tabanlarını oluşturan İSO üyesi firmalar ve değerli sanayicilerle buluşarak gerçekleştirdiklerini belirtti ve bu çalıştayın da tabanlarıyla buluşmalarına önemli bir katkı yaptığını vurguladı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, otomotiv sektörünün Türkiye’nin kalkınmasına öncülük edecek sektörlerin başında geldiğini söyledi. İhracattan katma değere, istihdamdan üretime kadar sanayinin liderliğini üstelenen otomotiv sektörünün 50 yılı aşkın tecrübesi ile göz doldurduğunu dile getirdi. 2017 yılında beş kıtada 193 ülkeye ihracat yaptıkları bilgisini veren Özlü, toplam ihracat bedelinin 29 milyar dolar olduğunu anlattı. İthalat ihracat dengesinde net fazla veren otomotiv sektörünün AB’nin ithal ettiği her beş araçtan birini ürettiğini dile getiren Özlü, otomotiv ana sanayinin 60 bin kişiye istihdam sağladığını ifade etti.
Tüm bu başarının 50 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğuna değinen Özlü, otomotivin stratejik bir sektör olduğunu söyledi. İSO’nun çalıştay davet mektubundaki ifadeden alıntı yapan Bakan Özlü, ihracatın lokomotifi olan otomotivde ara malların önemli bölümünün ithalat yoluyla karşılandığını aktardı. Üretilen araçlarda yerlilik oranının yüzde 40 ile 60 arasında olduğunun altını çizen Özlü, özellikle yan sanayide yerlilik oranını artırmaları gerektiğini dile getirdi.
Yaptıkları bir yıllık bir çalışmada beş stratejik sektör belirlediklerini ve bu alanlara odaklanmak istediklerini kaydeden Özlü, bunları, otomotiv, kimya ve ilaç, elektronik, makine ve teçhizat ile gıda ve içecek olarak sıraladı. Türkiye’nin yan sanayisinin yerlilik oranını artıracak ve talepleri karşılayacak yeteneklere sahip olduğunu belirten Özlü, otomotiv sanayinin teknolojinin de lideri konumunda olduğunu söyledi. Kendi teknolojisini üreten bir sanayi hedefiyle hareket ettiklerini ve otomotiv sanayisinin 124 adet AR-GE ve Tasarım Merkezi’ne sahip olduğunu anlatan Özlü, dijital dönüşüm sürecinin gerisinde kalamayacaklarını belirtti.
Filyos Endüstri Bölgesi hakkında bilgi veren Özlü, burasının Batı Karadeniz’de dünya sanayi bölgeleri arasında parlayan bir yıldız olacağını anlattı. Burada bir liman inşa ettikleri ayrıca havalimanı ve demiryolu iletişimi de olacağı bilgisini veren Özlü, bölgenin altyapısının devlet tarafından yapıldığını ifade ederek otomotiv sanayicilerini buraya yatırım yapmaya davet etti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem ise çalıştayın iki amacı olduğunu söyledi. Birinci amacın Türkiye’nin küresel pazarlarda iddialı olduğu otomotiv sektörünü daha ileri taşımak olduğunu kaydeden Ertem, dünyada kurulan yeni otomotiv ekosisteminden Türk otomotiv sanayisinin de yararlanması gerektiğini kaydetti. İkinci amacının ise Türkiye’nin dış ticaret açığı sorununda önemli paya sahip ara malı ithalatını önlemek olduğuna değinen Ertem, bu konunun kendilerini rahatsız ettiğini dile getirdi. Ertem, yerli ve milli bir ekonomide otomotiv gibi Türkiye’nin iddialı olduğu bir konuda ara malı ithalatına son vermeleri gerektiğini ifade etti.
Otomotiv sektörünün yatırımlarının teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Ertem, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında da görüldüğü gibi sanayicilerin maliyetlerinin önemli bir bölümünün finansman gideri olduğunu aktardı. Sadece bankalar yoluyla değil sermaye piyasaları yoluyla yeni finansman modelleri ile bu sorunu aşmak istediklerinden bahseden Ertem, çalıştaydan çıktılarının reform programı olarak gündeme geleceğini dile getirdi.
Yerli otomobil üretme çalışmalarına da değinen Ertem, bunun sadece yerli üretim değil milli bir ekosistem yaratma çabası olduğunu ifade etti. Ertem, stratejik sektörler ile ilgili çalıştaylar dizisi yapacaklarını ve diğer sektörlerin de bu çalıştayı takip edeceğini aktardı. Otomotiv sektöründeki çalışmaların AR-GE yatırımlar��nı ve işbirliklerini getireceğini belirten Ertem, küresel ölçekte karşılık bulacak çalışmalara imza atacaklarını söyledi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan ve bakanlık bürokratlarının da katıldığı çalıştay sektörün önde gelen temsilcilerinin güncel konular ve gelecek hakkındaki düşüncelerinin dinlenmesi ve karşılıklı fikir alışverişiyle devam etti.