İSO’da Termik Santraller İçin Yerli Ekipman Üretimi Konuşuldu

  • Etkinlikler
termik-santral-yerli-uretim-02

İstanbul Sanayi Odası tarafından düzenlenen “Enerji Sektöründe Yerlileşme-I Termik Santraller için Yerli Ekipman Üretimi Semineri” Odakule Meclis salonunda 14 Ocak tarihinde gerçekleşti. Seminerin açılış konuşmasını İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Enerji İhtisas Kurulu Başkanı olan M. Ata Ceylan, TÜBİTAK MAM Strateji ve Teknoloji Geliştirme Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Makaracı ve Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü Halil Alış yaptı. Seminere ayrıca İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nurhan Kaya da katıldı.

Seminerde termik santrallere yönelik ekipmanların yerli olarak üretilmesine yönelik başarı hikayeleri ile yaşanan tecrübeler aktarıldı. Akademik çalışmalar ile gereksinimlerin ortaya konulması ve işbirliklerinin sağlanması konusu üzerinde duruldu. Ayrıca yerli piyasa tedariki, termik santral teknolojilerinde yerlileştirme, satın alma kalemleri, yerli sanayinin tasarım ve imalat kabiliyetleri hakkında bilgi verildi.

İSO’da Termik Santraller İçin Yerli Ekipman Üretimi Konuşuldu

M. Ata Ceylan açılış konuşmasında, dışa bağımlılığı azaltmak, milli geliri artırmak ve istihdam yaratmak için yerlileşmenin önemine değindi. Birçok ülkenin enerji arz güvenliği için yerli kaynaklarına, yerli teknolojilerine yatırım yaptığına dikkat çeken Ceylan şöyle konuştu:

“Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de azalan hızla da olsa termik santrallarına yatırım devam etmek durumundadır. Bu santrallerin yerli teknoloji ile yapılabilmesi için kamu, özel sektör, üniversiteler ve araştırma kuruluşlarıyla bugün burada oluşturduğumuz sinerjinin artması gerekmektedir. Her sanayi gibi enerji yatırımlarının da fizibıl olması gerekmektedir. Yeterli talep garantisi ve teşvikler finansman risklerini bertaraf edebilir. Kamu alım politikaları sanayileşme yeteneğinin geliştirilmesi için en önemli araçtır. Ülkemiz açısından baktığımızda, oldukça büyük bir alım gücüne sahip olan kamunun, bu alımlar kapsamında yerli AR-GE, yenilik ve teknoloji transferini desteklemesi sanayileşme açısından bir fırsat teşkil etmektedir. Oda olarak Türk sanayisinin orta gelir tuzağından kurtulabilmesinin ancak yüksek katma değerli sanayi yapısına dönmemizle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu da güçlü bir sanayi – üniversite işbirliğine bağlı. Odamız öncülüğünde İstanbul’daki yedi üniversitemiz ile birlikte kurulan “Sanayi Platformu” sanayimizin ihtiyacı olan proje talepleri ile üniversiteleri buluşturmayı amaçlamaktadır.”

TÜBİTAK MAM Strateji ve Teknoloji Geliştirme Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Makaracı, enerji projelerinde Türkiye’ye bir seviye atlatmak istediklerini kaydetti. Makaracı şunları söyledi:

TÜBİTAK MAM Strateji ve Teknoloji Geliştirme Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Makaracı
TÜBİTAK MAM Strateji ve Teknoloji
Geliştirme Başkan Yardımcısı
Doç. Dr. Murat Makaracı

“Biz ilk çalışmamıza 2006 senesinde EÜAŞ ile birlikte termik santral atık ısılarının değerlendirilmesi projesi ile başladık. Bu 10 yıl içerisinde geldiğimiz nokta da çeşitli projeler geliştirerek devam etmektedir. Defalarca termik santraller yerinde ziyaret edildi. AR-GE projelerine temel teşkil edecek şekilde projeler ortaya konuldu. İlk defa Türkiye’de termik santral alanında bir ekip oluşturuldu. Yaklaşık 15 kişilik bir ekibimiz var. 2015 yılı sonu itibarıyla da ülkemizde tüketmiş olduğumuz elektriğin yaklaşık yüzde 68’i termik santral teknolojisinden üretilmiş. Burada doğal gaz yakıtlı termik santrallerin payı yaklaşık yüzde 38 iken, kömür yakıtlı termik santrallerin payı da yüzde 28 civarında. Son dönemde ülkemizde yaşanan doğal gaz sıkıntılarını aşmak için değişik teknolojiler üzerinde çalışmamız lazım.”

Murat Makaracı’nın konuşmasının ardından EÜAŞ Genel Müdürü Halil Alış kürsüye geldi. Halil Alış, özellikle İstanbul’un Avrupa yakasında elektrikte arz güvenliği ile ilgili gelecekte sıkıntılar yaşayacağını söyledi. Alış şöyle konuştu:

Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü Halil Alış
Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü
Halil Alış

“Sıkıntının sebebi şu İstanbul’da artık potansiyel olarak kaynağımız yok. Zaten su kaynağı İstanbul’da yoktu. Tek kaynak doğal gazdı. İşte, bizim Ambarlı doğal gazımız var. Birkaç tane daha küçük santraller var. Kömür bir tek Trakya’da görünüyor. Onun da henüz elektrik enerjisi için kullanılıp kullanılmayacağı konusunda tereddütler var. Çünkü orası tarım arazileri olarak ilan edildiği için imar değişikliği lazım. Yaklaşık 500 milyon ton bir kömür rezervimiz var. Ondan da 1500-2000 megawatt’lık santral yapma imkanımız var. Ancak henüz yapılıp yapılmayacağı belli değil. İstanbul’a elektrik getirmenin tek yolu Anadolu’dan iletim hatlarıyla enerji taşımak.”