Etkinlikler
İSO’nun Düzenlediği, Ürdün Ülke Günü’nde Ülkedeki İşbirliği ve Yatırım Fırsatları Ele Alındı
- 15.03.2018
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Orta Doğu pazarında önemli bir konuma sahip olan Ürdün’deki yatırım ve işbirliği fırsatlarını yatırımcılara tanıtmak amacıyla Ürdün Ülke Günü ve Türkiye İçin Fırsatlar etkinliği düzenledi. İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Sadık Ayhan Saruhan’ın ev sahipliğinde ve Ürdün’ün Ankara Büyükelçisi Ismail Rifaie’nin katılımı ile Odakule’de yapılan etkinliğe Ürdün ve bölgede iş ve yatırım fırsatı arayan çok sayıda sanayici ve katılımcı ilgi gösterdi.
İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Sadık Ayhan Saruhan toplantının açılışında bir konuşma yaparak, Ürdün’ün coğrafi olarak stratejik bir konumda olmasına rağmen petrol ve doğal gaz kaynaklarından yoksun Orta Doğu’nun nadir ülkelerinden biri olduğunu söyledi. Saruhan, Ürdün’ün ekonomisinin büyük oranda ithalata dayalı olması nedeni ile bu pazarın Türk sanayiciler için büyük bir potansiyel arz ettiğini dile getirdi. Türkiye ile Ürdün arasındaki ilişkilerin temelini 11 Ocak 1947 tarihli “Dostluk Anlaşması”nın oluşturduğunu hatırlatan Saruhan, Amman Büyükelçiliği’nin 28 Nisan 1947 tarihinden bu yana faaliyet gösterdiğini ve Ürdün ile bugüne kadar imzalanan 40’ın üzerindeki anlaşma ve mutabakat muhtırasıyla ikili ilişkilerin hukuki altyapısının tesis edildiğini aktardı.
Ülkeler arası ekonomik ilişkilerin en önemli safhalarından birisinin de, 1 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Türkiye-Ürdün Serbest Ticaret Anlaşması olduğunu belirten Saruhan, imzalanan bu anlaşma ile taraflar arasındaki ekonomik, teknik ve sınai iş birliğinin artırılması ve güçlendirilmesi, mal ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılması, uygun rekabet koşullarının yaratılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve tarafların üçüncü ülke piyasalarındaki ticaret ve iş birliğinin geliştirilmesinin hedeflendiğini açıkladı. Saruhan, tarımdan sanayiye kadar birçok alanda düzenlemeler içeren serbest ticaret anlaşması sayesinde, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin son yıllarda bir ivme kazandığını söyledi. Birkaç gün önce Ürdün hükümetinin anlaşmayı askıya almasını saygıyla karşıladıklarını belirten Saruhan, kısa süre içinde ticari ilişkilerin normal seyrine girmesini diledi.
İki ülke arasındaki ticaret hacmine de değinen Saruhan, “İki ülke arasındaki ekonomik verilere bakacak olursak, halihazırda Türkiye ve Ürdün arasındaki ticaret hacmi 2017 yılı sonu itibariyle, 682 milyon dolar ihracatımız, 113 milyon dolar ithalat olmak üzere yaklaşık 795 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İki ülke arasında ticarete konu mallar arasında en yüksek paya sahip ürünler ihracatımız açısından demir-çelik yarı mamuller, petrol ürünleri, tütün ve tütün mamulleri, ağaç ürünleri, kuru baklagiller, klimalar, demir-çelik inşaat aksamı, kağıtlar ve demir-çelik mamullerinden; ithalatımız açısından ise kimyasal ürünler, demir-çelik ve tekstil-konfeksiyon ürünlerinden oluşmaktadır.”
Orta Doğu'nun kalbinde yer alan Ürdün’ün, Türkiye’nin körfez ülkeleri pazarına girişinde önemli bir kapı olduğunu vurgulayan Saruhan, gerek çok uzun yıllara dayanan dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin varlığı gerekse de önemli gelişmelerin yaşandığı coğrafyamızda siyasi ve ekonomik çıkarlarının örtüşüyor olması sebebiyle Ürdün’ün kendileri için çok önemli bir ülke konumunda olduğunu kaydetti.
Ürdün’ün Ankara Büyükelçisi Ismail Rifaie de toplantının açılışında bir konuşma yaparak iki kardeş ülke arasındaki mevcut ilişkileri daha da ileri taşımak istediklerini söyledi. Ürdün hükümeti tarafından birkaç gün önce 2011’den beri yürürlükte olan serbest ticaret anlaşmasının askıya alındığını dile getiren Rifaie, bunun geçici bir durum olduğuna ve kısa süre sonra yeniden yürürlüğe gireceğine inandığını kaydetti. İSO’nun tecrübe ve birikiminden Ürdün ekonomisi olarak yararlanmak istediklerini belirten Rifaie, Türk firmalarının Ürdün’e yatırım yaparak Körfez ve Afrika pazarlarına açılabileceğini ifade etti. Ürdün’de verilen teşvikler sayesinde çok önemli yatırım fırsatlarının doğduğunu anlatan Rifaie, coğrafi konumu nedeniyle Türk sanayici ve yatırımcıların ülkelerini tercih edeceklerine inandıklarını dile getirdi.
Ardından Ürdün Pazarında İşbirliği ve Yatırım Olanakları başlıklı bir panel düzenlendi. Panelde konuşan Amman Eski Ticaret Müşaviri Hüseyin Demir, bölge coğrafyasında pek çok sorun olduğunu ve coğrafyanın insanının mutlu olmadığını belirterek sorunların çözümünün yatırım, üretim ve yeni iş alanları açmak olduğunu söyledi. Ürdün’ün çok büyük bir ekonomi olmamasına ve büyük büyüme oranları yakalayamamasına rağmen istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürdüğünü kaydeden Demir, bunun da yatırımcı için güven verdiğini dile getirdi. İki ülke arasında siyasi sorun bulunmadığını ve bunun da bir fırsat olduğunu aktaran Demir, Ürdün’ün aynı zamanda Körfez ülkelerinden çok sayıda öğrenci çeken bir eğitim sistemi olduğunu da ekledi.
Ürdün’ün Ankara Büyükelçiliği Ekonomik İlişkiler Müsteşarı Dr. Emad Masalmeh ise Ürdün’ün başka bir ülkenin kolay sahip olamayacağı bir coğrafi konumu olduğunu söyledi. Türk mallarının kalite olarak hem Ürdün hem de bölge ülkelerinde bilindiğini anlatan Masalmeh, Ürdün’ün ABD, Kanada ve Singapur başta olmak üzere pek çok ülke ile serbest ticaret anlaşması olduğunu aktardı. Masalmeh, Ürdün’de üretim yapan sanayicilerin bu bakımdan pek çok ülke pazarına girerken gümrük engeline takılmayacağını vurguladı. Ürdün’deki yatırım bölgelerinde vergi muafiyeti ve arsa tahsisi imkanları olduğu bilgisini veren Masalmeh, ülkenin yılın 330 günü güneş aldığını ve güneş enerjisi alanında yatırım için büyük fırsatlar barındırdığını dile getirdi.
Sonrasında İSO Genel Sekreter Vekili Haktan Akın’ın yönettiği ve Gama Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Burak Kadıoğlu, Arçelik Ortadoğu Bölgesi İhracat Müdürü Oral Bozkurt ve Assan Panel Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Arın Demir’in katıldığı Türk Firmaların Ürdün Pazarındaki Deneyimleri başlıklı bir panel yapıldı. Panelistler Ürdün’deki yatırımları ile ilgili tecrübeleri aktarırken dinleyicilerden gelen soruları da yanıtladı.