Etkinlikler
İSO’nun Milli Eğitim ve Çalışma Bakanlıklarıyla Nitelikli İş Gücü İçin Sanayi-Okul Dayanışması
- 09.10.2015
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonunda hayat bulan “Okul Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli”nin protokol imza töreni Odakule’de imzalandı. İstanbul içindeki okulların mesleki ve teknik eğitim alanında İstanbullu sanayiciler ile koordine şekilde hareket etmesine olanak sağlayan Projenin imza töreni, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ev sahipliğinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem’in katılımıyla gerçekleşti. Törende İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Adnan Dalgakıran ve İrfan Özhamaratlı, İSO Yönetim Kurulu Üyeleri M.Ata Ceylan, Nahit Kemalbay ile eski Milli Eğitim ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer de yer aldı.
Tören, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür’ün proje ile ilgili satır başlarını konuklarla paylaşmasıyla başladı. Gür, teknolojik işbirliği, deneyim paylaşımı ve İstihdam odaklı işbirliği yaklaşımlarıyla projeyi nasıl şekillendiklerini anlattı.
Daha sonra kürsüye gelen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, günümüzde hem küresel ekonominin, hem de Türkiye ekonomisinin eskisine oranla daha çetin rekabet koşullarına sahne olduğunu hep birlikte gördüğümüzü söyledi. Küresel düzeyde rekabet gücünü artırmış bir Türkiye için, odağında sanayinin olduğu yeni bir ekonomik kalkınma modeline ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Bahçıvan bu modelin olmazsa olmazının; yüksek katma değerli, ileri teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı, dışa bağımlılığı azaltan, güvenli ve sürdürülebilir bir üretim yapısı olması gerektiğini ifade etti.
İstanbul Sanayi Odası olarak; başta 13. Sanayi Kongresi olmak üzere, hemen hemen tüm etkinlik ve açıklamalarında üretim ekonomisinin yeniden önem kazanması yönünde öncü nitelikte yoğun bir çaba sergilediklerini belirten Bahçıvan, küresel ekonomik pastadan daha fazla pay almanın her geçen gün zorlaştığına işaret etti. Bahçıvan, eğitim kalitesi düşük, bilgi birikimi ve AR-GE kapasitesi zayıf, inovasyon ve tasarım gücü yetersiz ülkeleri, çok daha zor günlerin beklediğini söyledi.
Türkiye’nin, ihracatın kilogramını 1.6 dolara satarken Japonya’nın 3.5, Almanya’nın 4.1 dolara sattığı bilgisini veren İSO Başkanı Bahçıvan, ülkemizde tasarım alanında eğitim gören 7 bin öğrenciye karşılık Çin’de 1 milyon öğrencinin bu alanda eğitim gördüğüne dikkat çekti.
Bahçıvan şöyle devam etti:
“Yüksek katma değer yaratamıyoruz, ileri teknoloji üretemiyoruz. Fakat üretemediğimiz teknolojiyi kullanmakla övünüyoruz. Bu ise çok üzücü bir durumdur. Öte yandan Hükümetimizin son zamanlarda bu konulara verdiği önem ve destek bizleri memnun etmektedir. Ancak bu konularda her şeyi sadece siyasi otoriteden beklemek yerine ilgili tüm kesimlerin daha fazla sorumluluk ve görev üstlenerek elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyoruz. Biz sanayiciler, bu açıdan sanayi - üniversite işbirliğini çok değerli görüyoruz. Odamız, sanayi sektörünün rekabet gücünü artırması için sanayi – üniversite işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesi adına önemli çalışmalar yapmaktadır. Bu amaçla, birçok üniversite ile sanayide katma değer yaratmayı hedefleyen çeşitli işbirlikleri ile projeleri sürdürmeye ve artırmaya kararlıyız. Böyle bir anlayış ve kararlılıkla; Odamız, üniversite – sanayi işbirliğinde etkin bir ara yüz olma amacıyla üniversitelerin teknoloji transfer ofisleri ile birlikte “Sanayi Platformu” adını verdiğimiz işbirliği platformunu kurmuştur.”
Bahçıvan, İSO öncülüğünde, İstanbul’da faaliyet gösteren köklü devlet üniversitelerinden Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nin işbirliği ile oluşturulmuş olan “Sanayi Platformu”nun sanayi firmaları, teknoloji transfer ofisleri, akademisyenler, üniversiteler ve bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında etkin işbirlikleri ve güç birlikleri oluşturulması amacıyla hayata geçirildiğini söyledi. Bahçıvan, yaşayan bir sistem olarak kurgulanan platforma, önümüzdeki dönemlerde daha fazla paydaşın dahil olması noktasında çalışmalarının sürdüğünü ekledi.
Bahçıvan üretim odaklı gelişmiş ülke ekonomisinin insan profilini optimali yakalayabilen, ekonomik ve teknolojik gelişmelere ve bunların yol açtığı değişime uyum sağlayabilen, uzun vadeli düşünebilen, sürekli kendisini yenileyebilen, birlikte iş yapabilen, dünya ölçeğinde düşünebilme becerisine sahip, bilinçli ve üretken insan profili olarak tanımladı.
Sanayicilerimizin her geçen gün daha fazla bilinçli ve üretken nitelikli işgücüne ihtiyaç duyduğunu belirten Bahçıvan, “İşte bu noktada, mesleki eğitime değinmek istiyorum. Ülkemizde mesleki eğitim bir türlü itibar kazanamamaktadır. Çoğu Orta ve Doğu Avrupa ülkesinde mesleki eğitim oranı yetişkin nüfusta yüzde 50’ler dolayındayken, Türkiye’de bu oran yüzde 10’un altında kalmaktadır. Eğitim sistemi içinde üretimi ve mesleki eğitimi merkeze alan, insanın üretici yönünü ön plana çıkartan bir kişi ve toplum düşüncesi geliştirilmeli ve bu doğrultuda eğitim verilmelidir. Meslek Liseleri ve Meslek Yüksek Okullarının itibarı artırılmalı, bu kurumlar yeniden yapılandırılmalıdır. Bu konularda Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yapacağı çalışmalara İstanbul Sanayi Odası olarak elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu burada sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbul Sanayi Odası Vakfımızın sorumluluğundaki iki okulumuzu, insanın üretici yönünü ön plana çıkaran bir anlayışla örnek ve marka yapma çalışmalarına büyük bir heyecan eşliğinde devam ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizlere vereceği kıymetli destekten mutluluk duyacağımızı burada özellikle ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem de ülkelerin güçlü ve nitelikli bir ekonomiye sahip olabilmelerinin öncelikli şartlarından birinin güçlü ve nitelikli bir iş gücü piyasasına sahip olmak olduğunu söyledi. Bakan Erdem, Türkiye İş Kurumu’nun Dünya Kamu İstihdam Kurumları Birliği dönem başkanlığına seçildiğini ve çalışmalarını yoğunlaştıracağını belirtti.
Bakan Erdem şöyle konuştu:
“Eğitimin tüm aşamalarında işgücü piyasasının ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Uzun yıllar çekilen nitelikli işgücünün çözümlerinden biri de sanayi okul işbirliğidir. Sektörlere nitelikli eleman sağlaması için sektör ile eğitim kurumlarının uyumu artırılmalı. Bugün üniversitelerimizde toplam 80 İŞKUR irtibat noktası var. Buralarda öğrencilere bireysel ve grup halinde danışmanlık hizmeti veriliyor.”
Erdem, 2023 hedefinin işsizliği yüzde 5’e düşürmek, istihdamı oranını ise 55’e çıkarmak olduğunu kaydederek bu gibi projeler ile bu yöndeki çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise sanayi kuruluşlarının organik olarak eğitim alanında yer almasının çok önemli olduğunu söyledi. Avcı, sanayicilerin kendi iş kollarındaki tecrübeleri ile eğitimcilerin tecrübelerinin bir araya gelmesinin çok önemli faydalar doğuracağını belirtti.
Ara eleman tabirini kullanmadıklarını belirten Bakan Avcı mesleki ve teknik eğitim almış kişilerin ekonomimiz için ana eleman olduğunu kaydetti. Avcı, mesleki eğitime yönelik hem öğrenciye verilen maddi hem de sanayiciye verilen vergisel teşviklerden bahsetti.
Proje Ne Getiriyor?
Milli eğitim Bakanlığı ile İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ile İSO arasında imzalanan protokol ile Mesleki Eğitim Kurumları ile sanayi ve sektör birlikleri işbirlikleri sağlanarak arz-talep uyumsuzluğunun giderilmesi, yönetimsel ve operasyonel yeni bir mesleki ve teknik eğitim modeli oluşturulması hedeflenmektedir. Bu protokol “Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli” projesinin İstanbul ilinden başlamak üzere ülkedeki mesleki ve teknik eğitim sisteminin yapısının, ekonomik ve insan kaynaklarına dayalı gereksinimlerinin giderilmesini ve sektörlerin nitelikli iş gücü ihtiyacının verimli bir şekilde karşılanmasını sağlayacak.
Bu protokolle hedeflenen amaçlara ulaşabilmek için meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve diğer meslek örgütleri ile Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda İstanbul ilindeki Mesleki Eğitim Kurumlarının ilgili sektörlerdeki firmalar ile eşleştirilerek her bir kurum için hami sektör oluşturulması yönetim öngörülüyor.