Etkinlikler
Maliye Bakanlığı’nın Üst Düzey Bürokratları İstanbullu Sanayicilerin Sorunlarını Dinledi
- 12.02.2015
- Etkinlikler
İstanbul sanayi Odası (İSO), Gelir İdaresi Başkanlığı faaliyet alanı ile ilgili yaşanan sorunlarla ilgili olarak, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk’ün başkanlık ettiği geniş katılımlı Maliye bürokratlarıyla sanayicileri bir araya getirdi.
Hemen hemen tüm sanayi meslek komitelerini temsil eden sanayicilerin katıldığı ve İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda sanayiciler Maliye bürokratlarına uzun uzadıya sorunlarını aktardı, çözüm önerilerini dile getirdi.
İstanbul Sanayi Odası Odakule’de 12 Şubat 2015 tarihinde yapılan ve katılımın yüksek olduğu toplantı son derece verimli geçerken, başta KDV, ÖTV, KKDF gibi vergilerle ilgili yaşanan sıkıntılara değinildi, çözüm yolu arandı.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nurhan Kaya da bulundu. Maliye Bakanlığı'ndan da Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Şinasi Candan, İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Bekir Bayraktar, Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanı İmral Duran, Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanı Mehmet Arabacı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı KDV Grup Müdürü Özcan Avcı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Tahsilat Grup Müdürü Eyyüp İnce katıldı.
Toplantıda konuşan İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran vergi sisteminde adaletin sağlanması gerektiğini vurgulayarak “Bence KDV sabitlenmeli ve bütün sektörlere uygulanmalı. Amacımız dünyaya firma çıkartmaksa devletin denetleme mekanizmasını iyi uygulaması gerekmektedir” diye konuştu.
İSO Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
Adnan Dalgakıran
Türkiye’de nitelikli girişimci, işletme ve nitelikli insanın eksikliğinden şikayet eden Dalgakıran konuşmasına şöyle devam etti:
“Eğer hedef büyük Türkiye, büyük ekonomi ise, o zaman bütün kurumların o hedef doğrultusunda çalışması gerekir. Maliye de bu hedefler doğrultusunda kendisini dizayn etmeli. Türkiye tüketime yönelik bir mekanizmayı devam ettirdiği sürece meseleyi sürdüremez” dedi.
Toplantıda KDV ile ilgili teminat mektupları, KDV iadelerinin hızlı alınması, yeni KDV uygulama tebliği, ÖTV iadeleri, ÖTV beyannamesi, stopaj ile ilgili konular, amortisman ile ilgili yaşanan sıkıntılar, ceza ve denetimler gibi sorunlar ile ilgili sorunlar Gelir İdaresi Başkanlığı’na sunuldu.
Aynı Geminin Yolcusuyuz
Gelir İdaresi Başkanı
Adnan Ertürk
Vergilerde yaşanan sorunları dinleyen Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk, “Bize ulaştırmış olduğunuz mevzuatlar ve makro değerlerle ilgili mesajları aldık. Siz de bizim niyetimizi anladınız. Fakat elimizde sihirli bir değnek yok. Bizim cephanemiz mevzuattır. Ancak bu mevzuat gerçeklere ne kadar uyumlu buna bakmak lazım. Vergi bir üst yapı işidir. Altyapı ne kadar sağlamsa siz de o doğrultuda çalışırsınız. Bizim en kısa zamanda vergi mevduatımızı ülke gerçeklerine, ülke ihtiyaçlarına tam cevap verecek şekilde yeniden şekillendirmemiz lazım. Maliye Bakanlığı bu yolda ilerlemeye ve kendini dönüştürmeye çalışıyor” dedi.
Kurum olarak İSO’nun meslek komiteleriyle daha çok irtibat kurulması gerektiğini faydalı bulduğunu ifade eden Ertürk, “Bu tür toplantıları daha çok yapmamız gerekir. Biz aynı geminin yolcusuyuz. Hedefimiz sağ salim aynı limana ulaşmak” diye konuştu.
Hemen hemen tüm meslek komitelerini temsil eden Sanayiciler, Gelir İdaresi Başkanlığı bürokratlarına sorunlarını şu başlıklar altında aktardı:
KDV İle İlgili Konular
- 01 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV uygulama tebliği ile daha önce tek bir dilekçe ile yapılan KDV iadeleri (mahsupta) YMM raporu ya da vergi müfettişi incelemesine bağlı kılınmıştır. Nakit iadelerde ise teminat mektubu karşılığı ya da vergi müfettişinin raporuna bağlanmıştır. Teminat mektubu veremeyen mükellefler uzunca bir süre müfettiş raporunu beklemek zorunda bırakılmaktadır.
- KDV İadelerinin Daha Hızlı Alınması Sağlanmalıdır.
01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren indirimli teminat uygulaması tüm iade türlerine yaygınlaştırıldığı halde uygulamada çoğu zaman vergi daireleri indirimli teminat hakkından yararlanan mükelleflere hızlı iade yapmak konusunda yetersiz kalmaktadır.
KDV iadelerinde mükellefler arasında farklılık yapılmadığından düzenli KDV iadesi alan firmalar gereksiz yere mağdur edilmektedir. Ayrıca vergi daireleri arasında uygulamada birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Bunun sebebi ise mevzuatın çok sık değişmesi, yeni memurların mevzuatı yeterince kavrayamamış olmaları, Bakanlığın uygulama birliği sağlama konusunda mevzuat düzenlemesi yapmasında geç kalıyor olması gösterilebilir. - Yeni KDV uygulama tebliğinin DİİB (Dahilde İşleme İzin Belgesi) kapsamındaki KDV ödemeleri ile ilgili getirdiği yeni düzenleme sektör açısından sorunlar yaratmaktadır.
«DİİB kapsamında KDV Ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV Tutarı, ihraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV Tutarından, bu ürün için DİİB kapsamında aldığı girdiler nedeniyle ödemediği KDV Tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olamaz»- Söz konusu uygulama tebliği, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesini değiştirmekte, sektörde hak kayıplarına neden olmaktadır.
- İhraç kayıtlı teslime konu malın KDV’sinin düşük olması durumunda iade sisteminde sorunlar oluşmaktadır.
- İadenin hesaplama yöntemi uygulayıcılar açısından zorlukları beraberinde getirmektedir.
- İhracattan kaynaklı KDV iade taleplerinde iademizin gerçekleşmesi uzun ve ayrıntılı çalışma gerektiriyor. Bu yüzden ciddi finansal sıkıntılar yaşayan müşterilerimiz var. (İade talepleri 5.000.000 TL ye kadar çıkan müşterilerimizi biliyoruz.)
Vergi Dairesinin bizlerden cevaplamamızı istediği Risk Analiz Raporunda, bizim çalıştığımız tedarikçilerin ( = mükelleflerin ) çalıştığı alt mükelleflerin ticari ilişkisinden kaynaklı oluşan uyumsuzlukları bize yansıtıyorlar. Bu durum her bir ihracatçı şirketin de vergi denetim memuru gibi çalışıyoruz.
ÖNERİ: SİCİLİ TEMİZ OLAN FİRMALARIN AYNI GÜMRÜK MÜDÜRLÜKLERİNDE OLDUĞU GİBİ ( mavi hat ) HIZLI İŞLEM GÖRECEK BİR DÜZENLEME YAPILMASI - İhraç kayıtlı ve Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında yapılan satışlarda, KDV terkini için vergi dairelerine ibraz edilen belgelerin incelenmesi ve terkinlerin yapılması uzun bir süreci alabilmektedir. Bu süre zarfında çeşitli teşvik ve işlemlerden yararlanmak için vergi dairelerinden «Borcu Yoktur» yazısı alınamaması sebebiyle sanayici zorluklar yaşamaktadır. İhraç kayıtlı ve Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamındaki satışların sistemlerde "borç" olarak görünmemesi sağlanmalıdır.
Ayrıca ihraç yapılacak ürünlerde ÖTV ve Teminat Mektupları bir istisna olarak Dahilde İşlem Kapsamına alınmalıdır. - Gıda sektöründe farklı KDV oranları uygulanmaktadır. Hammaddesi buğday olan unun KDV’si % 1 iken, yemde KDV % 8’dir. Uygulamadaki bu farklılıklar ekmek fiyatlarına da yansımaktadır. Yemdeki KDV % 1’e indirilmelidir.
- Tekstil ve giyim eşyası sektöründe farklı KDV oranları uygulanmaktadır.
Kumaş, dokuma, iplik, deri, suni deri, dar dokuma, tela, kapitone, arma, bez, ekstrafor, jakron, vb. ürünlerde %8 KDV uygulanırken; metal düğme, polyester düğme, fermuar, karton etiket ve paketleme ürünleri vb. ürünlerde %18 KDV uygulanmaktadır. Ayrıca, fason yapılan nakışta KDV %8, fason yapılan boya ve baskı işlemlerinde ise KDV %18’dir. Tüm tekstil ürünlerinin KDV’sinin %8 olması, sektörde oluşan karışıklıkları önleyecektir. - Tekstil sektöründe fason dikim ücretinde %8 KDV uygulanırken, ayakkabı sektöründe fason saya ve deri mamulleri işçiliğinde %18 KDV tahsil edilmektedir. Fason saya işçiliği ve deri mamullerinde KDV oranının %8’e indirilmesi gerekmektedir.
- Mobilya sektöründe kumaş yoğun olarak kullanılmaktadır. Kumaş firmaları %8 olarak fatura keserken mobilya sektörü %18 olarak fatura kesmektedir. Birbirini tamamlayan bu sektörlerdeki farklı uygulama kaldırılmalı, mobilya sektörü KDV’si %8’e düşürülmelidir.
- İlaç sektöründe zaman zaman ürünler imha edilmektedir. Sektöre zaten bir maliyet getiren bu işleme tabi olan mallardan KDV alınması uygulamasından vazgeçilmelidir.
- Yaş sebze ve meyvenin toptancı halinden alımında ortaya çıkan KDV oranı farklılıkları uygulamada zorluklara neden olmaktadır. Uygulamanın kolaylaştırılmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır.
- Ham deride KDV oranı %1’e indirilmeli, tevkifat uygulaması kaldırılmalıdır.
- Bir yatırım malı olan jeneratör üzerinde uygulanan %18’lik KDV, finansal kiralama işlemlerindeki %1’lik uygulamaya paralel olarak makul bir seviyeye indirilmelidir.
- Organize Sanayi Bölgeleri altyapı yatırımlarında KDV muafiyeti sağlanmalıdır.
ÖTV İle İlgili Konular
1. ÖTV İadeleri
ÖTV iade sisteminde 25 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliğinin I sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, liste dışında ÖTV'ye tabi mallar üretiminde kullanıldığının vergi inceleme raporuyla tespit edilmesi esası getirilmiştir.
Eğer Gelir İdare Başkanlığı’nın 29.05.2014 tarihli yaptığı son düzenleme ile yapılan mahsup işlemlerinin ardından teminat çözümü için de vergi inceleme zorunluluğu getirilirse, sanayicimiz çok zor durumda kalacaktır ve sanayicimiz üretim yapamayacak duruma gelecektir.
ÖTV teminat çözümlerinin, vergi incelemesi bitmeden gerçekleştirilmemesi durumu, sanayicinin zaten altında ezildiği teminat ve finans yükünü aşırı derecede arttıracaktır.
Bu bağlamda; sanayicinin beklentisi teminat ve finans yüklerinin azaltılması ve ilgili süreçlerin tekrar gözden geçirilerek iade süreci zamanının minimize edilmesidir.
Teminat çözümü işleminin YMM raporu ile de yapılabileceği hususunun ilgili mevzuata eklenmesi sorunun çözümüne çok ciddi katkı sağlayacaktır.
Halihazırda15 günlük periyotlar halinde verilen ÖTV beyannameleri, aylık periyotlar halinde verilmelidir. Böylece hem mükelleflerin iş yükü, hem de vergi dairelerinin yoğunluğu azalacaktır.
Son 2 tam takvim yılında hakkında olumsuz rapor düzenlenmemiş ve vergi borcu bulunmayan sanayici, indirimli teminattan yararlandırılmalıdır.
2. ÖTV’ye tabi ithalatlarda (örneğin yağ alımı) gümrüğe ödenen teminatlar, vergi dairesine verilen ÖTV beyannamesi ile mükerrer bir kez daha ödeniyor.
Vergi Dairesine ödedikten sonra gidip gümrükten geri alıyorsunuz ve bu işlemler vergi dairesi-gümrükler arası yazışmalardan kaynaklı çok uzun sürüyor. Sonuçta biz ihracatçılar iki kere ödeyerek finansman yükü ile karşı karşıya bırakılıyoruz.
ÖNERİ: GÜMRÜĞE ÖDENEN ÖTV NİN VERGİ DAİRESİNİN GÜMRÜKTEN TALEP EDEREK, ARASINDA TRANSFERİ SURETİYLE TARAFIMIZDAN MÜKERRER ÖDEMEDEN ÇIKARTILMASI
3. ÖTV ve ÖTV için verilen teminat mektupları ile ilgili şu andaki uygulamalar ve yeniden düzenleme yapılmasını istenilen konular:
ÖTV Hakkında:
Açıklamalarımız kapsama alanı 1 Sayılı Listenin B cetvelinde yer alan solventler ve 1 sayılı listenin B cetveli dışında kalan ürünlerin imali sırasında kullanılan solventler (boya-vernik vb. ürünlerin imali)
1- 1 Sayılı Listenin B Cetvelinde bulunan ürünlerin aynı sayılı liste içinde başka bir ürünün imalinde kullanılması durumunda. solventlerin listedeki üst limiti olan, 2,2985 TL (kg başına) teminat mektubu ithal edileck solvent için hesap edilmekte ve karşılığında gümrüklere çıkan tutar kadar teminat mektubu verilmekte, ve ithal edilen solvent (örnek tolüen) aynı sayılı liste içinde bulunan (tiner) imalatında kullanılmakta ve bu ürün satıldığı zaman Kg başına 0,739 TL ÖTV hesap edilerek, bir ay içinde iki ayrı dönem olarak tahsil edilen ÖTV vergi dairesine yatırılmaktadır.
Bu işlemlerde yaşanan sorun ve sıkıntılar:
Teminat mektupları için üst limit 2,2985 TL’ den teminat mektubu verilmekte, 0,739 TL’den ÖTV tahsil edilip vergi dairesine yatırılmaktadır. Ayrıca verdiğimiz teminat mektuplarının iadesi vergi incelemesi bitmeden yapılmamakta ve bu uzun bir süreci kapsamaktadır. Bu da firmalar için büyük bir finans sorunu yaratmaktadır.
Burada acilen firmaları rahatlatacak bir çözüm önerimiz, vergi dairesine ödenen ÖTV toplamları kadar olan tutarı karşılığı teminat mektuplarının firmalara iade edilmesi, daha sonraki önerimiz, teminat mektuplarının hesaplanmasında tiner satışında hesap edilen, 0,739 TL (Kg başına) üzerinden ithal edilen solventler için uygulanması, bu da firmaları büyük ölçüde finansman açısından rahatlatacaktır. Ayrıca bu konuda vergi incelemesi ve raporların çıkması halen çok uzun süreyi kapsamakta olup halen bir çözüm getirilmemiştir.
2- 1 Saylı Listenin Dışında Kalan Ürünlerin İmalinde Kullanılan Solventler:
Bu durumda da uygulanan teminat mektubu tutarı uygulaması da solventler için üst tutar olan, 2,2985 TL (Kg) başına çıkan tutar üzerinden teminat mektubu verilmektedir.
Solventlerin boya-vernik imalinde kullanılması durumunda Kg başına 2,985 TL hesap edilmekte ve vergi dairesine ÖTV olarak ödenmektedir. Daha sonra aylara göre fiili tüketim belgesi alınmakta vergi dairesine verildikten sonra bunun ÖTV haricinde kalan vergilerde mahsubu istenmektedir. Bu tutar nakit olarak iade istenirse, bu tutar kadar ayrıca ikinci bir teminat mektubu verilmesi istenmektedir. Bu işlemlerde vergi dairesi teminat mektuplarının iadesini yapmakta, fakat işlemleri vergi incelemesine göndermektedir.
Burada yaşanan sorun vergi mahsup işlemlerinde ÖTV’den mahsup yapılmaması firmaları finansal açıdan zor durumda bırakmaktadır. Nakit iade istenmesi durumunda da ikinci bir teminat mektubu istenmesi aynı sıkıntıları yaşatmakta vergi incelemesi bitmeden bu konu için verilen teminat mektupları da uzun süre incelemenin bitmesini beklemektedir.
4. ÖTV uygulamaları kapsamında üretilen ürünün GTİP’inin belirlenmesi zorunluluğu
Gümrük laboratuvarlarında analiz ve tahlil neticesinde GTİP’i belirlenebilecek eşyaların, Gümrük İdaresi gözetiminde olmamasına karşı, mali incelemeler esnasında evrak üzerinden GTİP no tespit işlemi yapılmaktadır.
Yapılan bu tespitler; firmaların geçmişte üretimini yapıp, satışını gerçekleştirdiği ve hatta tüketiminin yapıldığı eşyalara, geçmişe dönük işlemler için vergi ve ceza olarak yansıtılmıştır.
Halbuki tüm bu üretimler, ilgili kapasite raporlarına göre yapılmış ve ilgili tüm devlet kurumlarının kontrolünden geçerek teminat iadeleri bile gerçekleşmiştir. Bu geçmişe dönük denetim ve cezalardan dolayı sektör ciddi mağduriyete uğramıştır.
Üretim konusu ürünlerde ÖTV uygulanması bakımından ticari isimler dikkate alınmalı ve geçmişte usulüne uygun olarak tamamlanmış işlemler bu risk kapsamından çıkartılmalıdır.
5. Benzinde «markalama» başlandığından beri, Benzen, Heptan, Hekzan, Toluen gibi hammaddelerin akaryakıta karışımı engellenmiştir. Bu sebepten dolayı, bu hammaddelerde ÖTV kaldırılmalıdır.
6. Ham, yarı işlenmiş ve işlenmiş kürk postu ithalatında ve üretimindeki ara mal devirlerinde %20 ÖTV uygulaması kaldırılmalı, %18 uygulanan KDV oranı %8‘e indirilmelidir. Özel faturalı ihracatlara, gümrük beyannameli ihracatlarda olduğu gibi ihracat istisnası ve buna bağlı ÖTV iadesi uygulanmalıdır.
7. Beyaz eşya ve küçük ev aletleri günümüzde lüks tüketim olmaktan çıkmış, herkes için günlük yaşamın vazgeçilmez aracı haline gelmiştir. Bu kapsamda, buzdolapları, dondurucular, termosifonlar, çamaşır, bulaşık yıkama ve kurutma makineleri, elektrik süpürgeleri, vb. cihazlar, ÖTV kapsamından çıkarılmalıdır.
8. Hafif ticari araçlardaki ÖTV artışı ve taksitlendirme kısıtlamaları gibi unsurlar yüzünden hem ana sanayi ve hem de yerli parça imalatçıları gelirlerinde önemli kayıplar yaşamaktadır. Yüksek yerli katma değerli araçlar üzerindeki vergi yükünü ve cari açığı azaltacak yönde selektif vergilendirme yöntemleri uygulanmalıdır.
9. (1)Meslek Komitemiz, 24 Temmuz 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan “Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği Seri No:1’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:35)” de değiştirilmesini talep ettiği görüşler karar metnimizin ekinde yer almaktadır. Söz konusu görüşlerimiz çerçevesinde Maliye Bakanlığı nezdinde Odamızca gerekli girişimlerin başlatılmasını Genel Sekreterlik Makamımızdan talep etmekteyiz.
Diğer Vergiler
1. Tüketim malı dışarıda bırakılarak, kapasite raporlarında belirtilen hammadde ve yatırım malı ithalatında KKDF tamamen kaldırılmalı, sanayicilere kapasite belgelerine bağlı olarak KKDF ödemeden ithalat yapabilme imkânı tanınmalıdır.
2. Damga vergisi, banka ve sigorta muamele vergisi kaldırılmalıdır.
3.Orman ihalelerinde alınan tellaliye harcı kaldırılmalıdır.
Stopaj İle İlgili Konular
1. Çalışan personele yılda belirli bir sayıda (Ramazan Bayramında verilen gıda yardım kolisi veya Yılbaşı Gıda paketi gibi) yapılan gıda maddeleri yardımlarından stopaj gelir vergisi kesilmemelidir.
2. Hurda alımlarında esnaf muaflığından yararlanan kişilere uygulanan stopaj oranı %1’e düşürülmelidir.
3.Hurda Sektöründe Kayıt Dışılığın Önlenmesi İçin Tedbir Alınması Gerekmektedir
Bilindiği üzere GVK nun 94 üncü maddesine göre vergiden muaf esnaf konumundaki hurda toplayıcılarından (sokak toplayıcısı) yapılan hurda alımlarında %2 oranında stopaj yapılması gerekmektedir. Bakır ve pirinç sektöründe %2 ciddi maliyet oluşturduğundan stopaj ödememek için alt firma organizasyonları kurulmakta ve sektörde sahte belge düzenleme ve kullanma fiili yaygınlaşmaktadır.
Bunun önlenebilmesi için stopaj oranın %1 e indirilmesi ve gider pusulası düzenleme nedeniyle mükellef olma haddinin bu sektöre özel yükseltilmesi gerekmektedir. Ayrıca Vergi Denetim Kurulunca bu sektöre özel bir denetim yapılması gerekmektedir.
Amortisman İle İlgili Konular
1. Amortisman uygulamalarında faydalı ömür yerine % oranlı ve çeşitlendirilmek koşulu ile uygulama kolaylığı temin edilmeli ve faydalı ömrün olumsuzluğu giderilmelidir.
2.İş Sağlığı ve Güvenliği Yatırım Amortismanları;
İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili yapılan yatırımlar mevcut durumda amortisman süresi kapsamında mahsup edilmektedir. Millet olarak yaşadığımız acı Soma faciası, İş Sağlığı ve Güvenliği tedbirlerinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Sanayiciyi bu konuda önlemler almak ve desteklemek konusunda teşvik etmek amacıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili yapılan tüm yatırımlar bir seferde, Kurumlar Vergisinden mahsup edilmelidir.
Ceza ve Denetimler İle İlgili Konular
1. Mükellefler nezdinde yapılacak olan vergi incelemelerinin 5 yıllık zamanaşımı süresi beklenmeksizin ilgili dönem kapandıktan sonra ivedilikle yapılması, mükellefler adına tarh edilmesi, olası vergiler üzerinden hesaplanacak faiz yükünü azaltacaktır.
2.Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesinde yer alan sahte belge kullanımına ilişkin şartlar ve cezalar, mükelleflerin iyi niyetleri göz önünde bulundurularak sınıflandırılmalıdır.
3.Ba-Bs ve benzeri bilgi amaçlı formların düzeltilmesinden alınan 1200 TL’lik özel usulsüzlük cezası azaltılmalıdır.
Genel/Diğer Konular
1. Af getirilirken, vergi ve primlerini aksatmadan ödeyen işverenler, eş zamanlı olarak, ödül amaçlı teşvik edilmelidirler. Vergi ve prim ödemelerini tam ve zamanında yerine getiren işverenler için (5 puanlık prim indiriminde olduğu gibi) vergisel destek ve kolaylıklar sağlanabilir.
2. Günümüzde bilgi teknolojisi alanındaki ilerlemeler internet ortamında beyanname verilmesi sistemini gündeme getirmiş, bununla birlikte mükelleflerce sunulması gereken bilginin kapsamı genişlemiştir. Bu çerçevede gerek vergi, gerekse sosyal güvenlik beyannameleri kapsamında mükelleflerin iş yükü çoğalmıştır. Buna ek olarak, elektronik defter ve fatura uygulamaları ve yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde gündeme gelen uluslararası finansal raporlama sistemleri uygulamaları ve bağımsız denetim bu yükü daha ileri boyutlara taşımış, gerek zorunlu bilgi-işlem yatırımlarını ve gerekse personel masraflarını artırmıştır. Bu nedenle geçici verginin gözden geçirilmesinde ve geçici vergi beyanının eskiden olduğu gibi yılda iki dönem olarak uygulanmasında yarar görülmektedir.
3. Gelir vergisi dilimlerinde ilk dilimin kapsadığı miktar arttırılmalıdır. (Örneğin: 25000 TL) Diğer oranların da kapsama alanı genişletilmelidir.
4. Yeminli Mali Müşavirlerin ücretleri özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere yük getirmekte olup bu ücretlerin makul seviyelere çekilmesi gerekmektedir.
5. 6111 sayılı kanun kapsamında kasa mevcudunuzun düzeltilerek ‘Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar’ hesabına kaydedilen ve ilgili olduğu yılda dönem zararına neden olan tutarların, geçmiş yıl karlarına mahsup edilmesi durumunda bunun kar dağıtımı sayılacağı şeklindeki maliyenin görüşünün değiştirilmesi ya da bu tutarın kayıtlardan nasıl çıkarılacağının açıklanması yönünde düzenleme yapılmadır.
Toplantıya Kimler Katıldı
Adnan DALGAKIRAN | İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı |
Nurhan KAYA | İSO Yönetim Kurulu Üyesi |
Adnan ERTÜRK | Gelir İdaresi Başkanı |
Şinasi CANDAN | Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı |
Mehmet ARABACI | Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanı |
İmral DURAN | Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanı |
Bekir BAYRAKDAR | İstanbul Vergi Dairesi Başkanı |
Özcan AVCI | İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı KDV Grup Müdürü |
Eyyüp İNCE | İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Tahsilat Grup Müdürü |
Hüseyin BOZDAĞ | İSO Meclis Üyesi |
Osman Sait GÜNTEKİ | İSO Meclis Üyesi |
Hüseyin ÇETİN | 44. Grup Meslek Komitesi Başkanı |
Fatma Saral KAYA | İSO Meclis Üyesi |
Adil PELİSTER | 18. Grup Meslek Komitesi Üyesi |
Mustafa Necati TECDELİOĞLU | İSO Meclis Üyesi |
Ömer İltan BİLGİN | İSO Meclis Üyesi |
Adil ERKOÇ | 38. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı |
İbrahim YÜCEL | 26. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı |
Hüseyin DEMİRCİ | İSO Meclis Üyesi |
Gökhan TURHAN | 26. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı |
M. Nuri GÖRENOĞLU | İSO Meclis Üyesi |
Sevda ARIKAN | 19. Grup Meslek Komitesi Başkanı |
Mehmet UMUR | İSO Meclis Üyesi/4.Grup Meslek Komitesi Başkanı |
İbrahim YAZICI | 40. Grup Meslek Komitesi Başkanı |
Sabri TEVER | İSO Meclis Üyesi |
Yücel ÖZTURAN | 15. Grup Meslek Komitesi Üyesi |
Elif ATA | 32. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı |
Haluk ERCEBER | İSO Meclis Üyesi/17.Grup Meslek Komitesi Başkanı |
Mehmet Ali AKDEMİR | İSO Meclis Üyesi |
Mehmet GEZER | Saruhan Makine ve Elektrikli Ev Eşyaları San. Tic. A.Ş. Mali İşler Başkanı |
Murat YILMAZ | Saruhan Makine ve Elektrikli Ev Eşyaları San. Tic. A.Ş. Muhasebe Müdürü |
Emre ÇELEBİLER | Ernst&Young |
Erdal ÇALIKOĞLU | Ernst&Young |
Haşim BÜYÜKBALCI | TETSİAD Genel Koordinatörü |
Yafes PEHLİVAN | Universal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd.Şti. |
Halil İbrahim ÖZDEMİR | Universal Yeminli Mali Müşavirlik Ltd.Şti. |
Niyazi KARAHAN | Dalgakıran Makine San.ve Tic.A.Ş. |
Melek US | İSO Genel Sekreteri |
Haktan AKIN | İSO Genel Sekreter Yardımcısı |
Hikmet BALTACI | İSO Genel Sekreter Yardımcısı |