Etkinlikler
MESKOM’da Konuşan Bahçıvan: “İstanbullu Sanayiciler Olarak Göçebelikten Kurtulup Yerleşik Düzene Geçmek İstiyoruz”
- 01.10.2014
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak toplantısı, 1 Ekim 2014 günü Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin katılımıyla gerçekleşti. Yoğun katılımın gözlendiği toplantıda Bakan İdris Güllüce 11 meslek grubu tarafından aktarılan sanayicinin en güncel ve ivedilikle çözülmesi beklenen sorunlarını dinleyerek, bu konulardaki düşüncelerini aktardı. Sanayi ve ekonomi ile ilgili güncel konuları değerlendirdi.
İmar Transferi Uygulaması Borsaya Açılacak
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce yaptığı konuşmada imar transferi konusunda çalışmaların sürdüğünü ve imar transferinin sertifikalı hale gelmesi ve borsaya açılması uygulaması konusunda çalışmaların yapıldığını kaydederek, “Sertifikayı isterseniz bankalara, şahıslara satabileceksiniz. Bunun bir borsası oluşacaktır. Bunun çalışmasını bu sabah da yaptık” dedi. Bu çalışmaların kentsel dönüşüme büyük katkı sağlayacağını bildiren Bakan Güllüce, imar transferi konusunu ilk kez bu toplantıda dile getirdi. İdris Güllüce, bu konunun zor olduğunu çünkü belediyelerin bakanlığın bir alt kuruluşu olmadığını vurgulayarak “Bize bağlı olmayan konular var. İmar hukukuna aykırı bir şey yapılırsa müdahale hakkım var” dedi.
Çevre kirliliğine de değinen Bakan Güllüce, Batılı ülkeleri Türk sanayisi ile kıyaslayarak “Avrupa Birliği ülkeleri bunun hesabını vermelidir. Endüstri devrimi yaptıktan sonra dünyayı perişan etmişlerdir, kirletmişlerdir. Bu topraklarda sanayimiz ülkeyi hiç kirletmeden yükselmiştir. Bu bizim medarı iftarımızdır. Onların akılları her tarafı kirlettikten sonra başlarına geldi. Bizim sanayimizde bu olmadı. Ozon gazını delen bütün gazları Türkiye'de durdurarak ödül aldım. Benim sanayicim belini daha zor doğrultmuşken biz bu kadar sıkı oluyoruz. Hadi siz de olun.” şeklinde konuştu. 2015 yılında Avustralya’dan devralınarak G20’ye Türkiye’nin başkanlık yapacağına değinen Güllüce, iklimlendirmenin G20’nin ana çalışmalarından biri olacağının altını çizdi. Güllüce, enerji tasarrufu konusunda Bakanlıkça çeşitli toplantıları ve çalışmalar yaptıklarını belirterek, yerli ürünlerin kullanılmasına çağrıda bulundu.
Nitelikli eleman sıkıntısına da değinen Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce yaşanan asansör faciasında ihmalin yanı sıra nitelikli eleman eksikliğinin de etkisi olduğunu kaydetti. ÇED ile ilgili çok önemli değişiklikler yaptıklarını ve bu konuda yönetmelikte değişiklik yaptıklarını kaydeden Güllüce, zamanın efektik kullanımı konusuna da vurgu yaparak “Zamanı efektik kullanmanın değerini en iyi sanayiciler bilir. Bizi zorlayın zamanla ilgili eksiklerimizi giderelim” şeklinde konuştu.
İSO Meclis Başkan Yardımcısı Hasan Büyükdede tarafından açılan Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nın açılış konuşmasını İSO Başkanı Erdal Bahçıvan yaptı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nda yaptığı konuşmada ülke sanayisinin dönüşümünde Organize Sanayi Bölgeleri’nin önemine dikkat çekerek, İstanbul’da dünden bugüne yerleşik olmayan, “göçebe” olmak zorunda bırakılan bir sanayinin varlığını gördüklerini ifade etti. Bahçıvan, “Sanayinin yerleşik bir düzende olması, geleceğini daha iyi planlaması açısından önemlidir. Bunun yolunun Organize Sanayi Bölgeleri’nden geçtiğini düşünmekteyiz” dedi.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasında Türkiye’deki tüm illerin mal ve hizmetler bakımından ortalama yüzde 34 oranında bağımlı hale geldiği İstanbul’un, ülke ekonomisinin şahdamarı ve sanayi üretiminin merkezi olduğuna dikkat çekti. Bahçıvan, “Sanayinin yerleşik bir düzende olması, geleceğini daha iyi planlaması açısından önemlidir. Bunun yolunun Organize Sanayi Bölgeleri’nden geçtiğini düşünmekteyiz. İSO olarak önceliğimiz; İstanbul’da sanayinin yerleşimi ve yeni Organize Sanayi Bölgeleri kurulmasıdır. Bunun için ilk adım olarak, Organize Sanayi Bölgeleri Geliştirme İhtisas Kurulu’nu oluşturduk” dedi.
Biri Avrupa diğeri Asya’da olmak üzere İstanbul’daki sanayinin dönüşümüne imkan sağlayacak iki OSB kurulması konusunda, başta yer gösterme olmak üzere devletten destek talep ettiklerini dile getiren Bahçıvan, “Mevcut OSB’lerimizin dünya örneklerinde olduğu gibi eko endüstriyel parklara dönüşmesi de çevresel ve ekonomik açıdan büyük katkı sağlayacaktır. Tesislerde atık ve enerji alışverişine olanak sağlayan bu tür sistemlerin hayata geçirilebilmesi için finansal ve yönetimsel destek önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Sanayici, ilçe ve Büyükşehir Belediyeleri arasında kalıyor
İstanbul’daki sanayicilerin, ilçe ve Büyükşehir Belediyeleri arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle ruhsat sorunu yaşadığını da vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi:
“Sürekli değişen imar kararları, mevcut sanayi yerleşimini göz ardı ederek hazırlanan planlar, ruhsat aşamalarında bizleri yerel yönetimlerle karşı karşıya getiriyor. Planlar hazırlanırken hali hazırda sanayinin yoğunlaştığı alanlar göz önüne alınmalı, bu alanlara sanayi fonksiyonu verilmeli, sanayimizin ve sanayicimizin yaşam alanları daha fazla daraltılmamalı.”
Konuşmasında çevrenin, kayıt dışı ekonomi çerçevesinde sanayicilerin uluslararası rekabeti açısından ciddi sorun teşkil ettiğini de dile getiren Bahçıvan, “Kayıtlı sanayici, çevre noktasında her türlü sorumluluğu yerine getirirken, dürüst ve kurallara uygun üretim yaparken, çevreye gereken önemi göstermeyenlerin, hiçbir kural tanımadan üretim yapanların elde ettiği haksız rekabet gücü göz ardı edilmemelidir. Dürüst ve çevreye inovatif katkı sağlayan sanayicilerin çevre yatırımlarının da teşviklerle desteklenmesi gerekiyor” dedi.
Sanayi atıklarını bedelsiz vermek gelir kaybı yaratıyor
Sanayi işletmelerinin ambalaj atıklarını bedelsiz vermek zorunda kalarak ciddi bir gelir kaybına uğradığının da altını çizen Bahçıvan, yaşadıkları sorunun konutlardan kaynaklanan atıkların kaynağında ayrı toplanmasına yönelik plan ve programların geliştirilmesiyle ortadan kalkabileceğine işaret etti.
Türkiye’nin küresel iklim değişikliği ile mücadelesinin önemine de değinen Bahçıvan, şunları söyledi: “Bu konuda şehirleşme ve enerji politikalarımız kilit rol oynayacak. Yerli kaynaklarımızın kullanımı ile bir yandan ekonomik anlamda kalkınma sağlarken, diğer yandan ekolojik ve yatay şehirler yaratabiliriz. Küresel iklim değişikliğinin esas sorumlusu fosil yakıtlar. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji, bu konudaki dönüşümün anahtarları niteliği taşıyor. Zira iş dünyasının küresel ısınma ile savaşında en uygulanabilir araç enerji verimliliğidir. İSO olarak Yıldız Teknik Üniversitesi ile ‘İstanbul Enerji Verimliliği Merkezi’ni kurma çalışmalarına başladık.”
Meslek Komiteleri Sunumlarla Sorunlarını Dile Getirdi
İSO Başkanı’nın konuşmasının ardından Meslek Komiteleri temsilcileri söz alarak sorunlarını dile getirdi. Toplantının bu kısmında, İSO Meclis Üyesi Hüseyin Bozdağ Gıda Ürünleri İmalatı, İSO Meclis Üyesi M. Selçuk Sadır Tekstil Ürünleri ve Giyim Eşyası İmalatı, Hüseyin Demirci Deri ve Deri Ürünleri İmalatı, 15. Grup Meslek Komitesi Başkanı Faruk Tever Orman, Kağıt, Mobilya İmalatı ve Basım Sanayi, İSO Meclis Üyesi Haluk Erceber Kimyasal Ürünler ile Plastik Kauçuk Ürünlerin İmalatı, İSO Meclis Üyesi Turan Özyurt Maden, Taş ve Toprak Ürünleri İmalatı, İSO Meclis Üyesi Ali Kösedağ Ana Metallerin İmalatı İSO Meclis Üyesi Ender Yılmaz Makine, Aksam ve Metal Eşya İmalatı, İSO Meclis Üyesi H. Uran Tiryakioğlu Elektirik ve Elektronik Ürünlerin İmalatı ve Elektrik Enerjisi Üretimi, İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin Kara Taşıtları İmalatı, 38. Grup Meslek Komitesi Başkanı İlhan Bayrak Deniz Taşıtları İmalatı konularında sunumlar gerçekleştirdi.
Gıda Ürünleri İmalatı
Gıda Ürünleri İmalatı konusunda sunum yapan Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda İSO Meclis Üyesi Hüseyin Bozdağ “Çevre mevzuatının sektörel koşullar göz önüne alınarak detaylandırılması sağlanmalı veya farklı standartlar belirlenmelidir. Gıda sektöründen kaynaklanan arıtma çamurlarının yakılması yerine daha farklı ve yararlı şekillerde değerlendirilmesi sağlanabilir.” dedi. Gıda tesislerinin çevresinde konut alanlarının olmaması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, “Yerel yönetimler ile iş birliği yapılarak gıda sektöründe yer alan firmaların, faaliyetlerine uygun olarak organize sanayi bölgelerinde gıda ihtisas alanlarında yer almalıdır. Böylece firmaların kayıt altına alınması kolaylaşacak ve firmalar atıkları için ortak arıtma tesislerini kullanarak çevresel etkilerini daha etkin yönetebileceklerdir” şeklinde konuştu.
Tekstil Ürünleri ve Giyim Eşyası İmalatı
İSO Meclis Üyesi M. Selçuk Sadır ise Tekstil Ürünleri ve Giyim Eşyası İmalatı konulu sunumunda “Sanayinin şehir içinde büyümesine izin verilmemelidir. Planlama tarihi açısından bakıldığında ‘sanayi’nin planlı, ‘konut planlaşması’nın ise plansız olduğu örneklere rastlanmaktadır. Sanayi tesislerinin çevresi plansız bir şekilde konuta dönüşmekte, bu alanda kalan sanayiden taşınması istenmektedir. Çevreye kirletici etkisi bulunmayan hazır giyim sektörünün yarattığı istihdam ihracattaki payı ve İstanbul’un moda merkezi olduğu göz önünde bulundurularak İstanbul’da kalması önem taşımaktadır. Tekstil sektörünün de İstanbul’a yakın çevrede kalmasına yönelik planlar yapılmalıdır.” şeklinde konuştu. Organize Sanayi Bölgelerinin çevresel açıdan sağladığı avantajlara değinen Sadır, haksız rekabetin ortadan kalkması için çevre mevzuatının tüm sanayi kuruluşları için eşit uygulanması gerektiğini ifade etti.
Deri ve Deri Ürünleri İmalatı
İSO Meclis Üyesi Hüseyin Demirci, Deri ve Deri Ürünleri İmalatı başlıklı yaptığı sunumda “İstanbul’a yakın çevrede küçük ve orta ölçekli deri konfeksiyon işletmelerinin kümeleneceği sanayi alanlarının oluşturulması sektör açısından önem taşımaktadır. Böylece çevre yatırım maliyetleri azalacak, kapasite ve verimlilik artacak ve kayıt dışı çalışan firmaların sisteme dahil olması sağlanacaktır” dedi. Sürekli güncellenen ve değişen “çevre mevzuatı”na uyum için istihdam ve şartların karşılanması için yatırımın gerekli olduğunu kaydeden Demirci, “Sanayicimiz üretimi geliştirmesi için gereken enerjiyi çevre mevzuatına uyum için sarf etmektedir. Çevre izni alabilmek için istihdam veya danışmanlık giderleri, atık su numune analizi, baca gazı emisyon ölçümleri önemli çevre maliyetleridir” diye belirtti.
Kağıt ve Orman Ürünleri
15. Grup Meslek Komitesi Başkanı Faruk Tever Orman, Kağıt, Mobilya İmalatı ve Basım Sanayi konulu sunumunda “İmar planlarında sonradan yapılan değişiklikler sanayicilerin yatırımlarını ve büyümelerini engellemektir. İstanbul’un planlanması, Marmara hatta ülke göz önüne alınarak uzun vadeli olarak yapılmalıdır. Sanayi kuruluşları şartlar olgunlaştığında -otomatik refleks-taşınmayı düşünebilirler. Ancak sanayiciler taşınmak için zorlanmamalıdır. İstanbul’dan sanayinin taşınması teşviklerle desteklenmelidir. Sanayicilere yer gösterilmeli; gidilecek yerde tüm altyapı hazır olmalı, çalışmaların da sanayi ile birlikte ‘taşınması’ gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması sanayicimizin ARGA ve inovasyona yatırım yapması ile gerçekleşebilecektir. Sanayinin yerleşimi, arsa, bina yapımı için harcanan bedeller bu hedefe ulaşmada bir engel teşkil etmektedir” şeklinde konuştu.
Kimyasal Ürünler ile Plastik Kauçuk Ürünlerin İmalatı
Kimyasal Ürünler ile Plastik Kauçuk Ürünlerin İmalatı başlıklı sunum yapan İSO Meclis Üyesi Haluk Erceber, “Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve sanayicinin GSYİH içindeki payının tekrar yükseltilmesi için tüm lojistik imkanlarından en verimli şekilde faydalanacak deniz kenarında kurulan kümelerin sayısı arttırılmalı ve projeler desteklenmelidir. 2023 hedefleri için iyi planlanmış kümelere ve hızlı bir onay sürecine ihtiyaç vardır. Sanayinin yerleşimi içinde kümelenmeye imkan veren ve teşvik eden sanayi arazisi tashihi ve taşıma için gerekli ekonomik ortamların yaratılması gerekmektedir. Kümelenme projelerine tahsis edilebilecek alanların etraflarında hem genişlemeyi öngören hem de şehirleşmeye engel olacak koruma alanları kurulması sanayi yatırımının uzun ömürlü olmasına ve ülkemize katma değeri doğru olarak yaratmalarına imkan verecektir” dedi.
Maden Taş ve Toprak Ürünleri
İSO Meclis Üyesi Turan Özyurt Maden, Taş ve Toprak Ürünleri İmalatı sunumunda ise maden kaynaklarının işletilmesi konusuna değinerek, “Madenler bulundukları yerde işletilmek zorunda olan kanyaklardır. Doğanın bize sunduğu bu kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmamız gerekmektedir. Bu konuda sanayicilerin önüne idari ve bürokratik engeller konulmamalı, maden sahaları için izin ve ruhsatlar maden rezervi sanuna kadar sürekli olmalıdır. Maden kaynaklarının işletilmesine ve kullanılmasına yönelik planlar uzun vadeli yapılmamalı, ruhsat güvencesi mutlaka sağlanmalıdır. Maden üreticileri ve madenleri ham madde olarak kullanan sektörler ancak bu şekilde ileriye dönük ekonomik faaliyetlerini planlayabilir.” dedi.
Ana Metal İmalatı
İSO Meclis Üyesi Ali Kösedağ Ana Metallerin İmalatı sunumunda demir çelik sektöründeki faaliyetlerden bahsederek, “Entegre tesis olmalarıyla orantılı olarak çevre yatırımları demir çelik sektöründe diğer sektörlere oranla büyük yatırımlardır. Çevre izni alma aşamasında Geçici Faaliyet Belgesi bir sene için verilmektedir. Bu sürenin ikinci altı ayında da izin başvurusu yapılması gerekmektedir. 5491 sayılı Çevre Kanunu’nun 18. Maddesinde yer alan Çevre Katkı Payı tahsilatı hükmü, sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Demir-çekil tesislerinde, entegre tesislerinden kaynaklanan baca tozu, tufal, çamur ve cüruf gibi atıklar üretim sürecinde ham madde yerine kullanıldığı gibi inşaat, çimento, beyaz eşya ve akü sektörü gibi başka sektörlerde de kullanılmaktadır” diye konuştu.
Makine, Aksam ve Metal Eşya İmalatı
İSO Meclis Üyesi Ender Yılmaz Makine, Aksam ve Metal Eşya İmalatı başlıklı sunumunda “Hükümet programında belirtilen imalat sanayinin GSYH içindeki payının artırılması için İstanbul sanayinin yerleşimi ülke çapında mekânsal planlama stratejileri ile birlikte ele alınmalıdır. Ülkemiz sanayi yatırımları açısından İstanbul büyük bir önem teşkil etmektedir. Makine, Aksam ve Metal Eşya sektörü özellikle yüksek teknoloji üretmektedir. İstanbul Vizyonu göz önüne alındığında bu sektör için uzun süreli yer tahsisleri sağlanmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte Bakanlıklar koordinasyonunda İstanbul’da bir ‘Makine Kümelenmesi’ için altyapı oluşturulmalı, teşvik verilmelidir” dedi.
Elektrik ve Elektronik Ürünlerin İmalatı
İSO Meclis Üyesi H. Uran Tiryakioğlu Elektrik ve Elektronik Ürünlerin İmalatı ve Elektrik Enerjisi Üretimi konulu sunumunda çeşitli grafikler göstererek, sanayi istihdamının çarpan etkisi sanayiye uyumlu şehirleşme konularına değindi. Tiryakioğlu, “İstanbul Teknokent’te elektronik üretim kompleksi açılmalıdır. İmar planlarının sürekli değiştirilmesinin önüne geçilmeli, planların kalıcı olması sağlanmalıdır. Böylece sanayi tesisleri önlerini daha net görebilecekler, devamlı taşınmak zorunda kalmayacaklar” dedi.
Kara Taşıtları İmalatı
İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin Kara Taşıtları İmalatı konulu sunumuyla ambalaj atıkları konusuna değindi. Darçin, “Ambalaj atıkları ticari meta niteliği taşımaktadır. Son yıllarda bu atıkların toplanması, bertarafı ve değerlendirmesi konusunda bir hizmet sektörü oluşmuştur. Toplanan ambalaj atıkları geri kazanım tesislerinde değerlendirilmelidir. Bu alandaki hizmet kuruluşları Bakanlıkça de belgelenmiş bulunmaktadır. Ambalaj atıklarının kaynakta ayrı toplanması ve geri kazanımı konusunda sistem oturmuş ve her gün iyileşmekteyken, 2011 yılında Danıştay’a açılan davanın Kasım 2013 tarihli kararına istinaden ambalaj atıklarının belediyelere bedelsiz verilmesi gerekliliği sorunlara neden olmaktadır” dedi.
Deniz Taşıtları İmalatı
38. Grup Meslek Komitesi Başkanı İlhan Bayrak Deniz Taşıtları İmalatı konulu sunumunda Tuzla tersaneler bölgesinden bahsederek Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile birlikte yürütülen çalışmaları aktardı ve bu çalışmaların onay sürecinde olduğunu söyledi. Bayrak, “Tersane toplam metrekare alanında sözleşme alanının dışında sınırları aşan bir genişleme olmadığına göre çelik işleme kapasitesi de bu anlamda değişmeyecektir. Sanayi Odası da tersane kapasitesini tespit ederken tersanenin toplam metrekare alanına göre yıllık azami çelik işleme kapasitesini belirlemektedir. Yıllık çelik işleme kapasitesi tersane alanına bağlı olarak düzenlenip bu alan arttırılmadığı sürece bir kapasite artışı olarak değerlendirilmemeli ve kapsam dışı olarak nitelendirilen bu tesislere ek yükümlülük getirilmemelidir” şeklinde konuştu.