MESKOM-Ekonomi Bakanlığı Ortak Akıl ve İstişare Toplantısı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin Katılımıyla Yapıldı

• 09.02.2018
• Etkinlikler

İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayinin güncel konularını Ekonomi Bakanlığı yetkililerine doğrudan aktarmak amacıyla Meslek Komiteleri (MESKOM) üyeleri ile bir istişare toplantısı düzenledi. Odakule’de İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de katıldı. MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in de geldiği etkinlikte Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile birlikte Başkanlık Divanı üyeleri, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcıları Adnan Dalgakıran, İrfan Özhamaratlı ve İSO Yönetim Kurulu Üyeleri de yer aldı. Ekonomi Bakanlığından üst düzeyde genel müdürler, daire başkanları ve bürokratların hazır bulunduğu toplantıya İSO Meslek Komiteleri üyeleri büyük ilgi gösterdi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan (solda) ve
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel

Toplantının sabahki oturumunda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Sanayi Odası’nın kendileri için önemini belirterek Türkiye ekonomisinin çeyreği olduğunu söyledi. İSO’yu beslenme ve kanaat oluşturma noktasında bir fırsat penceresi olarak gördüklerini aktaran Zeybekci, dünyanın hızla değiştiğini ve her fırsatta bir araya gelmek istediklerini dile getirdi. Son bir yıl içinde Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin her hafta sonu bir şehri ziyaret ettiğini ve buralarda firmaları ve fabrikaları gezdiğini aktaran Zeybekci, yetkililerin sanayici ile dost olmasını istediklerini ve üretmenin ve ihracat yapmanın tadını almaları gerektiğini ifade etti. Yönetişim ilkelerini uyguladıklarını ve bürokrasinin sadece karar almak yerine tüm Türkiye ile birlikte karar verip hükümete uygulatmak istediklerini anlattı.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da toplantıda yaptığı konuşmada sürdürülebilir büyümeyi sağlamak amacıyla Ekonomi Bakanlığı ile yürüttükleri istişare toplantısında, “Gümrük Birliği’nin revize edilmesi ve STA müzakerelerinde özel sektörün bilgi ve deneyimleriyle yer alması faydalı olacak. Ayrıca Almanya’dan sonra Avrupa’daki en büyük ticaret ortağımız İngiltere. Brexit anlaşmasının riskleri yakından izlenmeli” dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci

Dünyanın ikiye ayrıldığına dikkat çektiği konuşmasında Ekonomi Bakanı Zeybekci, birinci grubun bilgiyi ve teknolojiyi üretip ona sahip olanlar diğer grubun ise bilgi ve teknolojiyi tüketip ona sahip olmayanlardan oluştuğunu dile getirdi. Türkiye’nin karakteri gereği bağımsız olduğunu ve bu bağımsızlığı devam ettirebilmek için bilgiye ve teknolojiye sahip olması gerektiğinin altını çizen Zeybekci, bilgide, bilişimde, sanayide, finansta, maliyede başta olmak üzere her alanda bağımsız olmaları gerektiğini anlattı. 

Sanayicilere “Yatırımda, sanayileşmede, bilim ve teknolojide ilerlemeyi siz yapacaksınız” diye seslenen Zeybekci, daha önce bu tür gelişmelerin devlet eliyle yapıldığını ancak artık özel sektör eliyle yapılacağını aktardı. 2017 yılında teşvik belgelerinde parasal olarak yüzde 81 oranında artış sağladıklarını belirten Zeybekci, 2018’de ihracat rakamlarının artık 160 milyar doları geride bırakacağını ve rekor kırmaya devam edeceğini dile getirdi. Daha önce bilgisi, teknolojisi, markası, patenti başkasına ait olan bir sanayileşme ve üretim dünyası olduğunu hatırlatan Zeybekci, artık kendi markasıyla dünyanın her köşesinde yerini alan ve ürüttüğü ürünün itibarı olan bir Türkiye olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemine sahip olduğunu vurgulayan Zeybekci, dünyanın sanayileşmiş ülkelerinden kendilerine yatırım talebi geldiğini aktardı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında devlet eliyle kendi devlerini yaratmak yönünde seferberlik olduğunu hatırlatan Zeybekci, bugün de aynı mantık aynı ruh ve aynı sevda ile özel sektör eliyle kendi devlerini yaratacaklarını anlattı. 2018 yılının Türkiye tarihinde sanayileşme anlamında yeni atılımların yaşanacağı bir yıl olacağını belirten Zeybekci bunu yapmak için her adımı atacaklarını iletti.

Türkiye’deki faizleri yatırım, ihracat ve üretim için düşüreceklerini kaydeden Zeybekci, KGF’nin çok daha etkin ve kalıcı bir şekilde kullanılarak finans ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğini ifade etti. Bakan Zeybekci sanayicinin yatırım şevkini ateşlemek için özellikle finansman konusundaki desteklerde ellerinden geleni yapacağını söyleyerek “10-15-20 yıl sıfır faizle desteklenmesi gerekiyorsa destekleyecek. Kendi devini yaratmak için kendi dezavantajını ortadan kaldırmak için” dedi. Artık üretmenin tek başına bir kabiliyet olmadığına değinen Zeybekci, dünyada üretimin tekrar bilginin, teknolojinin ve sermayenin olduğu yerlere doğru kaydığını dile getirdi.

Gümrük Birliği müzakerelerinden de bahseden Zeybekci, “Bir hafta sonra Bulgaristan’daki zirvede Gümrük Birliği’nin değerlendirilmesi için konuşacağız. Gümrük Birliği mutlaka güncellenmeli. Türkiye tek başına Avrupa Birliği’nin büyümesine, ihracatının armasına katkıda bulunuyor. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği stratejik bir hedeftir. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu standartları tutturmak tam bir hedeftir. Bu hedefleri tutturduktan sonra üye olmak o dönemin Türkiyesinin karar vereceği bir durumdur.”

Bakan Zeybekci, Erdal Bahçıvan’ın Kalkınma Bankası'nın yeniden yapılandırılması konusundaki değerlendirmesine katıldığını ifade etti ve “Kalkınma bankacılığı ile ilgili siz sanayicilerle aynı paralelde düşünüyoruz. Çok yakında göreceksiniz, bu konuda yepyeni bir Kalkınma bankacılığı uygulamasını sizin önünüze getireceğiz” şeklinde konuştu.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

Toplantının açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sözlerine Afrin’deki sınır ötesi harekata sanayiciler olarak verdikleri desteği açıklayarak başladı. Bahçıvan, dualarla ve tüm gönülleriyle devletin ve kahraman askerlerinin yanında olduğunu belirterek şehitlere Allah’tan rahmet ve gazilere de acil şifalar diledi.

2018’e Türkiye ve dünya ekonomisi adına olumlu ve umut veren bir iklimde başladıklarını aktaran Bahçıvan, on yıl önce yaşanan küresel ekonomik krizin ardından ilk defa aynı anda Avrupa, Amerika, Çin ve diğer bütün büyük ekonomilerin büyüdüğüne dikkat çekti.

Dünya ekonomisinde genele yayılan bir toparlanma yaşanırken Türkiye’nin güçlü büyüme performansıyla ilgi çektiğini dile getiren Bahçıvan, Türkiye’nin geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11,1 ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmasının, hiç kuşkusuz küresel ölçekte büyük bir başarı olduğunun altını çizdi. Bahçıvan, 2017 büyümesinin de yüzde 7’ye yakın bir oranda gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini ekledi.

Yıl boyunca sanayinin büyümeye en önemli katkıyı sunmuş olmasının sanayiciler için iftihar vesilesi olduğuna değinen Bahçıvan, 2018’in ilk ayını geride bırakırken, İSO’nun açıkladığı Türkiye İmalat PMI’ı ve dün açıklanan Aralık ayı sanayi üretim verileri gibi ön göstergelerin, sanayi sektörünün bu canlılığını koruduğuna işaret ettiğini anlattı. 11 aydır kesintisiz bir şekilde iyileşme gösteren PMI verilerinin Ocak ayında son 7 yılın en güçlü performansını gösterdiği bilgisini veren Bahçıvan, bu verilerin ekonomik büyümenin motoru olan sanayideki büyüme ve üretim iştahını tüm açıklığıyla bir kere daha ortaya koyduğunu vurguladı.

Ekonomide üretim odaklı bir iklimin hakim olduğunu belirten Bahçıvan, bu iklimin kıymetini iyi bilmeleri ve yüksek büyüme performansının kendilerini rehavete sürüklememesi gerektiğine işaret etti. Bahçıvan, bu olumu ilkimi bir fırsat olarak görerek en iyi şekilde değerlendirmek ve bu sayede arzu ettikleri sanayi atılımını gerçekleştirmek istediklerini dile getirdi. Bahçıvan, bunun için yorulmadan, tüm gayretleriyle üretim ekonomisini yeniden güçlendirmeye devam etmelerinin büyük bir önem taşıdığını aktardı.

Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sanayi ürünlerinin, üretim ve ihracat içindeki payının arttığı, nitelikli bir sanayi atılımını gerçekleştirmeleri gerektiğine dikkat çeken Bahçıvan, hedeflerinin hem üretim altyapısı hem de ürün portföyü bakımından en yeni teknolojileri özümsemiş, ihracatta dünya çapında rekabetçi bir sanayileşme olması gerektiğinin altını çizdi. 

Teknolojide en yeni eğilimleri yakalamanın önemine işaret ederken; sanayide teknolojik dönüşümle ve Sanayi 4.0’la ilgili çalışmaların da çok önemli hale geldiğini hatırlatan Bahçıvan, bu şekilde sağlanacak verimlilik artışının, küresel rekabetin yeni anahtarı olması beklenirken kendilerinin hiçbir şekilde bu treni kaçırma lükslerinin olmadığını vurguladı.

İstanbul Sanayi Odası olarak bu noktada kendi sorumluluklarının bilincinde olduklarını aktaran Bahçıvan, yeni üretim teknolojilerini ve Sanayi 4.0’ı meclis toplantıları başta olmak üzere çeşitli etkinliklerde gündeme getirdiklerini anlattı. Bahçıvan böylece sanayide ve kamuoyunda farkındalığın gelişmesine katkıda bulunduklarını ifade etti.

Bahçıvan, bu konuda dünyanın önde gelen firmaları ile işbirliğine giderek üyelerinin dijitalleşme yolculuklarına katkıda bulunmak üzere Dijital Dönüşüm Danışmanlığı projesini hayata geçirdiklerini açıkladı.

Sanayinin yüksek büyüme ve üretim iştahının, teknolojik atılımı başarmak için en önemli güç ve motivasyon unsuru olduğunu belirten Bahçıvan, kapasite kullanım oranlarının yüzde 80’e varan seviyelere çıkmasının son dönemde yatırımların canlanması ve sanayi üretim endeksi ile ekonomik güven endekslerindeki yükselişin bu üretim iştahının göstergeleri olduğunu söyledi. Bahçıvan, sanayinin üretim iştahının uygun finansman koşullarıyla desteklendiğinde çok daha büyük başarılara imza atacaklarını dile getirdi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin göreve geldiği günden bu yana sanayicilere karşı gösterdiği samimi ilgi ve verdiği desteğin kendileri için son derece anlamlı ve değerli olduğuna değinen Bahçıvan, Bakan Zeybekci’nin dört yılda beşinci defa kendileriyle birlikte olmasının, sanayi ve üretim hayatına erdikleri önemi açık bir şekilde gösterdiğini açıkladı.

Bahçıvan, son dönemde sanayinin ve ihracatın finansmanına yönelik olarak gerek hükümet tarafından gerekse Ekonomi Bakanlığı tarafından atılan adımların, üretime büyük bir ivme kazandırdığını vurguladı.

Ekonomi Bakanlığı’na bağlı olan Türk Eximbank’ın, son yıllarda her geçen gün artan bir şekilde ihracatçımızı ve reel sektörümüzü büyük bir çabayla desteklediğini belirten Bahçıvan, Türk Eximbank’ın vizyon ve projelerini, uluslararası rekabet güçlerini destekleyen önemli bir unsur olarak gördüklerini açıkladı. Bahçıvan, bu desteğin etkisiyle geçtiğimiz yıl ihracatta 157 milyar dolar ile 2014’teki rekor seviyeye oldukça yaklaştıklarını ve 2018’de bu rekoru kıracaklarına inandıklarını aktardı.

Türk Eximbank kredilerindeki teminatlar için KGF kaynaklarından yararlanma imkânının getirilmesiyle, bu iki kurum arasında önemli potansiyele sahip bir ilişki kurulduğuna dikkat çeken Bahçıvan, bu ilişkinin daha da güçlendirilerek ihracatçılarımız için güçlü bir kaldıraç etkisi sağlamasını arzu ettiklerini ifade etti.

2017 yılında yakaladıkları güçlü büyüme performansında Kredi Garanti Fonu’nun büyük etkisinin olduğunu vurgulayan Bahçıvan, önemli bir finansal inovasyon olarak gördükleri KGF’nin, finans sektörü ile reel sektör arasındaki stresi önlemek açısından da önemli bir işlev üstlendiğine değindi.

İSO olarak KGF desteğinin, 2018 yılında geri dönen kredilerin yeniden kullandırılması şeklinde sürdürülmesine karar verilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten Bahçıvan, geçtiğimiz yıl reel sektöre nefes aldıran KGF uygulamalarının kalıcı hale getirilmesini ancak yeni dönemde farklılaşarak, sanayinin ihtiyaç duyacağı yeni kapasitelerin oluşturulmasında ve katma değeri yüksek, nitelikli ve cari açığa destek verecek, üretimin desteklenmesinde önemli bir işlev üstlenmesini beklediklerini söyledi.

Sanayi atılımının finansmanı noktasında Kalkınma bankacılığının önemine değinen Bahçıvan, dünyadaki sanayileşme deneyimlerinin sadece özel sektör bankalarının kaynaklarına dayanarak sanayileşmenin mümkün olmadığını gösterdiğini aktardı. Bahçıvan, başarılı örneklerde sanayi yatırımlarının arkasında kamunun desteğini gördüklerini dile getirdi.

Türkiye’nin de Kalkınma Bankası’nın bu doğrultuda yeniden yapılandırılmasını tartışması gerektiğini ifade eden Bahçıvan, bu bankanın sanayicilere Türk Lirası cinsinden uzun vadeli uygun maliyetler ile yatırım ve proje kredilerini sağlaması gerektiğini vurguladı.

Bahçıvan, içinde bulundukları üretim odaklı iklimin sunduğu fırsat penceresinin sonsuza dek açık kalmayacağını ve ekonomi performanslarındaki başarıları geleceğe taşımanın yolunun da üretim ekonomisini kalıcı hale getirecek yapısal tedbirleri almaktan geçtiğini anlattı.

“1996 yılında Gümrük Birliği’ne katılmış olmamızın ardından halen Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinin tamamlanmamasından kaynaklanan sorunlar yaşamaktayız. Serbest Ticaret Antlaşmalarının ivme kazandığı bir süreçte Türkiye’nin Avrupa Birliği ile 22 yıldır sürdürmekte olduğu Gümrük Birliği nedeniyle içinde bulunduğu durum, artık sürdürülebilir değildir. Özel sektör olarak, Gümrük Birliği’nin revize edilmesi sürecinde yer alarak bilgi ve deneyimimizle katkıda bulunmak istiyoruz. Ayrıca, Ekonomi Bakanlığımızca yürütülmekte olan STA müzakerelerinde özel sektörün de yer almasının faydalı olacağına inanıyoruz. İSO olarak bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu burada özellikle belirtmek istiyorum. Yeri gelmişken, yeni dönemde AB ile İngiltere arasındaki ilişkileri düzenleyecek BREXIT anlaşmasının ülkemiz açısından önemine vurgu yapmak istiyorum. İngiltere, Almanya’dan sonra Avrupa’daki en büyük ticaret ortağımız konumunda ve AB içinde önemli ticaret fazlası verdiğimiz bir ülke. Bu nedenle İngiltere ile serbest ticaret rejiminin sürmesi çok önemli. Bu kapsamda, AB ile İngiltere arasında devreye girecek yeni ticaret rejimini şekillendirecek olan BREXIT anlaşmasının ülkemiz riskleri açısından yakından izlenmesi gerektiği düşüncesindeyiz.”

Bahçıvan şöyle devam etti:

Dahilde işleme rejiminin dış pazarlarda rekabet güçlerinin korunması ve ihracatın artması için çok etkin kullanmaları gereken bir enstrüman olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, bununla birlikte gerek mevzuat gerekse uygulama anlamında sanayicilerin dahilde işleme rejiminde önemli sıkıntılar yaşadığını söyledi.

Dahilde işleme rejiminde geçmişten kalan hantal ve iş yapma hızını olumsuz etkileyen uygulamaların gözden geçirilerek gelişen ihtiyaçları karşılayacak yeni bir sistem oluşturulması gerektiğine işaret eden Bahçıvan, bu çerçevede firmaların artık bir rating sistemiyle değerlendirilerek, işini düzgün bir şekilde yapan firmaların hantal uygulamaların bedelini ödemesinin önüne geçilmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Bahçıvan, rating sisteminin halen başarılı bir şekilde uygulanmakta olan “Turquality” sistemine benzer bir model şeklinde kurgulanmasının doğru olacağını sözlerine ekledi.

Sabah ve öğleden sonra olmak üzeri iki oturum olarak gerçekleşen buluşmada ilk toplantı öğleden önce yapıldı. Sabah oturumunun ardından öğleden sonra da İSO Meslek Komitesi üyeleri ile Ekonomi Bakanlığı bürokratlarının birbirlerini dinledikleri, fikir alışverişi yaptıkları toplantıya geçildi. Bu oturumu İSO Başkanı Erdal Bahçıvan yönetti. Başkanlık Divanını paylaştığı Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel de İSO ile bugüne kadar yaptıkları buluşmalardan birçok konuyu gündemlerine alarak çözüme kavuşturduklarına değindi. Şenel şunları söyledi:

“İSO bizim için çok önemli bir STK. Tüm çalışmalarımızda bize ışık tutan yol gösteren bir özelliği var. Yaptığımız çalışmalarda amaca hizmet eder bir nitelik taşıması için istişare ortamında elde ettiğimiz bilgiler çalışmalarımızda katkı sağlıyor. 1 yıl önce benzer toplantı yapmıştık. O gün dile getirilen konular bizim için doğru karar almada yardımcı olmuştu. Yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda yoğun çalışma yürütüyoruz. 2001’den bu yana Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu, yapılan çalışmaların mutfağı niteliğini taşıyor. Pek çok kanun o mutfakta hazırlandı. Oradaki süreçte sizlerden gelen talepler, TOBB’un koordinasyonunda getirilmekte ve o çalışmalar sonucunda yasal düzenleme ya da idari düzenlemeleri yapıyoruz.”

Öğleden sonraki oturumda 19 sanayici kendi iş kollarındaki güncel ve Ekonomi Bakanlığı ile ilgili olan konuları Bakanlık bürokratlarına sundu. İnteraktif bir şekilde gerçekleşen toplantı üyeler ve bakanlık bürokratları tarafından son derece verimli bulundu.

Ekonomi Bakanlığı’ndan İstişare Toplantısına Katılan Bürokratlar

AD SOYAD	BİRİM	UNVAN
Özgür Volkan AĞAR	İhracat Genel Müdürlüğü	Genel Müdür
Ahmet Erkan ÇETİNKAYIŞ	İthalat Genel Müdürlüğü	Genel Müdür V.
Mehmet Yurdal ŞAHİN	Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü	Genel Müdür V.
Uğur ÖZTÜRK	Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü	Genel Müdür
Zafer SOYLU	Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü	Genel Müdür
Adnan YILDIRIM	Türk Eximbank	Genel Müdür
Enis GÜLTEKİN	Türk Eximbank Pazarlamadan Sorumlu	Genel Müdür Yardımcısı
Pervin CURAOĞLU	Türk Eximbank Pazarlama Daire Başkanı	Daire Başkanı
Suat GÜLDÜREN	Özel Kalem	Danışman
Selami BALCI	Özel Kalem	Danışman
Erbülent KURŞUN	İhracat Genel Müdürlüğü	Daire Başkanı
Bilgehan ŞAŞMAZ	İhracat Genel Müdürlüğü	Daire Başkanı
Serhan ALPASLAN	Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü	Daire Başkanı
Onur AKALIN	İhracat Genel Müdürlüğü	Şube Müdürü V.
Ahmet KÜÇÜKASLAN	İhracat Genel Müdürlüğü	İhracatı Geliştirme Uzmanı
Gözde EROĞLU	İhracat Genel Müdürlüğü	Dış Ticaret Uzmanı
Abdullah Yavuz TÜRKER	İthalat Genel Müdürlüğü	Dış Ticaret Uzmanı
Gizem ŞAMAN CEBECi	Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü	Dış Ticaret Uzmanı
Mehmet Eray ARSLANTAŞ	Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü	Dış Ticaret Uzman Yardımcısı