Etkinlikler
Plastik Sanayinin Sorunları, Odakule'de Gerçekleşen Seminerde Konuşuldu
- 28.04.2015
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) plastik sektörünün paydaşlarını bir araya getiren “Plastik Sektöründe Güncel Gelişmeler Semineri” Odakule’de gerçekleşti. Sektörün sorunları ve bu sorunlara çözüm önerileri sektör ve sivil toplum temsilcilerinin yanı sıra ilgili bakanlıkların bürokratlarının da yer aldığı seminerde dile getirildi. Yaklaşık 120 kişilik geniş bir katılımla gerçekleşen seminerde mevzuattaki sorunlar ile ham maddedeki dışa bağımlılık başta olmak üzere sektörün geleceğini ilgilendiren pek çok konu görüşüldü.
Seminere İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay moderatörlük yaptı. Seminerde İSO Meclis Üyesi Mustafa Tacir, İSO Meclis Üyesi Ömer Karadeniz, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gümüş, Ekonomi Bakanlığı’ndan Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Karabay, Ekonomi Bakanlığı’ndan İhracat Genel Müdürlüğü Kimya Ürünleri ve İhracat Daire Başkanı Recep Aslan, Ekonomi Bakanlığı’ndan İthalat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ayşegül Atay ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ahmet Can konuşmacı olarak yer aldı.
Açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay Avrupa’da ikinci, dünyada ise yedinci sırada olan plastik sektörünün 250 binden fazla kişiye istihdam sağlayan önemli bir sektör olduğunu belirtti. Kemalbay bu seminerde 2023 hedeflerine ulaşmak için neler yapılması gerektiğini ilgili bakanlıkların temsilcilerine aktarma fırsatı bulacaklarını ifade etti.
Seminerde konuşan İSO Meclis Üyesi Mustafa Tacir sektörün dışa bağımlılığına dikkat çekti. Tacir “Mevzuatlarla ilgili sorunlarımız var. Pazar bu kadar büyük olmasına rağmen neden yabancı üreticiler Türkiye’ye rağbet göstermiyor, bunu düşünmemiz lazım. Plastik sanayi çevre coğrafyalarda çok gelişti. Petrol kaynaklarına yakın bir coğrafyada olmamıza rağmen bu jeoekonomik avantajı iyi kullanamıyoruz” dedi.
Plastiğin sonsuz sayıda geri dönüşüme uğrayan bir malzeme olduğunu, bu bakımdan da stratejik öneme sahip olduğunu söyleyen Mustafa Tacir “Türkiye’de daha fazla üretim yapacak firmaların önünü açmamız gerekir. Türkiye’de transit liman eksikliğini çekiyoruz. Ayrıca liman hizmetlerinin standartize edilmesi gerekiyor. Her limanda farklı fiyat uygulaması var” dedi.
Mustafa Tacir günümüzde plastik kullanımı olmadığı takdirde ikame ürünlerin kullanımının 3,6 kat, ikame enerji miktarının 2,2 kat, ikame karbon salınımının 2,7 kat daha artacağını söyledi. Tacir plastiğin kullanımının artmasının dünya kaynaklarından tasarruf etmek anlamına geldiğinin altını çizdi ve plastik sanayinin AB mevzuatına uygun bir sektör olduğunu belirtti. Tacir, plastik sektöründe alınan kararların sektör temsilcilerinin görüşü alınmadan hayata geçtiğini söyleyerek kamu ve sanayiciler arasında iletişimin artırılması çağrısında bulundu.
İSO Meclis Üyesi Ömer Karadeniz ise plastiğin yüzyılın malzemesi olduğunu belirterek plastiğin sağlıktan ulaşıma pek çok alanda insanların hayatını kolaylaştırdığını anlattı. Türkiye’nin plastik mamulde 1.8 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğine dikkat çeken Karadeniz plastik ham maddede ise 10 milyar dolara yaklaşan bir dış ticaret açığı olduğunu ve bunun ham maddede ithalata ne kadar bağımlı olduğumuzu gösterdiğini dile getirdi. Ömer Karadeniz “Ülkemizin 2023 hedefleri arasında 1,5 dolarlar seviyesinde olan kilogram başı ihracat rakamını 3 dolara çıkarmak yer alıyordu. Türk plastik sektörü bu rakamı 2014 yılında geçmiş durumda. Yani sektör bu alanda 2023 hedeflerine ulaşmış durumda” dedi.
Plastik sektörünün de içinde bulunduğu kimya sanayinin ihracat tablosu içinde son yıllarda otomotiv ve tekstil ile birlikte ilk üçü paylaşmakta olduğunu dile getiren Karadeniz “Plastik sektörü geçtiğimiz yıllara kıyasla ihracatta artış göstermektedir. 2023 için tüm sektörlerin önünde gerçekleşmesi gereken bir hedef var, bu hedefi gerçekleştirmek için sanayicilerimizin önüne çıkan taşların ilgili otoriteler tarafından bir an önce çözüme ulaştırılması ve ihracatın cezalandırılmak yerine ödüllendirilmesi gerekmektedir“ dedi.
Ömer Karadeniz, plastik sektörünün sorunlarıyla ilgili şunları söyledi: “Dahilde işleme izin belgesi özel şartlar kısmına ilave olan 117. madde ile yapılan bu değişiklik ile kimya sektörü içerisinde en fazla ihracat payına sahip olan plastik sektörünün ihracat performansını artırmak yerine önüne bir engel daha çıkarmaktadır. Bu ilave maddenin kaldırılması gerekmektedir.”
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Türkiye’nin en büyük ihracat pazarları Irak, Almanya, Azerbaycan. Bunlar arasında Almanya’yı çok önemsiyoruz. Sektör yatırımlarını Türkiye’de artıran Almanya’ya 365 milyon dolar ihracatımız var. Ayrıca sektörün en büyük imalatçı ülkesi Suudi Arabistan, sahip olduğu ham madde kaynakları nedeniyle sektörde haksız rekabet oluşturuyor. Bununla birlikte kaya gazı üretiminden dolayı ABD de sektör yatırımlarını çekmeye başladı” dedi. Türkiye’de hammadde üretiminin çok karlı olmadığına değinen Akyüz, “Gelecek 10 yılda karlılıkta dev ülke daha dev, cüce ülke daha cüce olacak. Bu nedenle kaynaklara yatırım önemli. Yurt dışında rekabet eden ülkeler arasında modernizasyon önemli. Daha ileri seviyede üretim yapılmalı. Ölümcül bir rekabetle karşı karşıyayız. Hammadde ve petrol fiyatlarıyla doğrudan orantılı olan sektörde, yüksek petrol fiyatı seviyesi üretimin kar edebilirliğini zayıflatıyor. Türkiye’de üretim bu nedenle azalıyor” dedi.
Konuşmaların ardından “Sektörel Sorunlar ve Güncel Sorunlar” başlığı altında bir soru cevap şeklinde gerçekleşen bir toplantı yapıldı. Ekonomi, Gümrük ve Sanayi Bakanlığı yetkileri, sanayicilerin sorunlarını dinlediler ve çözüm odaklı görüş alışverişinde bulundular. Toplantıda başta Ekonomi Bakanlığı tarafından 17 Şubat ve 4 Mart 2015 tarihlerinde yayınlanan ve ham madde ithalatını zora soktuğu söylenen Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği’nin oluşturduğu olumsuz etkilerin yanı sıra Dahilde İşleme Rejimi’nin özel şartlar kısmına ilave edilen 117. maddenin getirdikleri olmak üzere plastik sektörünün mevzuatlar ve uygulamalarda yaşadığı sorunlar geniş yer tuttu. Dile getirilen sorunlar karşısında bakanlık yetkilileri sanayicinin yanında olduklarının mesajını verdi.
5 Aralık 2014 tarihinde yürürlüğe giren genelgenin gerekçesini anlatan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gümüş, “Artık kırmızı hatta yönlendirmek çok maliyetli hale geldi. Bu maliyetlerin önlenmesi için bu şekilde bir genelge düzenlendi. Genelgede belirtilen cezaların uygulanacağından emin olabilirsiniz. Ayrıca limanlarda verilen tahliye ve depolama gibi ücretler aynı zamanda orayı işletenler için KDV’den istisna. İthalatçı için KDV kanununa göre matraha giriyor” dedi.
Ekonomi Bakanlığı, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Karabay ise konuşmasında, “Bizim yaklaşık 20 yıldır devam eden her yıl yenilenen bazen ekonominin ve sanayinin genel ihtiyaçlarına göre değişiklik yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi bugünkü plastik sektörünü çok yakından ilgilendiren Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altına Tutulan İthalat Denetimi Tebliği. Bununla ilgili olarak herhangi bir ürünün, maddenin çevre açısından tehlike oluşturup oluşturmadığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kara veriyor. Bu kararları verirken uluslararası anlaşmalar da göz önünde bulunduruluyor” dedi.
Kimya Sektörü ve Dahilde İşleme Rejimi (DİR) hakkında bilgi veren Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü Kimya Ürünleri İhracat Daire Başkanı Recep Aslan dahilde işleme rejimi ile yüzde 46 oranında ihracat yapıldığını ve bu kapsamda ithalatın da yaklaşık yüzde 13’e tekabül ettiğini belirtti. DİR’in uygulama nedenlerinin ham madde yetersizliği, rekabet gücü eksikliği, üretim yetersizliği, ileri teknoloji eksikliği, AR-GE faaliyetlerinin düşüklüğü, çok uluslu şirketlerin Türkiye’deki yatırımları olduğunu belirten Aslan, DİR’in ithalata dayalı üretimin sebebi değil sonucu olduğunun altını çizdi.
Ekonomi Bakanlığı, İthalat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ayşegül Atay plastik ham madde ve mamulleri ithalatı, askıya alma sistemi ve ticaret politikası savunma araçları hakkında bilgi verdi. 2015 yılı ithalat rejimi çalışmaları kapsamında plastik mamullerini de içeren çok sayıda ürünün gümrük vergilerinin indirilmesi ve yükseltilmesine ilişkin talepler iletildiğini belirten Atay Türkiye’nin Gümrük Birliği uygulamaları kapsamında AB’den bağımsız olarak gümrük vergisi indirimi yapılması imkanı bulunmadığını aktardı.
İstiap haddi ile ilgili sorulan bir soru üzerine konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ahmet Can “Mevzuatlar vahiy değildir. Hatalıysa düzeltilebilir ve düzeltiliyor da. Belki tatmin edemiyor ama çözüm üretilebiliyor. Bilim Sanayi Bakanlığı’nın N1 tipi araçların kategorisini değiştirip N2 kategorisine geçirmesi gibi bir şey geçerli değil. Ne olacak? Trafik yönetmeliğinde yapılacak bir değişiklikle N2 kategorisindeki araçların ukomeleri de içine alacak şekilde şehir içerisinde taşımacılığa müsaade edilmesiyle çözülecektir. Bunun Muhatabı da İçişleri Bakanlığı’dır” dedi.