Etkinlikler
Yeşil Dönüşüm için Sanayide Enerji Verimliliği Webinarı Düzenlendi
- 11.01.2022
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası (İSO), enerji verimliliğinin sanayi sektöründeki rolünü ele almak amacıyla “Yeşil Dönüşüm için Sanayide Enerji Verimliliği” webinarı düzenledi. İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir’in ev sahipliğinde yapılan video konferansa çok sayıda sanayici ve iş insanı ilgi gösterdi.
Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir, Türkiye’de 2011’den bu yana sanayideki enerji verimliliği projelerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verimlilik arttırıcı proje destekleri kapsamında, yüzde 30 oranında finanse edildiğini söyledi. Türkiye’nin en büyük sanayi odası olarak 22 bin üyesinin yüzde 98’i KOBİ olan İSO’nun söz konusu destek mekanizmalarını genele yaymak üzere 500 TEP altı için de özel bir takım teşvik mekanizmalarının gündeme gelmesi talebinin; bu konudaki yatırımların önündeki bariyerlerden finansmana çare olacağına inandıklarını anlattı.
Birleşmiş Milletler’in hesaplamalarına göre 2030 yılında dünya nüfusunun 8.6 milyar olacağını dile getiren Tacir, bunun anlamının yaklaşık 1 milyar insana daha enerji sağlanması gerektiği olduğunu dile getirdi. Tacir, enerji arz güvenliği yanında enerji sektörünün küresel toplam sera gazı salımındaki payının yüzde yetmişlerde olduğu da göz önüne alındığında enerji politikalarında sürdürülebilirliği odağına alan yeni paradigmaların göze çarptığını ifade etti.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2021 tarihli Enerji Verimliliği raporunda ortaya koyduğu “2050 için Net Sıfır Emisyon” projeksiyonlarında küresel ekonominin enerji yoğunluğunun 2030’a kadar yüzde 35 azaltılması gerektiğini hatırlatan Tacir, bu hedefe ulaşmak için ise enerji verimliliğinin yanında elektrifikasyon ve davranış değişikliğinin altını çizdi. Tacir, bu senaryonun gerçekleşmesi ile küresel ekonominin yüzde 40 büyürken, yüzde 7 daha az enerji kullanılacağının öngörüldüğüne dikkat çekti.
Nüfus artışı, refah düzeyinin yükselmesi, hizmet sektörünün güçlenmesi ve sanayileşme gibi nedenlerden dolayı Türkiye’nin enerji kullanımının gelişmiş ülkelere göre daha hızlı arttığını hatırlatan Tacir, yeterli petrol ve doğalgaz yataklarına sahip olmayan Türkiye’nin enerjisini ithal ettiğine işaret etti. Artan enerji ihtiyacının ve enerji arzının sebep olduğu ekonomik ve çevresel sorunlar göz önüne alındığında, kullandıkları enerjinin miktar ve kalitesini düşürmeden sosyal refahı nasıl arttırabileceklerini soran Tacir, sorunun cevabının nasıl ürettikleri ve nasıl tükettikleri ile yakından ilgili olduğunu belirtti. Sanayi temsilcileri olarak enerji verimliliğini de yerli enerji kaynağı olarak gördüklerinin altını çizen Tacir, verimliliğin katlanmaları gereken bir bedel değil çevresel ve ekonomik bir kazanç olduğunu vurguladı.
Enerji verimliliğinin Türk sanayisinin olmazsa olmaz rekabet unsuru olduğunu söyleyen Tacir, aynı ürünü AB ülkeleri ile karşılaştırdıklarında ortalama iki kat fazla enerji harcayarak üretmenin sanayinin bir sorunu gibi gözükse de aslında milli bir mesele olduğunu aktardı. Enerji verimliliğinde başarının anahtarının enerji yönetimi olduğunu dile getiren Tacir, enerji verimliliği potansiyeline ilişkin bilgi olmamasının maliyet etkin bir fırsatın kaçması anlamına geldiğini ifade etti. Tacir, bu noktada sahada, üretimde, AR-GE’de çalışanlara büyük görevler düştüğünü ekledi.
Ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Verimlilik Artırıcı Projeler ve Gönüllü Anlaşmalar Grup Koordinatörü Bora Omurtay, Enerji Verimliliği Mevzuatı Kapsamında Destek Mekanizmaları başlıklı bir sunum yaptı. Omurtay, Verimlilik Artırıcı Projeler ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Projeye başvuru şartları, örnek uygulamalar ve ilgili istatistikler hakkında bilgilendirme yapan Omurtay, Gönüllü Anlaşma Destek Programları’nın yanı sıra 5. Bölge teşviklerinden faydalanılan Bölgesel Teşvikler hakkında da bilgiler aktardı.
Shura Enerji Dönüşümü Merkezi Enerji Analisti Ahmet Acar ise Karbon Emisyonlarının Düşürülmesinde Enerji Verimliliği Etkisi başlığı altında bir sunum yaptı. Türkiye’nin dünyanın 20. büyük ve en hızlı büyüyen sera gazı salıcısı olduğunu belirten Acar, yenilenebilir enerji sektörünün 60-80 bin ek istihdam yaratılabileceğine değindi. Yenilenebilir enerjiyle dönüşümün esnek, dağıtık, dijital ve elektriğin son kullanıcılarda daha fazla paya sahip olduğu bir sistem ile mümkün olabileceğini dile getiren Acar, dağıtım şebekeleri ve tüketicilere büyük görev düştüğünü ifade etti. Acar, amaçlanması gereken maddelerin üretimde yenilenebilir enerji, iletim ve dağıtımda kayıpları azaltmak, elektrik tüketiminde talebi azaltmak ve dağıtık enerjiye geçmek olduğunu ekledi.
Escon Enerji Sistemleri ve Cihazları Genel Müdürü Onur Ünlü ise İSO – ESCON İşbirliğinde Sanayide Enerji Verimliliği Uygulamaları ve Enerji Performans Kontratı hakkında bir sunum yaptı. Enerji fiyatlarındaki artışın enerji verimliliğine olan ilgiyi artırdığını vurgulayan Ünlü, enerji fiyatları kontrol edilebilir değişken olmadığını söyledi. İnsanlık olarak dünyayı kirletmeye devam ettiklerini belirten Ünlü, iklim değişikliği ve mücadelede ilk yanıtın enerji verimliliği olduğunu ekledi. Enerji ilk önce tasarruf, sonrasında enerji verimliliği ve ondan sonra yenilenebilir enerjinin hayatımıza girmesi gerektiğini belirterek sıranın karıştırılması halinde gereksiz büyük yatırımla karşı karşıya kalabileceklerini dile getirdi. Ünlü, sanayinin, enerji verimliliği sektörünü yürüten, geliştiren ve motive eden en önemli sektör olduğuna değindi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Yöneticisi Emre Oğuzöncül ise Enerji Verimliliği Proje Finansmanı hakkında bir sunum yaptı. İklim değişikliğinin büyük bir finansal risk olduğuna değinen Oğuzöncül, EBRD’nin 2.300’den fazla yeşil projeye 41 milyar Euro yatırım sağladığını anlattı. Oğuzöncül bundan sonra tüm projelerde aranacak faktörleri şöyle sıraladı: Sınırlı karbon ayak izi, İklim değişikliğinin fiziksel etkilerine sınırlı zafiyet, Düşük karbon kilitlenmesi riski ve
Uzun dönem düşük karbon kalkınma planları ile uyumluluk. Oğuzöncül, bugüne kadar Türkiye’de EBRD olarak 181 yeşil projeye 7 milyar euro aktarıldığının bilgisini verdi.
Konuşmaların ardından izleyicilerden gelen sorular webinar katılımcıları tarafından yanıtlandı.