Meclis Konuşması
Bahçıvan: “Yeni Ekonomik Hikaye İçin Eximbank Destekleri Çok Önemli”
- 29.04.2015
- Meclis Konuşması
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin nisan ayı olağan toplantısı “İhracat ve Sanayi Odaklı Yeni Bir Ekonomik Hikayede Finansmanın Rolü ve Önemi” ana gündemi ile İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay başkanlığında gerçekleştirildi. Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan’ın konuk olarak ağırlandığı meclis toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tek başına para politikası araçlarıyla ekonomik büyüme konusunda istenilen sonucu elde etmek mümkün olmadığını söyledi. Bahçıvan, reel sektör bakımından en kritik noktanın firmaların bilançolarındaki yabancı kaynaklı borçlanmadan oluşan plasman yapısı olduğunu belirterek “Geçen yıl yayınladığımız Türkiye’nin Birinci ve İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmamızın da gösterdiği gibi; sanayi kuruluşlarımızın toplam karlılıklarının yarıdan fazlası faize gitmektedir” dedi.
Dolardaki yükselişten bahseden ve son zamanlarda ekonomik olarak kritik dönemlerden geçtiğimizi ifade eden İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Türk Eximbank’ın verdiği destekle 2 kere 2’yi 8 yapmaya çalışıyoruz. Sanayide yeni bir hikaye yazmanın peşindeyiz. İSO olarak sanayi odaklı bir dönüşümün mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bunun için kaynak politikaların yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. İhracatta daha fazla yerli katkının artırılmasını arzu ediyoruz. Nitelikli ihracatı artırmayan bir Türkiye, patinaj yapmaya mahkum kalır” dedi. İhracatçının finansman sıkıntısının aşması için Türk Eximbank’ın önemine değinen Okyay, 2000’li yıllarda yazılan başarılı hikayenin ardından bugünkü zorlu koşullarda yeniden bir başarı hikayesi yazılabileceğini sözlerine ekledi.
Mecliste yaptığı konuşmada küresel ekonomik gelişmelerin yanı sıra sanayicinin ve ihracatçının sorunlarını dile getiren Erdal Bahçıvan, Türk Eximbank’tan sorunlara ilişkin ortak bir yaklaşımla çözüm bulunmasını istedi. Bahçıvan şunları söyledi:
“Türk Eximbank’ın ihracatçılarımıza sağladığı desteklerin özellikle 2012 yılından itibaren göstermiş olduğu artış hepimiz açısından umut vericidir.
Türk Eximbank’ın, “İhracat Kredi Sigortası Programları” çerçevesinde ihracatçılarımızın yurtdışı satışlarından kaynaklanan alacaklarının güvence altına alınması, yeni pazarlara açılabilmemiz ve mevcut pazarlarımızı koruyabilmemiz açısından da büyük önem arz etmektedir.
Bu kapsamda sağlanan sigorta imkânlarının çeşitlenmesi, kapsam ve ölçeklerinin geliştirilmesi doğrultusunda hayata geçirilen uygulamaların ihracatçılarımız açısından büyük bir taleple karşılaştığını görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde orta ve uzun vadeli işlemlerde sigortalanan işlemlerin de yüksek katma değerli ihracatımızla birlikte artmasını umut ediyoruz.
Eximbank’ın ekonomide ve ihracatçılarımızın desteklenmesinde artan rolünün önemli bir parçası da, kurumun ihracatçılara daha yakın olmak yönünde gerçekleştirdiği açılımdır. İşte bu kapsamda, İstanbul sanayicileri olarak Eximbank’ın 2013 yılında genel müdürlüğünü ihracatın kalbi olan İstanbul’a taşımasından ve böyle bir vizyoner kararı almasından büyük bir memnuniyet duyduğumuzu burada ifade etmek istiyorum.
Bu memnuniyeti ifade ederken, bankanın geçtiğimiz haftalarda, özellikle KOBİ’ler tarafından kullanılacak döviz kredilerinde sağladığı faiz indirimlerini sevinçle karşılamakta ve son dönemlerde ihracatçılarımızın kur dalgalanmaları nedeniyle karşılaştığı zorlu maliyet koşullarına yönelik duyarlılığının bir göstergesi olarak da görmekteyiz. Öte yandan, Eximbank’ın ihracatçılara olan desteği, geçtiğimiz yıl itibarıyla Türkiye’den ithalat yapan yurtdışı firmalara anlaşmalı bankalar aracılığıyla sağladığı kredi olanaklarını genişletmesiyle daha da zenginleşmiştir.
Sonuç olarak; 2023’te ihracatçılara 80 milyar dolarlık destek sağlama hedefine emin adımlarla ilerleyen Eximbank’ın Türk sanayicisinin ve ihracatçısının rekabet gücüne ve katma değer yaratma kapasitesine sağlayacağı katkının önümüzdeki dönemde çeşitlenmesini, hem nicelik hem de nitelik olarak daha da artmasını umut ediyoruz.”
Erdal Bahçıvan, konuşmasında Türk Eximbank’a şu önerilerde bulundu:
- Orta vadeli sermaye malı ihracatı odaklı alıcı kredileri programları genişletilmelidir.
- Türk Eximbank’ın hedefleri arasında yer alan, yüksek teknolojili ürün ihracat kredi programları uygulanmalıdır. Yurt dışında yatırım yapan, katma değeri yüksek ürün ihraç eden, Ar-Ge ve Ür-Ge harcamaları olan firmalar azami ölçüde desteklenmelidir.
- Sermaye malı ihracatında navlun-lojistik-depolama finansmanı için özel programlar çerçevesinde 1 yıl vadeli satıcı kredileri kullandırılmalıdır.
- Kısa vadeli sevk öncesi ve sevk sonrası kredi vadeleri korunmalı, faiz oranları asgari seviyelerde (DTÖ kuralları ile uyumlu) uygulanmalı, teminat mektubu tutarının yüzde 95’ine kadar kredi kullandırılmalıdır.
- Kendi markası ile ve kendi perakende birimleri ile yurt dışında satış yapacak olan ihracatçılara 2 yıl vadeli paket programlar içinde ihracat kredisi kullandırılmalıdır. Turquality programında tarif edilen iş aşamaları ile uyumlu kredilendirme sağlanmalıdır.
- Yakın ve komşu pazarlar ile yeni pazarlarda ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanacak/imzalanan pazarlarda seçilmiş bankalar ile yapılacak işbirlikleri kapsamında Alıcı Kredileri sigortalanmalıdır.
- Satıcı kredilerinin sigortalanmasında KOBİ sigorta primleri indirilmelidir.
- Yakın ve komşu pazarlar ile yeni pazarlarda ülke Programları kapsamında ihracat alacakları ticari ve politik risklere karşı sigortalanmalıdır.
- Yurtdışı taahhüt işleri yapanlar ile ihracatçıların sorunlu hale gelen ihracat alacaklarının tahsilatı için uluslararası kurum ile de işbirliğine gidilerek bir tahsilat sistemi kurulmalıdır.
Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan ise yaptığı konuşmada Dünya ve Türkiye ekonomisinin genel gidişatını değerlendirdi. Kaplan, kurun aynı seviyede kalması halinde ihracatı 12 milyar dolar, ithalatı da 12,5 milyar dolar aşağı yönlü etkileyeceğini söyleyerek küresel kriz sonrası dünyada potansiyel büyümenin düştüğüne ve kriz öncesi büyüme trendine dönülemediğine dikkat çekti. 2014 yılında büyümeye en büyük katkının ihracatçıdan geldiğini hatırlatan Hayrettin Kaplan buna karşın Türkiye’de yatırımların payının diğer gelişen ülkelere kıyasla düşük seyretmeye devam ettiğini kaydetti.
Kaplan konuşmasında “Düşük yatırımlar imalat sanayi üretiminin artmasını sınırlandırıyor. Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı payın artışı durdu. Bu payın artması sanayide verimliliğin artmasına bağlı. Verimlilik artışı da yatırımlara bağlı olarak gerçekleşiyor” dedi. Hayrettin Kaplan son dönemdeki kur artışının rekabet gücü kazandırarak ihracat ı olumlu etkilediğini ancak bu etkinin kur artışının enflasyona yansımasıyla ihracatçıların maliyetini artırdığını dolayısıyla kısa vadeli olacağını belirtti.
İhracat sektörüne 2014 yılında toplam 31,1 milyar dolar kredi/sigorta desteği sağladıklarını vurgulayan Türk Eximbank Genel Müdürü Kaplan, yeni geliştirdikleri ürünlerden örnekler verdi. Bu örnekler arasında reeskont kredisi, sevk sonrası reeskont kredisi, ihracata yönelik yatırım ve işletme Sermayesi Kredisi, marka kredisi, kısa vadeli yurt içi kredi sigortası ve alıcı kredisi programları bulunuyor.