Meclis Konuşması
Eylül Meclisinde Bilim ve Teknoloji Konuşuldu
- 25.09.2013
- Meclis Konuşması
İstanbul Sanayi Odası’nın Eylül ayı Meclis toplantısına, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak konuk oldu. Toplantı “Bilim ve Teknoloji Politikaları Işığında Sanayimiz İçin Gelecek Öngörüsü” gündem maddesiyle Odakule Meclis Salonu’nda yapıldı.
İstanbul Sanayi Odası’nın Eylül ayı Meclis toplantısı 25 Eylül 2013 tarihinde Odakule Meclis Salonu’nda yapıldı. “Bilim ve Teknoloji Politikaları Işığında Sanayimiz İçin Gelecek Öngörüsü” gündem maddesiyle toplanan Meclis’in konuğu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak oldu. Toplantıda konuşan İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bilim, teknoloji ve entelektüel sermayeden oluşan üçgeni kurmuş olan ülkeler, kaçınılmaz bir şekilde birçok alanda hâkim ve belirleyici güç olmaktadır” dedi.
Teknolojik alandaki gelişmelerin son yıllarda boş döndürücü bir boyut kazandığına dikkat çeken İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bugünkü yaşam ve üretim tarzının, ekonominin ve sahip olunan servetin kaynağını oluşturduğunu söyledi.
Zaman zaman şikâyet edilse dahi teknolojinin hayatımızın her alanına her geçen gün daha fazla girdiği vurgulayan Bahçıvan şöyle konuştu: “ Teknolojiyi üreten toplumların, aynı zamanda bilimsel bilgi gücüne sahip olan toplumlar olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı? Bitmedi… Başka bir gerçekle daha yüzleşmemizde fayda var: Bu da maddi servetten çok daha önemli ve etkili olmaya başlayan entelektüel sermayenin, bilimsel bilgiye ve teknoloji üretme gücüne sahip toplumlarda yoğunlaşmış olmasıdır. Bilim, teknoloji ve entelektüel sermayeden oluşan üçgeni kurmuş olan ülkeler, kaçınılmaz bir şekilde birçok alanda hâkim ve belirleyici güç olmaktadır.”
Yaşadığımız çağın “Bilgi Çağı” toplumun ise “Bilgi Toplumu” olarak adlandırıldığını ifade eden Erdal Bahçıvan, “Bilgi Toplumu’nun en belirgin özelliği, bilgisayara dayalı, enformasyon şebekeleri ile veri bankalarından ibaret alt yapının varlığıdır. Öte yandan gönüllü bir sivil toplumun mevcudiyeti, sanayi toplumunun aksine çok merkezli bir yapıya sahip olma, katılımcı demokrasinin yaygınlığı, yüksek seviyede bilgi üreten bir toplumun oluşması” diğer özellikler olarak dikkat çekiyor” diye konuştu.
Bu çağda temel değerin “maddi ihtiyaçların giderilmesi değil”, “amaçlara ulaşma yoluyla tatmin olma” olarak ifade edilebileceğini kaydeden İSO Yönetim Kurulu Başkanı, bilgi çağında üretim ve ekonomi anlayışının; sürdürülebilir büyüme, kalkınma ve gelişme kavramlarına dayandığını vurguladı.
Doğal kaynakların sınırlı olduğunun ve tükeneceğinin bilincine varılmasının acı tecrübeler sonucunda öğrenilmesi nedeniyle “sürdürülebilirlik” kavramını ortaya çıktığını söyleyen Bahçıvan, geçmiş dönemin neden sonuç ilişkilerine dayalı bilim anlayışının çağımızda sorulara ve sorunlara cevap veremediğini bu nedenle yaşadığımız çağın bir karmaşa çağı olarak anıldığını ifade etti.
Yerelden, ulusala ulusaldan küresele insanlık adına büyük bir değişim yaşandığını kaydeden Erdal Bahçıvan, “Bu değişim çağında sanayiciler olarak; genelde çağın ruhunu, özelde ise üretim ile ekonominin bugün ve gelecekteki boyutları ve özelliklerini anlamaya çalışıyoruz. Bunu yapmak bizim için bir zorunluluk. Geleceğin dünyasında varoluşumuzun, bu çağın ruhuna uygun hareket etmemize bağlı olduğunu burada özellikle ifade etmek istiyorum. İşte tam bu noktada, bilim ve teknoloji üretmek kadar, belirsizlik ve karmaşa çağında bilimsel bilgi eşliğinde yapılan öngörüler, herkes için olduğu kadar bizler için de büyük bir önem taşımaktadır” dedi.
Erdal Bahçıvan TUBİTAK’ın bilim ve teknoloji alanında Türkiye’nin uluslararası alana açılan önemli bir penceresi olduğunu ifade ederek, “Küresel düzeyde rekabet gücünü artırmış, ‘2023 Vizyonu’ndaki Türkiye için; Yüksek katma değerli, ileri teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı, dışa bağımlılığı azaltan, güvenli ve sürdürülebilir bir üretim yapısına geçilmesi hedeflenmiştir. Bu hedeflere, hiç kuşkusuz ve her şeyden önce yeniden üretime odaklanarak ulaşabiliriz. O halde; ülkemizin gelecek vizyonunda, sanayimize ve sanayicilerimize büyük görevler düşmektedir. Bu bilinç ve düşünce eşliğinde, yakından takip ettiğimiz bir kurum olan TÜBİTAK’ın; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizlere vereceğine inandığımız bilimsel destek ve katkısına güvenimiz tamdır” diye konuştu.
Kısa süre önce Diyarbakır ve Mardin’e İSO Meclis Üyesi sanayicilerle bir ziyaret gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdal Bahçıvan, bu geziyle çözüm sürecinin bölgeye etkilerini yerinde izleme olanağı edindiklerini ifade etti. “Çözüm süreci, buradaki insanlar tarafından sahiplenilmiş bulunuyor. Sahibi toplum olan bir sürecin önünde artık hiç kimse duramaz, hiç kimse kesintiye uğratamaz” diye konuşan Erdal Bahçıvan, bu konunun sadece siyasetçilere bırakılmaması gerektiğini, medyanın da iş adamlarının da sorumluluk alması gerektiğini kaydetti.
Bölgede ciddi bir girişimcilik ruhu olduğunu, bu anlamda yerel yatırımcıyı ve girişimciyi geliştirecek modellerle bu heyecanın desteklenmesi gerektiğini belirten Erdal Bahçıvan, “Üretim aşkı taşıyan İstanbullu sanayiciler olarak; Bölgeye yatırımlar yapmayı, buradaki insanların ekonomik kalkınma arzu ve çabalarına destek olmayı hedeflemeliyiz. Bunu bölge insanı da bizden büyük bir umut eşliğinde bekliyor” dedi.