Meclis Konuşması
"İş, Aş ve Umutlu Gelecek için Üretim Şart"
- 28.08.2013
- Meclis Konuşması
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO'nun Ağustos ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Sanayi Odası'nın Ağustos ayı meclis toplantısı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek'in katılımıyla 28 Ağustos 2013 tarihinde gerçekleşti. "2023 Vizyonu Bağlamında Yeni Anayasa Arayışları ve Sanayimizin Gelecek Perspektifi" konu başlıklı meclis toplantısında İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan bir konuşma yaptı.
Türkiye'nin yaklaşık iki yıldır yeni, demokratik, sivil bir anayasa yapmaya odaklandığını hatırlatan Erdal Bahçıvan, T.B.M.M Başkanı Cemil Çiçek'in bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini kaydetti. Türkiye'nin, askeri darbenin ürünü olan anti demokratik bir anayasayla 30 yılı aşan bir süredir yoluna devam ediyor olmasının, şaşırtıcı olduğu kadar üzücü olduğunu da ifade eden Erdal Bahçıvan, "Ekonomi, siyaset, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda olduğu gibi anayasa ve hukuk alanında da çağdaş gelişmiş ülkelerin sahip olduğu evrensel standartlara kavuşmamızın bir zorunluluk olduğuna inanıyorum. Çünkü biz toplum olarak, standartları yüksek demokratik düzeni hak ettiğimiz gibi 2023 yılına gelindiğinde de, gelişmiş birinci sınıf demokratik ülkeler liginde olmayı hedeflemiş bir ülkeyiz" dedi.
ABD'den gelen ve özellikle para musluklarını kısılacağı yolundaki açıklamaların gelişmekte olan ülkelerde endişeleri giderek artırdığını kaydeden Erdal Bahçıvan, yatırımcıların, riskli varlıkları terk etmeye başladığını ve gelişmekte olan ülkelerden son üç ayda 1,3 trilyon dolar paranın çıkış yaptığını hatırlattı.
"Ekonomi toplumsal barış ve huzurun varlığı için önemli"
"Siyasi baharlar gibi ekonomik baharların da kışa dönmeye başladığı bu küresel kritik süreçte, her açıdan istikrarın ülkemiz için çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum" diye konuşan Erdal Bahçıvan, ekonominin bu anlamda toplumsal barış ve huzurun varlığı için her zamankinden çok daha önemli bir role sahip olduğunu ifade etti. Erdal Bahçıvan şöyle dedi: "Kur ve faizdeki kontrolsüz bir artış ekonominin yavaşlamasına, enflasyon üzerinde baskı oluşturarak toplumun bütün kesimlerinin fakirleşmesine neden olur. Herkesin fakirleştiği bir ortamda devlet, ihtiyaç duyduğu vergiyi kimlerden alacak? Doğrusu, bunun cevabını çok merak ediyorum."
Özel sektöre ait dış borç ve cari açığın Türkiye için büyük bir risk oluşturduğunu ifade eden İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, sermayenin giderek gelişmiş ülkelere yönelmeye başladığı bir dönemde özel sektörümüzün üstlenmiş olduğu riski dikkate alarak Türkiye'de finansal istikrara çok daha fazla önem vermemiz gereken bir süreçteyiz. Bu noktada, Merkez Bankamızın bağımsızlığına ve itibarına önem vermemiz gerektiğini bir kere daha ifade etmek istiyorum. Merkez Bankamız, bugüne kadar bizlere güven verdi, bundan sonra da güven vereceğine inanıyorum" dedi.
Türkiye, dünyanın en genç ve dinamik nüfuslarından birine sahip olduğunu belirten Erdal Bahçıvan, bu genç nüfus için Türkiye'nin aş iş, umutlu bir gelecek yaratmak zorunda olduğunu bunun da yolunun üretimden geçtiğini söyledi.
BDDK'nın sermaye yeterliliği, karşılık ve kredi mevzuatına ilişkin değişiklikler konusunda atmış olduğu adımların, tüketimi değil yatırımı ve istihdamı artırıcı kredilere pozitif ayırımcılık getirmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Bahçıvan, "Bu indirimler, ihracatçı ve KOBİ niteliğinde kuruluşların kredi imkânlarını artıracak, bu da sanayi sektörünün finansman sıkıntısının hafifletilmesine katkı sağlayacak bir umut ışığıdır. Bu nedenle, BDDK yönetimine, şahsım ve İstanbul Sanayi Odası adına teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin sınırları içinde barış yaşarken sınırlarımızın ötesinde Ortadoğu'nun büyük bir kaos ve çatışma içinde olduğunu ifade eden İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, "Bölgemizde yaşanan bu olumsuz tablonun daha da kötüleşmesi, hatta böyle giderse büyük bir bölgesel savaşa evrilmesi ihtimal dâhilindedir. Ortadoğu'da kördüğüme dönüşen politik gelişmeler, başka açılardan olduğu gibi dış pazar açısından da ülkemizi olumsuz etkilemektedir. Son derece kaygan bir politik zemine sahip olan Ortadoğu'da akılcı politikalar eşliğinde dikkatli ve dengeli adımların atılmasına önem vermeliyiz. Bunu yaparken, barış ve huzurun sağlanması doğrultusunda dünya kamuoyunu harekete geçirecek çabalara da hız verilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.
"Daha fazla özgürlük daha fazla zenginlik"
Erdal Bahçıvan, dünyada iki farklı kalkınma modelinin yarış halinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Yasakçı, odağında devletin olduğu otoriter kalkınma modelinin karşısında; özgürlükçü, odağında bireyin ve hür teşebbüsün olduğu demokratik ikinci bir kalkınma modeli var. İstanbul Sanayi Odası olarak, ikinci modeli tercih eden bir anlayışa sahip olduğumuzu burada özellikle ifade etmek istiyorum.
Abartıya kaçan yasakçı mantık ve yaklaşımlar, ülkemizde özgür düşünceyi ve yaratıcılığı çok olumsuz etkiledi. Bizim, yüzyılda ürettiğimiz toplam patent sayısını ABD birkaç yılda üretiyor. O halde, "daha fazla özgürlük, daha fazla zenginlik" dememiz gereken bir dönemdeyiz. Farklılıkları zenginlik olarak görmeliyiz. Eski köye yeni adet getirenlerden korkmamalıyız. Bir an önce kavuşmayı arzu ettiğimiz yeni anayasa, bu anlayışa mutlaka sahip olmalı
Gelişmiş demokratik ülkeler liginde, bürokratik saltanatın olmadığının altını çizen Erdal Bahçıvan, "Bürokratik kibir, buyurganlık ve hesap vermezlik Türkiye'de bir sorun olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Siyasetçi yanlış yaptığında bedelini seçimi kaybederek, müteşebbis yanlış yaptığında bedelini ekonomik zararla; hatta iflas ederek, özel sektör çalışanı yanlış yaptığında bedelini işini kaybederek ödüyor. Peki, bürokrat yanlış yaptığında niye bedel ödemiyor?" diye sordu.
Türkiye'de yaşanması arzu edilen dönüşüme bürokrasinin de mutlaka uyum sağlaması gerektiğini ifade eden Erdal Bahçıvan bu amaçla yasalardaki bürokratik imtiyazların kaldırılması, bürokrasinin de performans kriterlerine tabi olması gerektiğine inandıklarının altını çizdi.