Meclis Konuşması
İSO Meclisi, Kurulması Düşünülen Meclis Çalışma Gruplarını Görüştü
- 23.05.2018
- Meclis Konuşması
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), Mayıs ayı olağan Meclis toplantısı, 23 Mayıs 2018 tarihinde “Kurulması Düşünülen İSO Meclis Çalışma Grupları ile Meslek Komitelerinin Daha Etkin Hale Getirilmesi İçin Görüş ve Öneriler” ana gündemi ile Odakule’de yapıldı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclisi’nde yaptığı konuşmada finansal istikrarsızlığın başta enflasyon olmak üzere tüm dengelerde ağır tahribat doğurduğuna dikkat çekerek “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve saygınlığı değerli. Merkez Bankası ve bankacılık kesiminin güçlü mali yapısının korunmasına gerekli özen gösterilmeli” dedi.
2001-2013 yılları arasında İSO Başkanlığı yapmış olan ve geçtiğimiz ayki Meclis toplantısında İSO Meclis Onur Üyesi unvanı verilen C. Tanıl Küçük, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından kürsüye davet edilerek kendisine bir plaket takdim edildi.
İstanbul Sanayi Odası Mayıs ayı olağan Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Gündemle ilgili görüşlerini Meclis Üyeleri ile paylaşan Okyay şunları söyledi:
“Ülke olarak umutsuzluğa prim vermemek, seçimlerden hemen sonra stabilizasyonu sağlayıp, güveni tekrar inşa ederek güçlü performansla yola devam etmek zorundayız. Hepimizin bu ülkeye karşı, geleceğimiz olan çocuklarımıza karşı her hücremizle katkı verme sorumluluğumuz var. Bu nedenle her kurumun olduğu gibi, bizim de görev aldığımız ve ülkemizin üretim kapasitesinin önemli bir bölümünü elinde bulunduran sanayi odamızın temsilcileri olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapma sorumluluğumuz var. İstanbul Sanayi Odası, tarihi boyunca ülke ekonomisi ve karşılaştığımız zorluklar konusunda daima yol gösterici ve çözüm üretici oldu. Odamızda her zaman karamsarlık değil güven, yıkıcı söylemler değil pozitif eleştiri, kaos değil umut sesleri yükseldi. Bugün de hep birlikte yol gösterici, ufuk açıcı rolümüzü üzerimize giyme zamanı. Ülkemiz 2023’te bir asrı devirmiş olacak. Eğer bu yeni yüzyılı ay yıldızın parladığı bir dönem yapmak istiyorsak; eğitimden adalete bütün sorun alanlarımızı hızla iyileştirmek, çağın ötesine geçmiş bir üretim ekonomisini hakim kılmak zorundayız.”
Okyay’ın ardından İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan kürsüye geldi ve ana gündem maddesi ile ilgili Meclis Üyelerine seslendi. Bahçıvan, dünya ve Türkiye ekonomisinde sanayicileri yakından ilgilendiren oldukça hareketli günlerden geçtiklerini söyledi. Küresel ekonomide yeni bir dönem açılırken bugün artık likidite bolluğu ve düşük faiz döneminin geride kaldığını belirten Bahçıvan, başta Fed olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankaları para politikalarında sıkılaşmaya giderken bu durumun faizleri yukarı yönlü baskıladığını ve finansman imkanlarını sınırladığını dile getirdi. ABD’deki tahvil faizlerindeki yükselişin küresel sermayenin güvenli limanına geri dönmesine yol açarak dolardaki güçlenmeyi desteklediğine dikkat çeken Bahçıvan, petrol fiyatlarının 80 dolar civarına yükselmesinin de enflasyon beklentilerini yükselterek parasal sıkılaşma baskısını artırdığını kaydetti.
Son dönemlerde hayatımıza giren küresel ticaret savaşlarının da önemli bir belirsizlik kaynağı olmaya devam ettiğini aktaran Bahçıvan, her ne kadar ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı şimdilik askıya alınmış olsa da bu sürecin önümüzdeki dönemde taraflar arasında yapılacak pazarlıklar doğrultusunda şekilleneceğini anlattı. Bu yeni dönemin tüm dünyayı daha dikkatli olmaya zorladığının altını çizen Bahçıvan, özellikle gelişmekte olan ülkelerin taşıdıkları riskler nedeniyle çok daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Bahçıvan, bu ülkelerin finansal koşullardaki sıkılaşma ve doların güçlenme eğilimi nedeniyle kur ve faiz baskısı altında kaldığını ve bu durumun kırılganlıkları ve belirsizlikleri yüksek olan ekonomilerin negatif ayrışmasına neden olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin de negatif ayrışan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını belirten Bahçıvan, bugün gelinen noktada, sürdürülebilir, istikrarlı ve kaliteli büyüme için finansal istikrarın ne kadar önemli olduğuna bir kez daha tanık olduklarını söyledi.
Bahçıvan şöyle devam etti:
“Biz İSO olarak, finansal istikrara her zaman önem verdik. Şu önemli nokta asla dikkatlerden kaçmamalı. Finansal istikrarsızlık başta enflasyon olmak üzere hemen hemen tüm dengeler üzerinde her zaman ağır tahribat, büyük riskler ve zararlar doğurur. Finansal istikrara yönelik güvensizlik uzadıkça, duruma seyirci kalındıkça kurdaki ve faizdeki artış eğilimi ileriye yönelik endişe verici boyutlara ulaşıyor. En önemli endişe kaynağı risklerin kontrolden çıkması ihtimalidir. Mevcut sürecin kalıcı bir takım tahribatlar yaratmaması için proaktif bir tutumun en doğru tutum olacağına inanıyoruz. Küresel finansal kaynakların azaldığı bir dönemde Türkiye söylem ve uygulamalarında diğer ülkelerden daha dikkatli olmalı. Öyle ki 24 Haziran seçimlerinden sonra iktidara kim gelirse gelsin finansal istikrara verilen önem temel belirleyici olacak. İşte bu noktada İstanbul Sanayi Odası olarak Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ve saygınlığının değerini, yeri ve zamanı geldiğinde birçok kez ifade ettik. Bugün de aynı anlayış ve tutumu koruyoruz. Öte yandan bankacılık sektörümüzün güçlü yapısı ekonomimiz açısından önemli bir güven kaynağı. Bu nedenle Merkez Bankası’na yönelik olduğu kadar bankacılık kesiminin güçlü mali yapısının korunmasına yönelik olarak da gerekli özenin gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Zorlu bir dönemden geçildiğini dile getiren Bahçıvan, buna karşın Türkiye’nin hafife alınmayacak dinamik bir iç pazar, genç nüfus, jeopolitik ve askeri güç gibi önemli avantajlara sahip olduğunu unutmamaları gerektiğini aktardı. İçeride ve dışarıda herkesin Türkiye’nin büyüklüğünü mutlaka dikkate alması gerektiğini belirten Bahçıvan, Türkiye’ye verilen 450 milyar dolarlık dış borcun Türkiye’nin bugününe ve yarınına duyulan güvenin bir sonucu olduğunu anlattı.
2017 yılının büyüme rakamlarının herkesi mutlu ettiğini ve 2018’den de umutlu olduklarını kaydeden Bahçıvan, üretim ekonomisine dönüşün temel öncelik olarak kabul edilmesinin sanayiciler için oldukça önemli olduğuna değindi. Birçok sektörde sanayiciyi destekleyici kanun ve reformların hayata geçirildiğine işaret eden Bahçıvan bütün bunlardan moral bulduklarını ve heyecan duyduklarını ancak içine girdikleri üretim ekonomisini destekleyici sürecin yeni yatırımlarla desteklenmesini beklerken maalesef bir gecikmeye tanık olduklarını söyledi. Bahçıvan, seçim sonrasında büyümenin sürdürülebilirliğine odaklanan politikalarla bu gecikmenin telafi edileceğine inandıklarını dile getirdi.
Hedeflerine hep birlikte çalışarak ulaşabileceklerini kaydeden Bahçıvan, “Meclisimizin ve meslek komitelerimizin daha etkin olmasını çok önemli buluyoruz. Bu bağlamda 14 Meclis Çalışma Grubu belirlenerek bu grupların Yönetim Kurulumuz tarafından onaylanan çalışma usul ve esaslarını da hazırlamış durumdayız” dedi. Bahçıvan 14 Çalışma grubunu şu şekilde sıraladı:
FİNANSMAN
Sanayicilerimizin, yoğun rekabet ortamında faaliyetlerini sürdürmenin yanı sıra, yeni yatırımlar gerçekleştirmek ve faaliyetlerini genişletmek istediklerinde giderek artan bir finansman ihtiyacı ile karşı karşıya kaldığının bilincindeyiz.
Geçtiğimiz dönemde İstanbul Sanayi Odası olarak Nefes Kredisi kampanyasına sağladığımız destek, İSO Kredi Danışma Hattı ve finansmanın her alanında eğitim ve bilgilendirme toplantıları bu alandaki çalışmalarımız olarak dikkat çekmektedir.
Ayrıca, yeni nesil “Kalkınma Bankacılığı”nın ülkenin öncelikli yatırım projelerine finansman sağlayan, yüksek ve sürdürülebilir bir büyüme seviyesine sahip olunmasına yardımcı olan bir araç olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla; teminat olmadan ve projenin kendisini teminat kabul eden, yüksek sermayeli, kamu personel mantığından uzak ve özel sektör bankası gibi yönetilen bir Kalkınma Bankası modelini oluşturduk ve ilgili kamu otoriteleri ile paylaştık.
Üyelerimize yönelik finans alanındaki faaliyetlerimize yön vermek ve bu sayede sanayinin sürdürülebilir büyümesine destek olmak amacıyla kurulacak “Finansman” Meclis Çalışma Grubu’nun ortaya koyacağı çalışma modeli ile özellikle ülke ekonomisinde önemli bir yer tutan KOBİ’lerin finansman sorunlarının giderilmesine de katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
VERGİ POLİTİKALARI
Sanayimizi çok yakından ilgilendiren ve bu kapsamda meclis çalışma grubu kurmayı planladığımız konulardan bir tanesi de “vergi politikaları”. Geçmiş dönemde, Maliye Bakanlarımızın katıldığı Meslek Komiteleri Ortak Toplantıları yanında, Gelir İdaresi Başkanlığımız ile her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz istişare toplantılarında; adil, tabana yayılmış ve etkili bir vergi sistemine yaptığımız vurgu ile birlikte, KDV, ÖTV, KKDF, damga vergisi, kurumlar ve gelir vergisi konularında sanayicilerimizi yakından ilgilendiren birçok konuyu gündeme getirdik.
Bu toplantıların yanı sıra, başta KDV olmak üzere son zamanlarda kapsamlı olarak değiştirilen vergi mevzuatı hazırlık aşamalarında da görüşlerimizi yazılı olarak ilettik. Bu diyaloglarımız sonucunda, KKDF ve damga vergisinin kaldırılması, vergisini düzenli ödeyen mükellefe yönelik vergi indirimi gibi gündeme getirdiğimiz sorunların çözüme kavuşmuş olduğunu görmek, kurulmuş olan diyaloğun nihai amacına ulaştığının bir göstergesi niteliğindedir.
Kuracağımız Vergi Politikaları Çalışma Grubu’nda da gerek mevzuat, gerekse uygulamadan kaynaklan sektörel sorunlar yanında, vergi politikalarına yönelik yenilikçi ve vizyoner fikirleri siz Meclis Üyelerimizin katkısı ile daha derinlemesine ele almayı ve Maliye bürokrasisi ile devam edecek diyaloglarımızda çalışma grubumuzdan gelecek fikirleri gündeme getirmeyi arzu ediyoruz.
GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET
Üyelerimizin uluslararası rekabet gücünü artırmaya yönelik, dış ticaret bilgilendirme seminerleri, devlet destekleri, lojistik ve tedarik zinciri, ticari istihbarat kanalları, gümrük mevzuatı, akreditif ve ödeme teslim şekilleri, uluslararası anlaşmazlıkların çözümü konularında eğitimler düzenliyoruz.
Üyelerimizin ve temsil ettiğimiz sektörlerin ilgili meslek örgütlerinin, dış ticaret, gümrük gibi konularda yaşadığı problemler, ilgili Meslek Komitelerimizde değerlendirip, bu problemlerin çözümü için yetkili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunuyoruz.
“Gümrük ve Dış Ticaret” Meclis Çalışma Grubu’nun, sanayimizi yakından ilgilendiren gümrük ve dış ticaret konularında faaliyetlerini zenginleştirip geliştirmesini hedefliyoruz.
İÇ TİCARET VE PİYASA GÖZETİM VE DENETİMİ
Oluşturmayı planladığımız bir diğer çalışma grubu da İç Ticaret ve Piyasa Gözetim ve Denetimi Meclis Çalışma Grubu’dur. Türk Ticaret Kanunu’ndaki düzenlemeler, başta çekler olmak üzere ödeme mekanizmalarında yaşanan sıkıntılar, sigorta mekanizmaları ve rekabet hukuku gibi konular, bu meclis çalışma grubumuzun iç ticaretle ilgili ele alacağı konu başlıklarının birkaçını oluşturmaktadır.
Meclis çalışma grubumuzun odaklanacağı bir diğer ana konu başlığı da piyasa gözetim ve denetimi olacaktır. Sanayimizin rekabet gücünü etkileyen en önemli etkenlerden biri ülkemize giren standart dışı, güvensiz ve kalitesiz ürünlerdir. Söz konusu ürünlerle mücadele etmenin yolu da piyasa gözetimi ve denetimidir. Ülkemizde birçok kurumun görevli olduğu piyasa gözetim ve denetiminin etkin bir şekilde işlemediği de çok açık bir gerçektir. Çalışma grubumuzdan beklentimiz, başta ilgili bakanlıklarımızın il müdürlükleri olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği içinde etkin bir piyasa gözetim ve denetim modelinin oluşmasına katkı sağlaması, denetimlerde sektörel önceliklerin belirlenmesi ve bu yönde çalışma takviminin oluşmasına yön vermesidir.
AR-GE, TASARIM, PATENT, TEKNOLOJİ VE İNOVASYON
Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması noktasında; sanayimizin daha katma değerli ürünler üretmesi için firmalarımızın AR-GE ve inovasyon yetkinliğinin artması gerektiğine inanıyoruz.
Bu alanda son yıllarda gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan biri “girişimcilikten sanayiciliğe” vizyonu ile hayata geçirdiğimiz İSO KOZA Girişimcilik Hızlandırma Programıdır. Bu alandaki bir diğer önemli çalışmamız ise, İstanbul Sanayi Odası ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği (TGBD) işbirliğinde kurulmuş olan “İSO Sanayi - Teknopark Ortak Çalışma Komisyonudur”.
İSO AR-GE Merkezleri Danışmanlığı Projesi ile firmalarımızın AR-GE merkezi başvuru süreçlerinin en etkin şekilde yürütülerek desteklerden hızlıca yararlanır konuma getirmek istiyoruz. Bununla sanayicilerimizin AR-GE yol haritalarını oluşturmak için danışmanlık faaliyetlerini üyelerimizin hizmetine sunuyoruz. İstanbul Sanayi Odası olarak bu başlık altında ayrıca İSO Dijital Dönüşüm, nesnelerin interneti ve Sanayi 4.0 çalışmalarımız var. Bununla da sanayi firmalarımızın yenilikçilik ve rekabetçiliğini arttırmayı hedefliyoruz. Ülkemiz ekonomisine değer yaratabilmek adına bir dijital dönüşüm metodolojisinin firmalarda uygulanabilmesi için danışmanlık çalışmalarını hayata geçiriyoruz.
Kurucusu ve fikir ortağı olduğumuz İstanbul Tasarım Merkezi’nin kurulum çalışmalarına da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte devam etmekteyiz.
Ülkemizin teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten bir ülke konumuna gelmesi temel hedeflerimizden biridir. Bu anlayıştan hareketle kurulacak olan “AR-GE, Tasarım, Patent, Teknoloji ve İnovasyon” Meclis Çalışma Grubu’nun, katma değeri yüksek üretimi arttırmak için fikirler üreteceğine inanıyoruz.
TEŞVİKLER
Ülkemizin içinde bulunduğu “Orta gelir tuzağı”ndan çıkması için sanayide yapısal bir dönüşüme ihtiyaç olduğu hepimiz tarafından kabul gören bir gerçektir. Söz konusu yapısal dönüşümün yapılmasındaki en önemli araçlardan biri olarak da yatırım teşvik sistemini görmekteyiz. Bu yöndeki birçok görüşümüzü bugüne değin çok değişik platformlarda dile getirdik. Ancak bugüne kadar maalesef fayda-maliyet analizleri yapılmadan art arda farklı ve yaygın teşvik unsurları açıklanmıştır. Kabul etmek gerekir ki bunların istenilen etkiyi yaratmadığı da bir gerçektir. Bunun en önemli nedenini, açıklanan teşvik unsurlarının çok farklı kurumlarca eşgüdümden çok uzak bir şekilde uygulanıyor olması olarak görmekteyiz.
Son dönemde açıklanan yeni teşvik modeliyle yapılacak olan yatırımın niteliğine özgü adeta “terzi usulü teşvik sistemi”nin kabul görerek bu yönde uygulamaların yapılıyor olmasını da memnuniyetle karşıladık.
Yeni dönemde sanayiye yönelik “Teşvikler” konusunun Meclisimizin öncelikli konuları arasında olması gerektiğini düşündük ve bu alanda bir çalışma grubu kurduk. Kurmuş olduğumuz bu çalışma grubunda, teşvik sistemimizde eşgüdümün sağlanması, doğru zamanda doğru teşvik unsurlarının devreye sokulmasına yönelik girişimlerde bulunulması, nitelikli uluslararası teşvik örneklerinin değerlendirilmesi, mevcut uygulamalarla ilgili aksayan yönlerin belirlenerek çözümleri ile birlikte ilgili kamu kurumlarına ulaştırılması gibi çalışmaların yapılmasını hedeflemekteyiz.
EĞİTİM
Günümüz iş hayatının ulaştığı inanılmaz değişim hızı ihtiyaç duyulan bilgi, beceri ve tutumları da aynı hızda etkilemekte ve değiştirmektedir. İşgücünün bu bilgi, beceri ve tutumları uygun hız ve derinlikte edinmesi için örgün eğitim dışında seçenekler, özetle hayat boyu öğrenme paradigması çerçevesinde her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.
21. yüzyılın gerektirdiği iş becerilerinin kazanılması ve dünyaya duyarlı, yaratıcı ve yapıcı yeni kuşaklar yetiştirebilmek için geleneksel okul eğitiminin niteliğinin artırılmasının yanı sıra, kamu, özel sektör ve sivil toplum tarafından geliştirilecek girişimlerin çoğaltılması gerektiğine inanıyoruz.
İstanbul Sanayi Odası olarak hayata geçirdiğimiz seminerler ve eğitim programları ile yılda yaklaşık 6.000 sanayi firması çalışanımıza bilgi ve beceri kazandırıyoruz. Söz konusu eğitim gelişim faaliyetlerinin yanı sıra mesleki ve teknik eğitimin ihtiyaçlarının karşılanması ve sorun alanlarının çözümü için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde projeler hayata geçiriyoruz.
“Eğitim” Meclis Çalışma Grubu’nun odaklanacağı konuların başında hayat boyu öğrenme, mesleki ve teknik eğitimin niteliğinin artırılması ve nitelikli işgücü yetiştirilmesi gibi hususlar yer alacaktır.
ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ
İstanbul Sanayi Odası olarak, sanayi sektörünün rekabet gücünü koruması ve geliştirmesi için sanayi üniversite işbirliğinin somut projelerle hayata geçirilmesine de büyük önem veriyoruz.
Bu kapsamda, İstanbul Sanayi Odası, üniversite ve sanayi arasında etkin, nitelikli, gerçekçi ve sonuca ulaşabilen iş birlikleri oluşturmayı hedeflemektedir.
Bu çerçevede Odamız öncülüğünde; Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi katılımları ile oluşturulmuş olan Sanayi Platformu; üniversiteler, teknoloji transfer ofisleri, sanayi firmaları ve ilgili tüm kurum-kuruluşlar arasında işbirliği-güç birliği oluşturmayı amaçlamaktadır.
Oluşturmayı düşündüğümüz “Üniversite-Sanayi İşbirliği” Meclis Çalışma Grubu ile de İstanbul’un önde gelen üniversiteleri ile karşılıklı kazancın iyi kurgulandığı bir işbirliği modeli geliştirmek hedefindeyiz. Bununla akademi ve sanayi firmaları arasında etkin bir arayüz olmaya devam edeceğimize inanıyoruz.
ÇALIŞMA HAYATI
Günümüz rekabetçi dünyasında çalışma hayatının başlıca aktörleri olan kamu, işveren ve çalışanların değişen üretim ihtiyaçlarına hızlıca ve uzlaşı içinde yanıt vermesi büyük önem taşımaktadır.
Bu alanda bugüne kadar istihdam ve mevzuat, iş davalarına ilişkin konular, kıdem, vergi ve prim yükü, iş sağlığı ve güvenliği, nitelikli çalışan ve eğitim gibi konular bağlamında bakanlık vb. kurumlarla ortak çalışmaları hayata geçirdik. İstihdam Seferberliği, Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli, Mesleki Eğitim Seferberliği Projesi ve İstanbul Sanayi Odası’nın önerisi ile hayata geçen “Büyükanneye Destek” projesi Odamızın katkı sağladığı önemli projelerdir.
Özellikle çalışma hayatının sorunlarını çözmeye yönelik olarak kurduğumuz İSO Arabuluculuk Merkezi’ni önemsiyoruz.
“Çalışma Hayatı” Meclis Çalışma Grubu’nun, bu yönüyle farklı ihtiyaçları da dikkate alarak, işveren üzerindeki yüklerin azaltılması, çalışanların istihdam güvencesinin sağlanması gibi çalışmaları ele alması hedeflenmektedir.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ
Bugün İstanbul sanayisi için en önemli ve öncelikli konuların başında sanayinin yerleşimi gelmektedir.
İstanbul Sanayi Odası olarak gerek geçmiş dönemde hazırladığımız “İstanbul Sanayi Stratejisi” belgesinde gerekse belediyelerimiz ve tüm bakanlıklarla yaptığımız toplantılar olmak üzere her platformda Türkiye’nin amiral gemisi olan İstanbul’un sanayisiz olamayacağını güçlü bir şekilde vurguladık. Bu doğrultuda sanayimiz için biri Avrupa diğer Anadolu yakasında olmak üzere iki yeni nesil OSB kurulmasını hedefledik.
Geçtiğimiz 2013-2018 Meclis döneminde Meclis ve Meslek Komitesi Üyelerimizden oluşturduğumuz “OSB Geliştirme İhtisas Kurulu” bu yönde çalışmalar yaptı.
Ayrıca yine ilk defa İstanbul’da bulunan 8 OSB yönetim kurulunu ve OSB’ler içerisindeki firmaları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ve ilgili bürokratlar ile bir araya getirdik ve yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdik.
Ancak gelinen noktada, yeni OSB kurulumu ile ilgili somut gelişmeler maalesef ki elde edemedik.
Bu nedenle Meclisimizin yeni döneminde de aynı amaçları güden OSB Çalışma Grubu oluşturulmasını uygun gördük. Bu çalışma grubumuzun yeni organize sanayi bölgelerinin kurulmasının yanı sıra mevcut OSB’lerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapmasını da bekliyoruz.
Diğer yandan İstanbul’dan taşınmak isteyen veya taşınma mecburiyetinde kalan sanayicilerin taşınmasının desteklenmesini de önemli bir konu olarak görmekteyiz. Taşınacak firmalarımıza, taşınma maliyetlerine destek olacak bir teşvik mekanizmasına yönelik çalışmalar da OSB Çalışma Grubumuz’dan beklentilerimiz arasındadır.
BELEDİYELER İLE İLİŞKİLER
Katılımcı demokratik kültürün gelişmesinde büyük bir öneme sahip olan yerel yönetimler, yaptıkları hizmetlerle insanların yaşamını doğrudan etkilemektedir.
Özellikle biz sanayiciler açısından üretim tesislerimizin yer aldığı bölgenin altyapısının yeterliliği, ruhsat, izin gibi süreçlerde muhatap bulunabilmesi, söz konusu süreçlerin emek ve zaman kaybına sebep olmayacak şekilde tamamlanması önem arz etmektedir.
Yeni kurulacak “Belediyelerle İlişkiler” Meclis Çalışma Grubumuz, yalnız mekânsal problemlerin çözümü noktasında değil doğal kaynaklar, atık su ve altyapı başta olmak üzere belediye yatırım ve alımlarında yerli üretimin tercih edilmesi için de girişimlerde bulunacaktır.
AKILLI ŞEHİR UYGULAMALARI
Yakın geleceğin yaşam anlayışında akıllı ulaşım, akıllı çevre, akıllı ev gibi kavramlar hayatımızın bir parçası olmaya aday konulardır. İstanbul’umuzu dünyanın örnek gösterilen akıllı şehirlerinden birisi yapabilmek hepimizin ortak sevdası. Bu yolculukta ortak çalışma kültürü ve multidisipliner bir bakış ile teknolojiyi yaşamın her alanına dahil etmek için birlikte çaba harcamalıyız.
Akıllı şehir uygulamalarını sadece birer altyapı veya yerel yönetimlerin şehir planlaması olarak ele almamamız gerektiğini düşünüyoruz. Zira akıllı şehirlere dönüşüm, veri paylaşımından lojistiğe, enerjinin akıllı yönetiminden sağlık, çevre temizliği, güvenlik gibi temel konulara kadar içerisinde birçok süreci barındıran bir dijital ekosistem oluşturabilme yolculuğudur.
Bu perspektiften hareketle “Akıllı Şehir Uygulamaları” Meclis Çalışma Grubu’nun, dijitalleşen teknolojiler konusunu, sanayi ürünlerimizden bu ürünlerin kullanım alanlarına kadar birçok boyutu ile birlikte ele almasını hedefliyoruz. Odamıza bu konuda önemli bir bakış açısı kazandıracak çalışma grubunun ortaya koyacağı yol haritası ve Odamız için önereceği faaliyetleri büyük bir merak ve heyecanla bekliyoruz.
AİLE ŞİRKETLERİ VE KURUMSALLAŞMA
Milli gelirin yaklaşık yüzde 90’ını üreten aile şirketlerimiz, yakın ve orta vadede, gerek ekonomiye kattığı değer gerekse yarattığı sosyo-politik etkiler nedeniyle Türkiye ekonomisinin temel omurgasını oluşturmaya devam edecektir. Aile şirketlerinde sürdürülebilir büyüme ve başarı için kurumsallaşma büyük önem arz etmektedir.
Odamız bu çerçevede temmuz ayı itibarı ile Kurumsallaşma Mini-MBA eğitim programı ile kurumsallaşma konusunda bilgilenmek ve yol almak isteyen sanayicilerimize katkı sağlayacaktır.
Kurulacak olan “Aile Şirketleri ve Kurumsallaşma” Meclis Çalışma Grubu’nun kurumsallaşmanın önemi ile ilgili farkındalığı artıracağını ve bu konuda yol haritası geliştireceğine inanmaktayız.
SANAYİ KONGRELERİ
Kurulduğu 1952 yılından bu yana ülkemiz ve sanayimiz için çalışan Odamız, 13 yıldan beri Sanayi Kongresini gerçekleştirmektedir. Son olarak “Vasatlıktan Çıkış için İnsan ve Kültür” teması ve “Geleceği Birlikte Kuralım” sloganı ile organize ettiğimiz 13. Sanayi Kongremiz, 2.200’ü aşkın katılımcının memnuniyet verici ilgisi ile gerçekleştirilmiştir. Yenilikçi uygulamalarla hayata geçirilen Sanayi Kongremizde Anadolu’daki sanayi ve ticaret odaları ile de yakın işbirliği yürütülmüştür.
Bugüne kadar 14.000’in üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapan Kongrelerimizde, 524 seçkin konuşmacı toplam 125 farklı temadaki oturumlarımızda görüş ve deneyimlerini bizler ile paylaştı.
Kurulacak olan “Sanayi Kongreleri” Meclis Çalışma Grubu ile Kongremizin formatı ve ele alınacak konularını belirlemek istiyoruz. Sanayi Kongrelerimize interaktif bir anlayış ve ezber bozan bir yapıda devam etmeyi arzu ediyoruz.
İSO Başkanı Bahçıvan’ın ardından Meclis Üyeleri kürsüye gelerek gündemle ilgili düşüncelerini aktardı.