Güncel Ekonomik Göstergeler
Kasım’da Enflasyon Kur Etkisiyle Yükseldi
Açıklanma Tarihi: 03.12.2020
TÜİK verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), 2020 Kasım %1 civarındaki piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde gerçekleşerek %2,3 oranında artış kaydetmiştir. Böylece yıllık enflasyon Ekim ayına göre 2,14 puanlık artışla %11,89’dan %14,03’e yükselmiştir.
Kasım’da aylık enflasyona en yüksek katkılar 0,97 puanla gıda ve alkolsüz içecekler ve 0,72 puanla ulaştırma kalemlerinden kaynaklanmıştır. Gıda fiyatlarında %4,16 olan yüksek aylık enflasyonda özellikle sebze, et ve balık fiyatları etkili olmuştur. Ulaştırma %4,5 ile en yüksek aylık enflasyonun yaşandığı kalem olurken burada özellikle kur yükselişine bağlı olarak motorlu araç fiyatlarındaki artış belirleyici olmuştur.
Kasım’da yıllık enflasyon ise gıda fiyatlarında 4,58 puan artışla %21,08 olarak gerçekleşmiş ve son 1,5 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Gıda fiyatlarının yıllık enflasyona etkisi 3,69 puandan 4,71 puana yükselmiştir. Ulaştırma grubunda yıllık enflasyon %13,92’den %18,67’ye yükselirken bu kalemin yıllık enflasyona katkısı da 0,74 puan artışla 2,93 puana çıkmıştır. Kasım’da yıllık enflasyon konut, ev eşyası, sağlık, lokanta-otel ve eğlence-kültür harcamalarında da artmış, alkollü içecekler ve tütünde yatay seyretmiştir. Buna karşılık giyim ve ayakkabı fiyatlarında yıllık enflasyon düşüş eğilimini sürdürerek Kasım’da %0,99’a kadar gerilemiştir.
Fiyat oluşumlarında geçici etkenlerin arındırılmasıyla elde edilen çekirdek TÜFE (C Endeksi: enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç) ise Kasım’da %2,12 ile manşet enflasyonun hafif altında artış göstermiştir. Bununla birlikte yıllık çekirdek enflasyon 1,78 puan artarak %13,26 ile son 15 ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon temel mallarda özellikle dayanıklı tüketim mallarına bağlı olarak 3,23 puan artışla %15,32’ye yükselirken hizmet enflasyonunun 1,44 puan artışla %12,59’a yükselmesinde öne çıkan unsurlar otel-lokanta ve ulaştırma hizmetleri olmuştur. Enerji fiyatları yıllık enflasyonu 0,3 puanlık artışa rağmen %4,28 ile düşük seviyelerini korumuştur.
Kasım’da Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise %4,08 son 2018 Eylül’den beri en hızlı artışını göstermiştir. Böylece yıllık üretici enflasyonu 4,92 puan artarak %23,11 ile Haziran 2018’den beri en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Tütün ürünleri dışında tüm sanayi sektörlerinde fabrika çıkış fiyatları yükselirken en yüksek aylık enflasyon oranları %7,43 ile ana metal, %5,46 ile kağıt ürünleri ve %5,32 ile rafine petrol ürünlerinde yaşanmıştır. Kasım’da gıda ve ana metal sektörlerinin yıllık üretici enflasyonuna toplam katkıları 2,28 puan artmıştır. Yıllık üretici enflasyonu ara mallarda 6,66 puan artışla %30,07’ye yükselirken enerjide yıllık %0,36’da kalarak genel enflasyonist baskıyı kısmen sınırlamıştır.
Merkez Bankası’nın (TCMB) 30 Ekim’de yayınladığı Enflasyon Raporu’nda 2020 yılsonu TÜFE enflasyonu tahminini %8,9’den %12,1’e ve 2021 yılsonu enflasyon tahminini %6,2’den %9,4’e revize edilmiştir. Diğer yandan TCMB Kasım ayı Beklenti Anketi katılımcılarının 2020 yılsonu enflasyon medyan tahmini yükselmeyi Ekim’e göre 0,71 puan artarak %12,47 olmuştur. Aynı ankete göre 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon tahmini 0,24 puan artışla %10,77’ye, 24 ay sonrasına ilişkin tahmin ise 0,15 puan artışla %9,2’ye yükselmiştir.
Özetle, son dönemde ağırlıklı olarak Türk lirasındaki değer kaybı eğiliminin yol açtığı maliyet baskılarının etkisiyle enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri bozulma göstermiştir. Kur geçişkenlikleri gıda ürünlerinin yanı sıra ulaştırma başta olmak üzere dayanıklı tüketim mallarında belirgin şekilde izlenmiştir. Uluslararası enerji fiyatlarındaki ılımlı seyir ise enflasyonist baskıyı kısmen hafifletmiştir.
Enflasyon beklentilerindeki bozulma TCMB’yi son dönemde daha sıkı bir para politikası duruşu benimsemeye yöneltmiştir. Bu çerçevede en önemli adımlar politika faizinin %15’e yükseltilmesi, fonlamanın tek kanaldan gerçekleştirilerek sadeleştirilmesi ve zorunlu karşılık tahsislerinde kredi büyümesi koşulunun kaldırılması olmuştur. Bunun yanında BDDK da 2020 Nisan’da başlattığı aktif rasyosu uygulamasını kaldırmak ve türev işlem limitlerini genişletmek suretiyle kredi koşullarında serbestleşme sağlamıştır. Bu gelişmelerin sonucunda mevduat ve kredi faizlerinde artış, kredi büyümesinde ise yavaşlama söz konusudur. TL’nin değer kaybını kısmen telafi etmiş olması yakın dönemde maliyet enflasyonundaki artışı frenlerken para politikasındaki sıkılaşma da talep yönlü enflasyonist etkenleri sınırlayabilecektir. Diğer yandan ekonomi politikalarında gözlenen yaklaşım değişimlerinin ardından yapısal enflasyon dinamikleri ve fiyat katılıkları ile mücadele konusunda atılacak olası adımlar takip edilecektir.