İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Konusunda ilk kez müstakil bir kanun özelliği gösteren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30 Haziran 2012 tarihinde yayımlanmıştır.
Özetle Kanun’un getirdikleri:
- Kamu ve özel sektör ayırımı gözetmeksizin tüm çalışanlar - çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere - Kanun kapsamına alınmıştır.
- Kanunla işyerlerine, risk değerlendirmesinde tespit edilen hususlar da göz önünde bulundurarak, genel bir önleme yaklaşımı getirilmiştir. İşveren, çalışanları ile birlikte işin her aşamasında işten kaynaklı tehlikeleri sürekli olarak tespit ederek, muhtemel risklere karşı tedbir alacaktır.
- İşyerleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin etkin sunumu amacıyla tehlike sınıflarına ayrılacaktır.
- Her işyerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ile 10’dan fazla çalışanı olan Çok Tehlikeli işyerlerinde diğer sağlık personeli görev yapacaktır.
- Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde A sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az B sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlar görev yapabilecektir. (31.12.2023 tarihine kadar Çok Tehlikeli işyerlerinde B Sınıfı, Tehlikeli işyerlerinde ise C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı görevlendirilebilecektir)
- İSG profesyonelleri, ilgili alanlarda eğitim görmüş ve Bakanlık tarafından yapılacak sınavla yeterliliğini ispatlayan kişiler arasından Bakanlıkça yetkilendirilecektir. Gerekli şartları taşıması durumunda, işverenin kendisi de iş sağlığı ve güvenliği hizmetini üstlenebilecektir.
- Kanun iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin belirlenen sürelerle işyeri bünyesindeki personel tarafından verilmesini esas almakla birlikte, bu hizmet işyeri dışındaki sağlık ve güvenlik birimlerinden de alınabilmektedir. Kamu kurumları ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile özel şirketler tarafından kurulabilen Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri ve Toplum Sağlığı Merkezleri gerekli donanım ve personele sahip olmaları şartıyla Bakanlıkça yetkilendirilecektir.
- Kamu hariç 10’dan az çalışanı olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde Bakanlık maddi destekte bulunacaktır. Desteğin uygulanmasında Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınacaktır.
- İşverenler işyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi ve bertaraf edilmesi için risk değerlendirmesi yaptırmak zorundadır. Bu çalışmalara işveren ve iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin yanı sıra çalışanların da katılımı sağlanmalıdır. Risk değerlendirmesi, işyerlerinde sürekli iyileştirmenin sağlanması amacıyla işyerlerinin tehlike sınıfına göre periyodik olarak yenilenecektir. Maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan sektörler ve büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamışsa iş durdurulabilecektir.
- Çalışanların hassasiyetlerinin saptanması ve riskli durumların belirlenmesi amacıyla tüm çalışanlar sağlık taramasına tabi tutulacaktır. Çalışanların sağlık muayeneleri, işe girişlerinde, iş değişikliğinde, iş kazası ve meslek hastalığı ile sağlık nedeniyle verilen aralardan sonra tekrarlanacaktır. Bu durumlar dışında ise periyodik olarak sağlık muayeneleri yapılacaktır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacak olanlar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılmayacaktır.
- İş kazaları ve meslek hastalıkları öğrenildikten sonraki üç iş günü içinde işveren tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmelidir. İş yeri hekimi ve sağlık görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk edilecektir. Sağlık kuruluşları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise tanı koydukları meslek hastalıklarını en geç 10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirecektir. Ayrıca işyerinde meydana gelen ramak kala olaylar da işveren tarafından kayıt altına alınmalıdır.
- Tüm işverenler, ilkyardım, yangınla mücadele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden acil durum planı hazırlamalıdır. Acil durumlara hazırlık amacıyla tüm çalışanların katılacağı eğitim ve tatbikatlar yapılmalıdır. İşverenler, ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında işyeri dışındaki kuruluşlarla da irtibatı sağlayacaktır. Ciddi ve yakın tehlike bulunan yerlere, sadece gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilenler girebilecektir. Bunların dışındaki çalışanlardan işyerlerine devam etmeleri istenemeyecektir. Ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez hale gelmesi durumunda, çalışanlar işlerini derhal bırakarak tahliye edilecektir.
- İşyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda çalışanlarla işveren arasındaki iletişimi sağlayacak çalışan temsilcisi görevlendirilecektir. Seçimle ya da atama yoluyla görevlendirilen çalışan temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda işverene teklif getirebilecektir.
- İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği ile çalışma hayatına dair hak ve sorumluluklar hakkında bilgilendirecektir. Çalışanlar iş ve işyeri değişikliği, uzun süreli işten uzak kalma ve kullanılan donanımın değişikliğinin ardından yeni çalışma koşullarına yönelik olarak eğitim alacaktır. Bu eğitimler düzenli aralıklarla tekrarlanacaktır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacak olanlardan, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgelemeleri istenecektir. Bu belgeye sahip olmayanlar bu işlerde çalıştırılamayacaktır.
- Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulacaktır. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunacak kurulun, mevzuata uygun kararlarını uygulamakla yükümlüdür. Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması halinde işverenler birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendirmelidir. İşyerinde alt işverene bağlı çalışanlar varsa asıl işverenin koordinasyonunda alt işverenin de katılımı ile bir kurul oluşturulacaktır.
- Çalışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun bulunmadığı yerlerde ise işverene bu durumun giderilmesi için başvuracaktır. Çalışanın talebi doğrultusunda karar verildiği takdirde gerekli tedbirler alınıncaya kadar, çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olabilecektir.
- Aynı işyerinde birden fazla işveren olması durumunda işverenler, mesleki riskler ve tehlikelerin önlenmesi konularında birbirlerini ve çalışan temsilcilerini bilgilendirecektir. İş merkezleri, iş hanları, alışveriş merkezi ve sanayi bölgeleri gibi yerlerde ise işyerleri arasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyon yönetim tarafından sağlanacaktır. Yönetim, işyerlerinin birbirlerini etkileyebileceği tehlikeler konusunda gerekli tedbirleri almaları için işverenleri uyaracaktır.
Duyurular ve Mevzuat için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü web sitesini ziyaret edebilirsiniz.