Samsun İli Yatırım ve İhracat Zirvesi Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un Katılımıyla Gerçekleştirildi

  • Etkinlikler
samsun-yatirim-zirvesi-02

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından Karadeniz Bölgesi’nin sahip olduğu ekonomik potansiyeli ortaya çıkarmak, sektörlerin katma değerli dönüşümünü sağlamak, üretimi ve ihracatı artırmak amacıyla düzenlenen Samsun İli Yatırım ve İhracat Zirvesi gerçekleştirildi. T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katıldığı, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın da panelist olarak katıldığı zirvede gün boyu süren paneller düzenlendi.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (Samsun TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’nin de açılış konuşmacısı olarak bulunduğu zirveyi kamu, özel sektör, meslek örgütleri ve iş insanları yakından takip etti.

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş yaptığı açılış konuşmasında, "İstanbul Sanayi Odası İmalata Dayalı İhracat İklim Endeksi 2022 Mayıs ayından itibaren en yüksek oranına ulaşmış, zaten son üç aydır 50 eşik değeri üzerinde zaten seyrediyordu. Bugün de 53,1 olarak son bir yılın en yüksek rakamına ulaşmıştır. Bu bize bir şey söylüyor, yılın ikinci yarısını aslında çok daha önemli, hızlı bir büyümeyle geçireceğimizi işaret ediyor." dedi. Bakan Muş konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Yine burada ilgili Başkanlarımız da ifade etti; İhracattan aldığımız pay yüzde1’e, hizmet ihracatında aldığımız pay ise yüzde 1,27ulaşmış durumda. Bu noktada biz Bakanlık olarak bütün ihracatçılarımızın karşılaştığı sorunların çözümü, özellikle onları teşvik etmek, işlerini kolaylaştırmak için gerekli kararları hızlı bir şekilde aldığımızı ifade etmek isterim. Ekonomimizin lokomotifi olan ihracata yönelik her yatırım topyekun ülkemizin üretimine, ticaretine, istihdamına katkı anlamına gelmektedir. Bu anlamda küçük, büyük demeden firmalarımızın temelden başlayarak bir dünya markası haline gelmeleri amacı doğrultusunda devlet yardımlarımızı onlara sağlıyoruz. Teknolojinin geldiği noktada ticareti şekillendirdiği, ticaretin içinde önemli bir katalizör görevi gördüğünün farkındayız. Bu anlamda dijitalleşen dünyada e-ihracat aktörlerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak onların işini kolaylaştıracak ve çeşitli teşvik kalemlerini de bu anlamda geliştiriyoruz.”

İhracatçıların ve sanayicilerin en önemli sorunlarının finansmana erişim ile vade sorunları olduğuna işaret eden Muş, "2022 yılında İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE AŞ) faaliyetlere geçti. İGE AŞ kredibilitesi olan ancak teminat sorunu yaşayan firmalara, KOBİ'lerimiz başta olmak üzere tüm ihracatçılarımız için finansmana erişimi kolaylaştırdı, kolaylaştırıyor. Bu kapsamda İGE AŞ tarafından ihracatçılarımızın toplam 33,4 milyar liralık kredisine de kefalet sağlandı" ifadelerini kullandı.

Ticaret Bakanı Muş, Türk Eximbank ile İGE AŞ arasında geçen yıl bir protokol imzaladığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Böylelikle firmalarımız ihracat desteklerimizden yararlanmak için zamandan kaynaklı finansman yükünden kurtulmuşlardır. İGE AŞ, Türk Ticaret Bankasının yüzde 98,5 hissesini satın almıştır. Türkiye'nin milli sermayeli ilk özel bankasın unvanını taşıyan Türk Ticaret Bankasının satın alınması ihracatçımızın finansmana erişimini daha da kolaylaştıracaktır ve banka faaliyete geçer geçmez de geliştireceği ürünler ağırlıklı olarak ihracatçılara yönelik olacaktır. Küresel ticaretteki trendleri yakından takip ederek ihracatçılarımızın yakın pazarlarda elde ettiği başarıyı uzak pazarlarda da göstermesini istiyoruz. Bunun için uzak ülkeler stratejisini hayata geçirmiş bulunuyoruz."

Mal ihracatı kadar hizmet ihracatını da önemsediklerini, bunun için Bakanlık içinde kurdukları genel müdürlüğün faaliyetlere başladığını aktaran Muş, "2023 yılında 100 milyar doların üzerinde bir hizmet ihracatı rakamına da ülke olarak ulaşmayı hedefliyoruz. Bütün bunların aslında Türkiye'nin cari açık konusuna önemli bir katkı sağlayacağından da şüphe duymuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Samsun'un önemli bir üretim ve ihracat merkezi olmasını arzu ettiklerini vurgulayan Bakan Muş, şunları kaydetti:

"Samsun'a bu zirveden sonra önemli yatırımlar geleceğine de eminim. Organize sanayi bölgeleri var, onların büyüklüklerini ciddi bir ölçeğe ulaştıracak, çok uzun sürmez, kısa bir zaman içinde ölçü olarak da çok büyük organize sanayi bölgeleri burada oluşacaktır, göreceksiniz. Çok büyük ölçekli yatırım yapmak isteyen şirketlerin arazi ve arsayla alakalı herhangi bir sorunu olmayacağını ifade etmek isterim. Burada yatırım yapmak isteyen her bir sanayici her bir üretici her bir ihracatçı rahat bir şekilde buraya gelebilir. Onun yatırımı bizim şehir olarak yatırımımızdır, birebir süreçlerini takip etmek de bizim temel görevimizdir."

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı açılış konuşmasında Oda ve Borsa’nın Samsun’u en iyi şekilde temsil ettiğine vurgu yaparak, “Ben onlarla iftihar ediyorum. Her ikisi de akredite. Yani 5 yıldızlı Oda ve Borsa. Avrupa standardında hizmet sunuyorlar. Müteşebbisin tüm sorunlarını dile getiriyor, çözüm üretiyorlar. Odamızı ve Borsamızı, başkanlarımızı, yönetimlerini, meclislerini ve genel sekreterlerini kutluyorum” dedi.

Samsun’un Türkiye ihracatındaki payının, binde 6’lardan önce yüzde 1'e, sonra daha da yukarılara çıkacağına inandığını belirten TOBB Başkanı şunları söyledi:

“Samsunlu sanayicilerimiz için yeni üretim ve ihracat merkezi olacak Samsun Yeni Organize Sanayi Bölgesinin genişletilmesine yönelik yer tahsisini tamamladı. Yıllardır beklediğimiz bu yatırımın gerçekleşmesini sağladı. Faaliyette olan 5 OSB’sinin yanında faaliyete geçecek ilave 4 OSB’si ile Samsun, bölgenin ve ülkemizin çok önemli ve yıldızı parlayan bir yatırım merkezi haline geldi. Sayın Bakanımız, yıllardır beklediğimiz Orta Karadeniz Serbest Bölgesi’nin kurulmasını sağladı. Belediye Başkanımızla birlikte Samsun sporumuzun tesis sorununu çözdü. Kısaca tüm bunlar herkese göstermeli ki, Samsun’da kamu ve özel sektör, bir ve beraberler. Samsun’un kalkınması ve zenginleşmesi kenetlenmişler. Yeni başarı hikâyeleri yazmaya da hazırlar. Birde buna ilaveten, merkezi konumu, tarım ve sanayiye uygun yapısı, ulaşım imkânları, lojistik merkezi ve limanıyla Samsun, çok cazip yatırım imkânları sunmaktadır. Orta Anadolu’nun denizlere açılan kapısı burasıdır.”

Zirvede konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak, açılış konuşmasında şunları söyledi:

“Küresel dünyanın ticaret ve finansal kurallarının değiştiği bir dönemden geçiyoruz. Covid salgınıyla şöyle bir hatırlayalım, tedarik zincirinin artan önemini gördük, tek kaynağa bağlı olmanın risklerini gördük, ivme kazanan bir dijital dönüşüm sürecini gördük. Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber gıda ve enerjinin hayatımızdaki önemini daha fazla görmeye başladık. Enerji demişken Avrupa Birliği çevrelerinde bile kapı dışı ettiğimiz kömürün tekrar hayatımıza girdiği, nükleerin bile yeşil enerji olarak tekrar tanımlandığı ironik bir süreci beraber yaşıyoruz. Böylesi bir küresel ortamda, değişen güç dengelerinin merkezinde hem batı ile hem de doğu ile olan ilişkilerini sürdüren Türkiye, bir taraftan da başta Asya ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere yeni hedef pazarları radarına daha fazla almış durumda.”

TİM Başkanı Mustafa Gültepe açılış konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Türkiye artık üretimde marka ülkelerin başında geliyor. Dünyanın hemen her ülkesine ihracat yapan bir Türkiye var. Geçen yılı 254 milyar dolarla rekor bir ihracat rakamı ile kapattık. Şayet paritenin olumsuz etkisi olmasaydı, geçen yıl ihracatımız 270 milyar dolara taşınabilecekti. Bu yıl ilk 4 ayı geride bıraktık ve bu dönemde 89 milyar dolarla ihracata imza attık. Son 12 aylık ihracatımız ise 251. 7 milyar dolar oldu, ben özellikle yılın ikinci yarısından çok daha umutluyum. İnşallah bu yolu Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır bir ihracatla tamamlayacağız. Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülkeden biri yapma vizyonundan ödün vermeden çalışmaya hep beraber devam edeceğiz. Bu hedefe yürürken Samsun’dan beklentilerimiz büyük çünkü gerçekten Samsun’un bu kapsamda büyük bir potansiyeli olduğunu biliyoruz.”

Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu da açılış konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Samsun'u tanıtırken sanayi kenti, tarım kenti, lojistik kenti, eğitim kenti gibi pek çok tanımı bir arada kullanıyoruz. Çünkü Samsun, gerek bulunduğu stratejik konumu, gerekse sahip olduğu mal ve hizmetler, üretim altyapısıyla ekonomik faaliyetleri oldukça geniş bir yelpazeye yayılmış yükselen bir şehirdir. Samsun Yeşilırmak ve Kızılırmak’ın beslediği Bafra ve Çarşamba ovasıyla, bu bölgenin en verimli topraklarına sahiptir. 4 mevsim ürün yetiştirilebilen iklim yapısıyla Samsun, tarımsal üretim bağlamında oldukça önemli argümanlara sahip. Samsun, 8 Organize Sanayi Bölgesi ile bölgenin sanayi kenti konumundadır. Sayın Bakanımızla birlikte büyük ivme kazanan yeni organize sanayi bölgesinin yakın zamanda faaliyete geçmesiyle birlikte sanayi üretimimizi iki katına çıkacak ve Samsun'da üretilmiştir ibaresiyle katma değeri yüksek ürünler üretecektir.”

Sanayi Sektöründe Sürdürülebilirlik: Üretim, Yatırım ve İhracatın Artırılması konu başlığında düzenlenen panelde konuşan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO’nun sürdürülebilirlik alanında yürüttüğü çalışmalara değindi. Bahçıvan şunları söyledi:

“Sürdürülebilirlik konusu önümüzdeki 100 yılın temel konusu. Dünyada artık temel olan bir konsensüs var özellikle yeni neslin, önümüzdeki yıllarda temel tüketicimiz ve dünyayı yönetecek temel kitle olacak jenerasyonun, asla vazgeçmeyeceği ve vazgeçtirmeyeceği temel bir konu olacak. Gençler için dünyanın geleceği şu an her şeyden daha önemli. Böyle düşünecek olursak, yapacağımız her türlü çalışmanın, üretilen ürünün, yapılan yatırımın temel noktasında ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için sürdürülebilirlik konseptini en önemli tema ve değer olarak öne almamız gerekiyor.

Buna dikkat edilmediği takdirde yapılacak olan yatırımların ve konunun gelecekte pazar payı ve rekabet gücü olmayacak. Bunu çok hızlı ve açık bir şekilde görüyoruz. Bu konuda bizlerin de gerek kamu, STK’lar, Odalar olarak temel sorumluluk görevi olarak, sürdürülebilirliği öne almak gibi tartışmasız bir önceliğimizin bulunması gerekiyor. Biz de İSO olarak, 2 yıldan beri en önemli misyonumuzu ve vizyonumuzu bu konuya yönelttik. Tüm sektörlerimizi bu konuya ilişkin bilinçlendirmek, bu konunun geleceğine dönük her gelişen yenilikleri üyelerimizle paylaşarak ve adeta onları bir mentör gibi geleceğin dünyasına hazırlamak adına, Odamızda sürdürülebilirlik şubemizi kurduk ve sürdürülebilirlik mantığını tam anlamıyla yerleştirdik.

Bu tek bir bölümün yürütülebileceği bir konu değil çünkü etkileşim birçok yerde var. Çalışma hayatımızda var, finansman tarafında var, işin diğer tüm birimlerinde bu anlayışı mutlak bir şekilde yerleştirmemiz gerekiyor. Odamızı kadro, sistem anlamında bu konu ekseninde devşirirken aynı hızda da sürdürülebilirliğin üyelerimizin hayatına girmesi adına ciddi ve ısrarlı bir çalışma içerisindeyiz. Bu konuda temel 5 temel nokta nokta üzerinden hareket ediyoruz. Bunlar; İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Sanayi, Döngüsel Ekonomi, İşin Geleceği, Güvenli Çalışma Ortamı ve Sürdürülebilir Finans. Bu 5 konu, bu işin tamamlayıcı unsurları. Güncel bilgileri sürekli tazeleyerek dünyada ve ülkemizde yaşanan güncel gelişmeleri takip ederek üyelerimizle paylaştığımız İSO Yeşil Blog ve İSO Yeşil Bültenle paylaşıyoruz.

Sürdürülebilirlik Platformu adı altında sadece Odamızın Meclis ve Meslek Komiteleri Üyeleri değil, bu konudaki görüşü, değeri olan akademi dünyasından, gerek bürokrasiden, gerek STK’larda görev alan isimlerden oluşan, Sürdürülebilirlik Platformumuz var. Buradaki arkadaşlarımız belirli aralıklarla toplanarak, bu konuda hem bizim kendimizi geliştirmemize katkı sağlıyorlar. Online ve fiziki etkinliklerle sanayicilerimizi ve üyelerimizi bilgilendirme noktasında yürütüyoruz. Geçtiğimiz yıl Mısır’da yapılan COP27 toplantısında Türkiye’den katılan tek STK olarak düzenlediğimiz panel çerçevesinde sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetimizi dile getirdik. Bu arada yeri gelmişken yanılmıyorsam Türkiye COP31’e aday. Türkiye’miz için de böylesinde değerli bir konudaki, uluslararası marka değerini artıracak ve toplumsal olarak bu konudaki bilinci artırmak adına çok değerli olacaktır. Bu konuda kendimizi ne kadar dünya kamuoyuna bu işin içerisinde var olduğumuzu ve ne kadar bu işe inandığımızı aktarabilmemiz önemli olacaktır.“

Sürdürülebilirlik: Üretim, Yatırım ve İhracatın Artırılması panelinin ardından zirve Samsun’un Sağlık Endüstrileri ve Sağlık Hizmeti İhracatı Vizyonu, İhracata Yönelik Destekler ve Finansman İmkanları ve Samsun Lojistik Ağların Geliştirilmesi konu başlıklarının ele alındığı diğer panellerle devam etti. Gün boyu süren panellerde şu isimler konuşmacı olarak yer aldı:

T.C Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar (moderatör), Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Dr. Mehmet Yurdal Şahin, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, TİM Başkan Vekili ve MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Samsun Yurt Savunma San. ve Tic. A.Ş. (Canik) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, T.C Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya (moderatör), T.C Ticaret Bakanlığı UHT Genel Müdür Yardımcısı Alperen Kaçar, DEİK Sağlık İş Konseyi Başkanı ve OHSAD Genel Başkanı Reşat Bahat, Koordinatör Samsun Medical Park Kurucu Ortağı ve Koordinatör İcra Kurulu Üyesi Op.Dr. Hakan Özcan, SEİS Başkanı Metin Demir, Medikal Sanayi İnovasyon Kümesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İbrahim Ethem Şahin (moderatör), T.C Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, T.C Ticaret Bakanlığı UHT Genel Müdürü Emel Emirlioğlu, Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, İGE Genel Müdürü Kasım Akdeniz, Sampa Otomotiv San.ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tayfun Altuncu, T.C Ticaret Bakanlığı UHT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yusuf Karakaş (moderatör), UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Baykara, UTİKAD / Origin Lojistics Yüksel Kahraman, CEYNAK Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, SLC Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Eldemir.